Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için 12 Eylül’de başlatılan “Zamanı Geldi, Öcalan’a Özgürlük” kampanyası İtalya’da yapılan basın açıklaması ile başlatıldı. Kampanyanın yürütücüleri arasında siyasetçi, avukat, gazeteci, akademisyen ve sendika üyeleri de yer alıyor. 18 kişiden oluşan koordinasyonda, Öcalan’ın 1999 yılında İtalya’ya geldiğinde avukatlığını üstlenen Arturo Salerni de yer alıyor.
İKİ TEMEL HEDEFLERİ VAR
Hamlenin sadece destekçisi değil bizzat yürütücüsü olduklarını belirten koordinasyon üyeleri, uzun vadede iki temel hedefe odaklanarak, çalışmalarını yürüteceklerini açıkladı. Hedeflerinden birinin 1999’da Öcalan’a siyasi iltica hakkı tanıyan İtalya Hükümeti’nin harekete geçmesini sağlamak, ikincisinin ise Kürt Halk Önderi’nin toplumsal, siyasal ve kadın özgürlüğü konusundaki analizlerinin daha geniş çevrelere yayılması için üniversite, dernek ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılacak semineri organize etmek olduğunu dile getirdiler.
‘İTALYA HÜKÜMETİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ HATIRLATILACAK’
Koordinasyon ilk adım olarak 9 Aralık’a kadar toplayacağı imzaları, 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle bir basın toplantısı ile duyuracak. Daha sonra ise İtalya Parlamentosu'na ve Dışişleri Bakanlıklarına sunacak. Siyasi iltica hakkı tanıdığı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için İtalya hükümetine yükümlülükleri hatırlatılacak.
İmza metni için yapılan çağrıda, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için 2013-2015 yılları arasında düzenlenen imza kampanyasında 10 milyona aşkın imza toplandığı, imzacıların arasında Dario Fo, Angela Davis, Noam Chomsky, Danielle Mitterrand, Ramsey Clark, Alice Walker, Gianna Nannini, Geraldine Chaplin gibi tanınmış isimlerin de olduğunu hatırlatıldı.
‘Öcalan’ın özgürlüğü için vakit geldi’ denilen açıklamada, Ortadoğu barışına destek olmak isteyen herkesin Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü için yükselen bu sese ortak etmesi gerektiği ifade edildi.
Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Koordinasyondaki isimler Öcalan’ın Ortadoğu siyasetindeki belirleyici rolünü yakından tanıyor. Ve bu görevi yürütmekten onur duyduklarını ifade ediyor. Bunlar arasında Öcalan’ın kadın özgürlüğü konusundaki analizlerinin tanınmasını sağlayan Calabria Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Profesörü Laura Corradi, İtalya’ya geldiğinde kendisiyle görüşen eski senatör Doç. Giovanni Russo Spena, onursal vatandaşlık veren Berceto Belediyesi başkanı Luigi Luchhi, İtalyanca savunmaların basıldığı Punto Rosso Yayınevi editörlerinden Silvana Barbieri, Napoli Belediyesi Kültür Daire Başkanı Eleonora De Majo ve tüm savunmalarını yakından inceleyip düşüncelerinde yer veren Rino Malinconico gibi isimler de yer alıyor."
Toplanacak imzalar [email protected] adlı adrese gönderilebilir.
'ÖCALAN HEPİMİZİ İLGİLENDİRİYOR'
Prof. Laura Corradi’nin konuya ilişkin paylaştığı videoda ise şunlar dile getirildi:
“İtalya'da bugünlerde akademisyenler, gazeteciler, avukatlar ve kültür dünyasından insanlarla başkan Öcalan'ın özgürlüğü için bir Komite oluşturuldu. Imza topluyoruz, çünkü bu Öcalan'ın özgürleşmesi sorunu bizi bilgi, hakikat ve özgürlük arayan insanlar olarak ilgilendiriyor. Bu adil değil: 1999'dan beri İtalya'da siyasi mülteci statüsüne sahip olan Kürt halkının lideri, 22 yıl sonra denizin ortasındaki bir adada tek başına bir hücrede tutuluyor. Öcalan, demokratik konfederalizmin mucididir, yazıları cinsiyete dayalı, etnik gruplar arası ve dinler arası demokrasinin olduğu Suriye'nin Kuzeydoğu bölgesinde Rojava'daki deneyime ilham vermiştir. Öcalan'ın özgürleşmesi, barışı seven halklara, özellikle de kucaklaşan Kürt halkının kadın ve erkeklerine karşı insan haklarını ve dayanışmayı yeniden tesis etmek için temel bir adımdır.”
'TÜM ORTADOĞU İÇİN ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI'
Giovanni Rosso Spena ise yayımladığı videoda şunlara dikkat çekti:
“Bugün İtalya'da Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için ‘Zamanı Geldi, Öcalan'a Özgürlük’ adıyla bir komite kuruldu. Öcalan’ın Demokratik konfederalizm üzerine düşüncelerini yaymak için, İtalya'nın her yerinde öğrenciler, işçiler, aydınlar ve sendikacılar destek verdi. Ancak Avrupa hükümetleri anlamadı. Avrupa hükümetleri Öcalan'ın önerisini reddetti. Öcalan o zamandan beri denizin içinde bulunan İmralı adasında maksimum güvenlikli bir hapishanede tutuluyor. Bu cezaevi koşullarını CPT de kınayarak mahkûm etti. Şimdi artık Öcalan'ın Türkiye ve tüm Ortadoğu'da barışın sağlanması için özgür bırakılması gerekiyor. Demokratik bir yapının inşa edildiği Rojava’yı düşünün. IŞID’in korktuğu şey buydu, Erdoğan'ın otoriter rejimlerin korkması da bundan. Öcalan bu yirmi iki yıl içinde gönderdiği bu mesajlarla Kürt halkını eğitti. Bu nedenle bu girişim, Öcalan'in güvenli ve daha iyi cezaevi koşulları olmasını ve bir an önce özgürlüğüne kavuşması için bir adım olacak. İtalya'da mülteci statüsü aldığı için Öcalan İtalya hükümeti görev ve sorumlulu içindedir. Bu aşamada ve mülteci statüsüne saygı duyulmalı ve bununla savaşmalıdır. Hepimiz Kürt ve Kürt olduğumuzu hissediyoruz. Yaşasın Öcalan, yaşasın onun özgürlüğü.”