İsviçre kentlerinde ‘Rojava'yı canımız pahasına koruyacağız’ mesajı

Türk devletinin saldırılarına karşı canları pahasına Rojava’yı savunacaklarını ifade eden Kurdistanlılar, “İşgal ve soykırıma karşı Rojava'yı savunmak için etkin bir şekilde harekete geçme” çağrısı yaptı.

İşgalci Türk devletinin 20 Haziran günü Qamişlo Kantonu'nda SİHA (Silahlı İnsansız Hava Araçları) ile Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş, yardımcısı Lîman Şiwêş ve Firat Tûma’yı katletmesine karşı İsviçre'’nin Lozan, Basel, Cenevre, Solothurn ve Wintherthur kentlerinde alanlara çıkan Kurdistanlılar, insanlıktan yana olan herkesi Rojava’yı savunmaya çağırdı.

Eylemler İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) ve İsviçre Kürt Kadınlar Birliği'nin (YJK-S) çağrısıyla gerçekleştirildi.

CENEVRE

Cenevre’deki büyük postane önünde bir araya gelen Kurdistanlılar, Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş, yardımcısı Lîman Şiwêş ve Firat Tûma  ve devrim şehitleri anısına saygı duruşunda bulundu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK flamalarının taşındığı eylemde, sık sık Türk devletin katliamcı yüzünün teşhir edildiği sloganlar atıldı. 

CDK-Cenevre adına Kasım Erik’in Fransızca yaptığı açıklama sonrası yürüyüşe geçen kitle, zılgıt ve sloganlarla Cenevre Garı’na kadar yürüdü. Çevreden de alkışlarla desteklenen kitle, Place des Grottes meydanında bir miting düzenledi. 

Kitle adına açıklama yapan CDK-Cenevre Eşbaşkanı Mehmet Latif Çelebi, Türk devletinin, Ortadoğu’yu kana bulayan DAİŞ’i yeniden hortlatmak istediğini söyledi. Saldırıların yeni olmadığını hatırlatan Çelebi, AKP-MHP faşist rejiminin savaş konseptinin bir parçası olduğunu söyledi. 

"Son saldırı ile yeniden görüldü ki Rojava’yı işgal planı yapılıyor” diyen Çelebi, Kürt halkının Rojava'yı ve Rojava devrimini canı pahasına koruyacağını dile getirdi. Çelebi, Birleşmiş Milletler’e (BM) de çağrı yaparak, katliamlardan BM ve uluslararası koalisyonun sorumlu olacağını vurguladı.

WINTHERTHUR

Kurdistanlılar Wintherthur kentinde de alanlara çıkarak Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını kınadı.

Bahnhofplatz'ta yapılan eylemde konuşan Winterthur CDK Eşbaşkanı İsmail Kaya, İşgalci Türk devletinin tüm gücüyle Rojava'yı işgale hazırlandığını, DAİŞ'i yenilgiye uğratan kadın devrimini ve Rojava'yı sahiplenmek gerektiğinin altını çizdi. 

Kurdistanda ağır bir seçim yenilgisi yaşayan diktatör Erdoğan'ın, özgürlüğün merkezi Rojava'ya karşı işgal girişimini derinleştirdiğini belirten Kaya, "İşgalci Türk ordusu 7 Haziran’dan bu yana saldırılarını daha da yoğunlaştırdı. Hedef gözetmeksizin tüm Rojava halklarını hedef alan haberler peş peşe geliyor. Bu saldırılar bölge devletlerinin bilgisi dahilinde sürüyor. Baskıcı ve anti-demokratik ortamda kazandığı seçimin zafer sarhoşluğuna kapılan AKP-MHP faşist iktidarı ve tüm ittifakları, Kürtleri soykırımdan geçirmek ve demokratik tüm kazanımları yok etmek için seferber olmuşlardır" diye konuştu. 

Açıklamayı ise Winterthur Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Yelda Mayer, Almanca okudu. Yelda Mayer, "Kürt halkını, Ortadoğu'yu insanlığı kurtuluşa götürecek birlikte yaşam paradigmasının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. DAİŞ çetelerinin yargılanmasının kamuoyuna deklare edilmesinin ardından yoğunlaştırılan bu saldırı, Ortadoğu'da gizlenen gerçekleri, DAİŞ-Türk devleti ortaklığını gözler önüne seriyor. Türk devleti daha önce işgal ettiği hiçbir yerden geri çekilmediği gibi Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê’de asimilasyon ve soykırım gerçekleştirdi. Kürt’e ait ne varsa, halklara dair tüm değerleri yerle bir ediyor. İşgalci Türk ordusunun bir bölgeyi işgal etme ve Kürtsüzleştirme hedefi olduğunu açık bir şekilde görmek gerekiyor" dedi. 

Türk devletinin bölgeye başka coğrafyalardan insanları yerleştirerek demografik yapıyı kökten değiştirmeye çalıştığına da dikkat çeken Mayer, "Kürt’e üzerinde yaşayacağı toprak bırakmak istemiyor. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilmek istenen Kürt soykırımına karşı başta Kürt halkı olmak üzere, onurlu dünya insanlığı, özgürlükten yana olan herkes karşı çıkarak, tepkisini göstererek sahiplenmelidir. Rojava'yı ve bölgeyi ilhak etmek isteyen Türk devleti, bölgedeki varlığıyla işgalci konumundadır ve insanlık suçu işlemektedir" ifadelerinde bulundu. 

"Lozan'ın 100. yılının arifesinde Kürt halkının ve dostlarının bu işgal saldırıları ve tamamlanmak istenen Kürt soykırımına karşı sıradan yaklaşımı kabul edilemez" diyen Mayer, seferberlik ve süreklilik gerektiren bir mücadeleyle karşı durma çağrısında bulundu. İşgal ve soykırıma karşı herkesi seferber olmaya çağıran Mayer, "Herkesi Rojava devrimi ve topraklarını savunmaya çağırıyoruz. Kürt halkı olarak olarak herkesi, yarına ertelemeden işgale karşı Rojava'yı savunmak için etkin bir şekilde harekete geçmeye çağırıyoruz" vurgusunda bulundu.

LOZAN

Türk devletinin saldırıları Lozan’ın merkez tren istasyonu önünde yapılan bir mitingle protesto edildi. Qamişlo'da katledilen Yusra Derwêş,  Lîman Şiwêş ve Firat Tûma'nın fotoğraflarının taşındığı eylemde Fransızca basın metni okundu.

CDK Lozan adına kitleye seslenen Hayri Amed, Rojava'da sivil yöneticilere, sivil halka ve kadınlara karşı Türk devletinin ilk saldırısı olmadığını dile getirerek mücadele mesajı verdi.

BASEL

Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin çağrısı üzerine Basel merkez tren istasyonu önünde bir araya gelen Kurdistanlılar, saldırıyı protesto etti. 

Qamişlo'da katledilenler için yapılan saygı duruşundan sonra CDK Basel adına Ali Matur bir konuşma yaptı.

İşgalci Türk devletinin sürekli olarak Kürtlere yönelik katliamlar yaptığına vurgu yapan Matur, “Düşmanlarımız sürekli olarak bizi katlediyor. Bu saldırıda Qamişlo'da eşbaşkanlar hedef alındı. Maalesef Yusra Dewreş’i, yardımcısı ve şöförünü kalleşçe katlettiler. Türk devleti sürekli devrimin öncüsü kadınları hedef alıyor. Bütün dünya bu saldırılara karşı sessiz kalıyor. Biz bedeli ne olursa olsun mücadelemizi sürdüreceğiz. Şehitlere sözümüz olsun, onların bayrağı asla yere düşmeyecek. Buradan bütün halkımıza ve dostlarımıza da bir çağrımız var. Bu saldırılara karşı hiç kimse sessiz kalmamalıdır. Zaten bu saldırlar ses çıkarılmadığı için yaşanıyor” dedi.

Almanca hazırlanan bildirinin okunmasında sonra ise protesto eylemine katılan Tamilli aktivist Sivarupan Vairamuthu bir konuşma yaptı. Vairamuthu, Tamilliler olarak benzer acılar çektiklerini belirterek, Kürt halkıyla beraber olduklarını dile getirdi. Vairamuthu, “Tamilliler olarak bizler de benzer katliamlarla karşı karşıya kaldık. Türk devletinin saldırıları asla kabul edilemez. Benzer acıları yaşamış biri olarak bu saldırılara karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Her zaman Kürt halkının haklı mücadelesinin yanında olacağız” dedi.

Eylem “Bijî berxwedana Rojava” ve “Şehîd namirin” sloganlarıyla sona erdi.

SOLOTHURN

İşgalci Türk devletinin saldırılarının protesto edildiği bir başka kent Solothurn’du. Aargau ve Solothurn kantonlarında yaşayan Kurdistanlılar Solothurn Bahnhofplatz'ta bir araya geldi. Burada yapılan eylem öncesinde Qamişlo'da katledilenler için saygı duruşunda bulunuldu. 

Hazırlanan Almanca metnini Mazlum Kızıldağ okudu. Eyleme katılan İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) başkanlık divan üyesi Emrullah Bingül bir konuşma yaptı. Bingül, Kürt halkının saldırılara karşı boyun eğmeyeceğini dile getirdi. Bingül devamla, “Bu direniş geleneği Seyîd Rızalardan, Şêx Saîdlerden bize miras kalmıştır. Türk devleti bunu çok iyi biliyor. Seçimlerden sonra oluşturulan hükümetin bir savaş hükümeti olduğunu biliyoruz. Bu savaş hükümeti Kürtlerin fiziki soykırımını önlerine hedef olarak koydu. Buradan Avrupa’ya, uluslararası güçlere de seslenmek istiyoruz. Aylardır, yıllardır Türk devletinin Kürtlere karşı geliştirdiği bu katliamlara neden sesiniz çıkmıyor” dedi.