İsviçre Maxmur için ayakta

Basel’de İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) ve İsviçre Kürt Kadın Hareketi (YJK-S)’nin çağrısı üzerine De-Wette meydanında bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları Maxmur için bir basın açıklaması yaptı.

Irak merkezi hükümetinin 20 Mayıs’ta Maxmur Kampı’na yönelik başlattığı kuşatma ve saldırılar günlerdir İsviçre’de yaşayan Kürdistanlılar ve dostları tarafında protesto ediliyor. Bugün Basel’de İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) ve İsviçre Kürt Kadın Hareketi (YJK-S)’nin çağrısı üzerine De-Wette meydanında bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları bir basın açıklaması yaptı.


Saygı duruşuyla başlayan basın açıklamasında ilk olarak CDK-S Eşbaşkanı Selma Sürer bir konuşma yaptı. Sürer yıllardır Maxmur halkının bütün baskılara rağmen direndiğini belirterek “Biz bugün Maxmur için buradayız. Türk devletinin baskılarına boyun eğmedikleri için mülteci oldular. Hem Barzani ailesinin baskıları hem de Türk devletinin saldırıları Maxmur halkının direnişini kıramadı. Bugün de merkezi hükümetin saldırıyla karşı karşıya kalıyorlar. 20 Mayıs’tan beri Maxmur halkı direniyor. Kampı açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar” dedi.

MAXMUR HALKI DİREYOR, BİZ DE DİRENECEĞİZ

Maxmur’a yönelik saldırılara dikkat çeken Sürer, Birleşmiş Milletler’in (BM) bu saldırılara karşı sessiz kaldığına vurgu yaparak “Maxmur sıradan bir yer değil. Önderliğin fikirlerinin ilk hayata geçirildiği yer olması açısından büyük bir öneme sahip. Bu kamp, BM gözetimde  olan bir kamptır. BM’nin buna sessiz kalmasını kınıyoruz. Şunu bir daha ifade ediyoruz. Eğer sizler, Maxmur halkına kulağınızı kapatırsanız bizler de burada onların sesi olacağız. Bu sorun çözülmediği müddetçe bizler her gün sokaklarda olacağız. Bizim sesimizden rahatsız olanlara şunu söylüyoruz. Eğer rahatınızın bozulmasını istemiyorsanız, Maxmur halkının talepleri için birşey yapın. Bütün herkesi Maxmur halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz. Şu an Maxmur halkı direniyor, biz de onlarla beraber direneceğiz” dedi.

CDK-S ve YJK-S adına hazırlanan ortak Almanca basın metnini, Özden Aytaç okudu. Açıklamada “Maxmur Kampı'nın işgalini durdurun! Güney Kürdistan'daki özerk mülteci kampı Maxmur, Cumartesi gününden bu yana Irak ordusu tarafından kuşatma altında bulunuyor. Maxmurlular 24 saat aktif, nöbet tutuyor, direniyor. Görünüşe göre Irak ordusu bu kez kampın su kaynağını hedefliyor. Kampa su sağlayan kuyulara giden yolları kapatmaya çalışıyor.  Kamp halkı direndi ve askerleri durdurmayı başardı. Şimdi insanlar kuyularda nöbet tutuyor. Faşist AKP iktidarı ve bölgedeki hegemonik güçler, bölgedeki sistem krizi ve güçlerini kaybetmemek için Kürt halkına yönelik saldırılar gerçekleştiriliyor. 

Türk devletinin 1990'lı yıllarda uyguladığı köy boşaltma, Kürt halkına işkence ve baskı uygulama ve bölgeyi insansızlaştırma politikası nedeniyle sürgüne zorlanan Maxmur halkına yönelik bu saldırılar kabul edilemez. Bu nedenle Irak hükümetini bu saldırılara karşı bir an önce üzerine düşen sorumluluğu üstlenip Türk devletine yaptırım uygulamaya ve Maxmur kampını kuşatma ve tecrit politikasına son vermeye çağırıyoruz” denildi.

BM SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRSİN

Maxmur kampının BM denetiminde olduğuna vurgu yapılan açıklamada BM sorumluluğunu yerine getirmeye çağrıldı. “Maxmur halkı saldırıları öz savunması ve kendi gücüyle püskürterek bu kirli oyunu ortaya çıkarsa da, İsviçre Kürdistan Demokratik Toplumu, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, dernekler ve vatansever halklar olarak bizim de asli görevimizdir. Bölgedeki insanların güvenliğini kimin sağlaması gerektiğini biliyoruz. Bu bilinçle KDP ve Irak hükümetinin bölgedeki faşist uygulamalara, bölücülük ve tahakküm politikalarına son vererek Türkiye'ye verdiği tüm desteği sonlandırması gerektiğini bir kez daha ilan ediyoruz. BM’nin bu bölgede üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye ve rol üstlenmeye çağırıyoruz. Tüm halkları ve devrimci dost ve yoldaşları Maxmur işgaline karşı seslerini yükseltmeye ve eylemlere katılmaya çağırıyoruz” denildi.

Açıklamadan sonra yürüyüşe geçen kitle sık sık "Bijî Berxwedana Maxmurê”  “Es lebe Maxmur” sloganları atarak Claraplazt meydanına kadar yürüdü.