Bern kantonundaki Lyss kasabasındaki mülteci kampında anma etkinliği düzenlendi. Sezgin Dağ için kamp önünde düzenlenen etkinlikte, fotoğrafı ve karanfillerle yapılan anma, adalet taleplerini bir kez daha gündeme taşıdı.
İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu (İGİF) adına konuşan Ali Orak, Sezgin Dağ'ın kaybının üzerinden üç yıl geçtiğini belirterek, "Her yıl buraya gelmemizin nedeni, bu tür ölümlerin bir daha yaşanmaması içindir. Göçmenlik, toplumların kaderi olmak zorunda değildir. Dünyada birçok göç yaşanmakta, bunun tek sebebi ise emperyalist çıkar politikalarıdır. Avrupa'da, sözde demokrasinin olduğu topraklarda göçmenlere kapılar kapanıyor. Bu sorunu yaratan emperyalistlerdir, ancak bu sorunlara kulak kapatan yine aynı gruplardır. Sezgin'in davası hala devam ediyor" dedi.
Anma programı, Kürt-Türk-İsviçreliler Kültür Derneği (Kutüsch), Şehit ve Kayıp Aileleri Derneği (KOMAW), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) temsilcilerinin konuşmaları ile devam etti.
İsviçre İnsan Hakları Dayanışma Derneği (İDDH) adına konuşan Ahmet Fazıl Tamer, Sezgin Dağ'ın yaşamını yitirmesinin tamamen ihmal ve eksiklikten kaynaklandığını belirterek, "Bu haksızlıklar için bütün kurumları bir hukuk birliği oluşturmaya davet ediyorum. Göçmenlerin sesi olmak, onların temel haklarına yönelik ayrı bir örgütlenmeyi sağlamak hepimizin elinde" diye konuştu.
Dava süreci hakkında bilgi veren Sezgin Dağ'ın abisi Murtaza Dağ, dosyanın mahkeme aşamasında 27 delilin reddedildiğini ve üst mahkemeye taşınan davanın hala devam ettiğini belirtti.
Sem ve ORS sorumlularının sorumluluğu birbirlerine atmaktan başka bir şey yapmadığını ifade eden Murtaza Dağ, adalet arayışlarını büyüteceklerini ve sonunda Sezgin'in adaletine kavuşacaklarını vurguladı.