Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin 25 Haziran 2012 tarihinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve üzerindeki tecridin kırılması amacıyla Fransa’nın Strasbourg kentinde başlattığı Özgürlük Nöbeti 544. haftasına girdi.

Avrupa kurumlarının buluştuğu ortak noktada devam eden ve her haftasını Avrupa’da yaşayan Kürtler ve dostlarının devraldığı Özgürlük Nöbeti 544. haftasını, Kongra-Star üyesi kadınlar devraldı.

Grupta Fadila Mohamed, Yanis Basîma ve Hêvî Hamî yer alıyor.

Grup sözcüsü Fadila Mohamed grup adına yaptığı açıklamada: “Biz Rojava Kurdistanlı kadınlar olarak Kongra Star adına,  Rêber Apo’nun özgürleştirilmesi için nöbet eylemini devralmak için buradayız. Yaklaşık bir hafta burada olacağız. Çünkü Önderliğimiz 24 yıldır İmralı’da ağır tecrit altında. Önderliğimiz değerimizdir, Önderliğimiz, irademizdir. Önderliğimizin özgürlüğü için bir haftalık nöbet tutacağız. Rêber Apo’nun özgürlüğü sağlanıncaya dek bu eylem sürecek. Çünkü Avrupa devletleri ve tüm Avrupa sistemi bugün insan hakları ile ilgili kanunları çıkarmışlar. İnsan hakları da, ahlakları da günümüzde onların yasalarının gerisine düşmüş. Hiçbir zaman yasalarını uygulamıyorlar. Ahlakları da çıkarlarına bağlıdır. Kürt halkı bugün özgürlük için, varlığı için benzersiz bir mücadele yürütüyor. Bu mücadele tüm dünya halkları içindir. Çünkü demokratik ulus sistemi ve demokratik Ortadoğu sistemi bugün Rojava’da uygulanıyor. Ancak Türk devleti hiçbir zaman bunu kabul etmiyor. Günlük olarak halkımıza saldırıyor. Günlük olarak mücadele eden kadınlarımıza saldırıyor. Daha bir gün önce Rojava Kürdistan’a saldırdı. Kadın, çocuk, askeri güç; hiçbiri arasında fark koymuyor. Vahşi bir devlet olmuş. Bu vahşiliğini de bugün bizim karşımızda benzersiz bir savaş yürüterek ortaya koyuyor. Bu varlık yokluk savaşı da Kürt halkının soykırımıdır. Ancak dünya buna sessizdir. Dünya sessizliğini koruyor. Bu sessizlikleri de hiçbir zaman onlara hizmet etmiyor.

Rojava halkımız DAİŞ’e karşı çok çetin bir savaş yürüttü. Tüm dünya için büyük bir direniş sergiledik. Ancak dünya bugün Türk devleti için gözlerini yumuyor. DAİŞ’in elini kıranları yok etmeye çalışıyor. Onları kendine düşman görüyor. Biz burada Avrupa Parlamentosu önünde halkımızın başına getirilenleri, Önderliğimize yapılanları kınıyoruz. Hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Bu temelde halkımıza çağrı yapıyoruz; uluslararası topluma çağrı yapıyoruz: Önderliğimiz insanlık için, dünya için zindanda direniyor. Yeter, artık yeter! 24. yılına giriyor. Önderliğimiz dünyanın huzurudur, Ortadoğu'nun huzurudur, Avrupa’nın huzurudur. “