GÖRÜNTÜLÜ

İskoçya’da Kürt dostları ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ hamlesini selamladı

Abdullah Öcalan’ın daha geniş anlamda kapitalizme karşı mücadele ettiğinin altını çizen Kürdistanla Dayanışma Ağı üyesi Hazel Carlos, küresel düzeyde süren hamleyi başarıya ulaştırmanın önemini vurguladı.

Küresel çapta süren ve dünyanın dört bir yanında eylem, etkinlik, panel, seminer ve yürüyüşlerle devam eden ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa barışçıl çözüm’ hamlesi kapsamında İskoçya’nın Edinburgh kentinde bir etkinlik düzenlendi.

Abdullah Öcalan’a Özgürlük Hamle Komitesi tarafından İskoçya Kürt Toplum Merkezi binasında Kürt dostları ile bir araya geldi. Etkinliğe, İskoçya Kürdistan’la Dayanışma Ağı üyeleri, Edinburgh Üniversitesi Anarşist Kollektif ve  belediye meclis üyelerinin yanı sıra çok sayıda Kürdistanlı katıldı.

Devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan etkinlikte Gazeteci Yazar ve Jineoloji Komitesi üyesi Nagihan Akarsel anıldı. Nagihan Akarsel’in posterlerinin asıldığı etkinlikte “Jin jiyan azadî” sloganı atıldı.

Ardından seminer düzenlendi. Hamle Komitesi üyesi ve  İskoçya Kürt Halk Meclisi Dış İlişkiler Sözcüsü Şoreş Kurdi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi kınayarak, “Bu tecridi kıracağız Önder Apo’yu özgürleştireceğiz” dedi.

Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün yalnızca bir kişinin değil tüm Kürt halkının özgürlüğü olduğunu söyleyen Şoreş Kurdi, “Önder Apo’nun özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür. Önder Apo ile 44 aydan bu yana mutlak bir iletişimsizlik mevcut ve ‘mutlak tecrit’ uygulanıyor. Bu bir beyaz işkencedir. Bu işkencenin de ötesinde yeni bir tanım isteyen bir durumdur. Ve burada hiçbir hukuk tanınmıyor” diye konuştu.

Uluslararası kurumların Türk devletinin Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecridi kabul ettiğini fakat buna karşı yeterli baskı kurmadığını ifade eden Şoreş Kurdi, şunları kaydetti: “Türk devleti kendi iç hukukunu bile uygulamıyor. Ve halen Türk devletine tavırsız kalınması Avrupa Birliği ve ilgili kurumlarının  kendi değerlerine ihanet ettikleri anlamına geliyor. Bu değerlerini hiçe sayan bu tutumdan vazgeçmeliler ve Türk devletine karşı tutum geliştirmelidirler.”

Abdullah Öcalan’a dönük 9 Ekim uluslararası komplosunu da kınayan Kurdi, “Önder Apo’nun özgürlüğünün ve Kürt halkının haklarının iade edilmesinin zamanı gelmiştir. Ve daha fazla bu ertelenemez durumdadır” diye kaydetti.

CARLOS: MÜCADELEMİZİ YÜKSELTME ZAMANI

İskoçya Kürdistan ile Dayanışma Ağı’ndan Hazel Carlos ise, küresel düzeyde süren hamleyi başarıya ulaştırmanın önemine vurgu yaptı.

Hazer Carlos, Abdullah Öcalan’ın daha geniş anlamda kapitalizme, sömürgeciliğe ve ulus-devlet anlayışına karşı mücadele ettiğine dikkat çekerek, “Medyanın sessizliğinin ne anlama geldiğiyle başlayabiliriz. Bu, 50 yılı aşkın süredir devam eden bir mücadele ve özellikle IŞİD'e karşı verilen savaş sırasında uluslararası medyada gündeme geldi. Ancak Kürt Hareketi bu dönemden önce de sonrasında da mücadele ediyordu. Artık tüm sessizlikleri bozma, mücadelemizi yükseltme, devrimin kazanımlarını savunma ve dünya çapındaki demokratik güçlerle bağlantı kurma zamanı” dedi.

Dünyanın dört bir yanında savaşın, saldırganlığın ve militarizmin tırmandığına işaret eden Carlos, “Bu, Üçüncü Dünya Savaşı'nın bir parçasıdır. Özellikle Britanya devleti bu konuda suç ortağıdır. İskoçya hükümeti, silahlarını Türkiye’ye satan savunma sanayi şirketlerine teşvik hibeleri vermektedir. Devrimde elde edilen kazanımlar, Türkiye veya Britanya’dan tavizler talep edilerek elde edilmedi. Bu, milyonlarca insanın emeği, umutları ve hayallerinin gerçekleşmesiyle; on binlerce şehidin kanıyla kazanıldı” diye kaydetti.

Nagihan Akarsel’in katledilmesine değinen Carlos, “Biz sadece neye karşı savaştığımızla değil, ne için savaştığımızla da tanımlanıyoruz. Bunu “jin, jiyan, azadi” olarak ifade ediyoruz. Üç şey için mücadele ediyoruz: Kadın özgürlüğü, bu insanlığın özgürlüğünün temelidir. Yaşamın özü, yani güzellik ve sevgi; ve özgürlüğün kendisi” dedi.

Carlos’un konuşması sırasında “Jin jiyan azadî” sloganı atıldı.

Yapılan seminerin ardından farklı haklardan müzisyenleri de içinde barındıran Kurdish in Exile adlı müzik grubu sahne aldı.  Müzik dinletisi ile birlikte Kürtler ve dostları, hamle süreci ve yapılması gerekenleri, Abdullah Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm paradigması çerçevesinde ekolojiyi ve üçüncü yolu tartıştı.