Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, işkence ve soykırım sisteminin sonlandırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla Fransa’nın Strasbourg şehrinde 25 Haziran 2012’den bu yana “Özgürlük Nöbeti” eylemi yapılıyor.
Ger hafta Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen Kurdistanlı yurtseverler tarafından yürütülen eylemi 642’nci haftasında Paris’ten gelen Süleyman Küre, Ali Dağ, Kamil Akkale ve Abdullah Öcalan devraldı.
Paris’ten geldiğini belirten Ali Dağ, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim’de gerçekleşen komployu kınayarak sözlerine başladı. Strasbourg’da sürdürülen Özgürlük Nöbeti için “Kürtler olarak her zaman burada olmalıyız” diyen Dağ, yaklaşık 4 yıldır kendisinden haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için “Bu uygulamaya karşı durmamız gerekiyor” ifadesini kullandı.
Avrupa Parlamentosu önünde nöbet tutan grup adına Kürt halkını selamlayan Süleyman Küre ise, “Önderliğimiz 26 yıldan beridir tecrit altında tutuluyor, 4 yıldan bu yana ise Önderliğimizden haber alamıyoruz. Bu nedenle Kürdistan halkı hep ayakta. Şehit annelerinden tutalım tutsak annelerine, Cumartesi Anneleri’ne kadar halkımız 24 saat düşmanın panzerlerine karşı direniyor, çalışmalarını yürütüyorlar. Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar da Önderlik Nöbeti’ne sahip çıkmalı” diye konuştu.
Küre, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim Komplosu’nu da kınayarak konuşmasını sonlandırdı.
ZÜLFÜ BİNGÖL: AMACIMIZI YERİNE GETİRENE KADAR EYLEMİMİZE DEVAM EDECEĞİZ
Özgürlük Nöbeti Eylemi Tertip Komitesi adına Zülfü Bingöl de, Kürt Halk Önderi’ne yönelik uluslararası devletler tarafından kalleşçe gerçekleştirilen komployu kınadığını ifade etti. Kürtlerin bu komployu hiçbir zaman kabul etmediğine dikkat çeken Bingöl, Abdullah Öcalan’ın Roma’da olduğu süreci hatırlatarak, “Öcalan Roma’dadır, Türkiye komadadır” dedi. Bugün bu sloganın doğrulandığını ifade eden Bingöl, “TC bugün komaya girmiştir. Sorun Türk devletindedir. Türk devleti Önderliğimizi serbest bırakır, Kürt sorununa çözüm temelinde yaklaşırsa bütün Türkiye rahata erer. Önderliğimiz esaret altında olduğu sürece Kürt halkının susması beklenemez. Önderliğimizden haber alana, özgürlüğünü sağlayana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Önderliğimize layık olmak, Önderliğimize bağlılığımızı dile getirmek ve Kürt sorununa çözüm aramak için 12 yılı aşkın bir süredir burada ısrarla nöbet tutuyoruz. Bu amacımızı yerine getirene kadar da eylemimize devam edeceğiz. Bu nedenle Kürt halkı olarak sürece güçlü sahip çıkmamız gerekir. Bu tarihi fırsatı kaçırmamamız gerekir. Kürt halkı olarak kendi Önderliğimize, kendi kimliğimize, gerçekliğimize sahip çıkmalı, birbirimizle kenetlenmeliyiz” çağrısında bulundu.