Avrupa Birleşik Devrimci Mücadele, Irak merkezi hükümeti ile Güney Kürdistan hükümeti arasında Şengal'e karşı imzalanan anlaşma ile Êzidî halkına yönelik baskılara tepki gösteren bir açıklama yaptı.
Şengal’e yönelik yeni katliamlara kapı açan ve Şengal’i köleliğe mahkum eden yeni anlaşmalarla, Şengal halkının iradesinin kırılmaya, yok edilmeye çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada, Irak merkezi hükümeti ile KDP’nin Ekim ayında imzaladığı bu asimilasyon anlaşmasının asla kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Êzidî halkının bugüne kadar 74 fermandan geçtiği hatırlatılan açıklama şunlar belirtildi:
"Êzidî katliamlarının çoğu Osmanlı Devleti’nin İslamiyeti kabul ettirerek, inançlarını, geleneklerini, kimliklerini yok etmeye ve köleleştirmeye yönelikti. 2014 yılında ise IŞİD'in işgal ve katliamına uğradılar. Tarihe 74. katliam olarak not düşüldü. IŞİD Türk devletinin verdiği silahlar ile Suriye ve Irak devletinden ele geçirdiği ağır silahlarla Şengal’e dört taraftan saldırarak katliama başlayınca, orayı denetiminde tutan KDP Peşmergeleri arkasına bakmadan kaçtı ve Êzidî halkını IŞİD barbalarının katliamlarına terk etti.
IŞİD katliamında 2300’den fazla Êzidî katledildi. 390 binden fazla Êzidî yerinden edildi. 7 bin Êzidî IŞİD tarafından kaçırıldı. 4 bini kurtarılırken, kadınlar köle pazarlarında satıldı. 3 bin kadın ve çocuğun akıbeti hala bilinmiyor. Belirli aralıklarla açılan 12 toplu mezarda Êzidîlerin cenazelerine ulaşıldı. 68 dini mekan yağmalandı. Büyük çoğunluğu Şengal dağına kaçan Êzidîlerin yardımına HPG, YPG, YPJ, MLKP yetişmeseydi çok daha büyük bir katliam yaşanacaktı. Şengal dağlarında aç ve susuz bir şekilde mahsur kalan Êzidîlere gıda ulaştıran da Rojava’nın savunma gücü YPG/YPJ oldu. Türk devletinin desteklediği IŞİD'in yaptığı bu vahşete ve Êzidî halkına yaşatılan bu utanç verici trajediye KDP yönetimi Peşmergeleri çekerek, Irak ve dünya devletleri de seyrederek ortak oldular."
ŞENGAL IŞİD KATLİAMINDAN SONRA DA TÜRK DEVLETİNİN SALDIRILARINA UĞRADI
Êzidî halkının her katliamdan sonra olduğu gibi, bu katliamın ardından da Kürt halkının ve uluslararası dayanışmanın desteğiyle yaralarını sarmaya çalıştığına vurgu yapılan açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı:
"Şengal Direniş Birlikleri’ni (YBŞ) kurarak, yurdunu IŞİD’den kurtardı ve güvenliğini sağladı. Meclislerini kurarak, kendi kendini yönetmeye başladı. Şengal halkına dayatılan yeni kölelik, yok etme, saldırı anlaşması, kabul edilemez!
2014 Şengal katliamından bu yana Şengal defalarca sömürgeci faşist Türk devletinin saldırılarına uğradı. Federe Kürdistan Bölge yönetimi Türk sömürgeciliğiyle, bölge gericiliği ve emperyalistlerle işbirliği içinde Şengal, Güney Kürdistan ve Rojova’ya dönük işgal, saldırı planlarına ortak olmaktadır.
9 Ekim 2020’de Şengal halkının iradesi hiçe sayılarak KDP’nin Şengal’e yönelik yeni katliamlarına kapı açan ve Şengal’i köleliğe mahkum eden anlaşması kabul edilemez. Bu anlaşmanın Şengal halkı, bölge halkı, Kürt halkı, sosyalist ve devrimci güçler nezdinde bir hükmü yoktur. Irak devleti ve KDP, Şengal’i köleleştirme anlaşmalarına derhal son vermelidir. Şengal’in özerk statüsünü tanımalıdır. IŞİD tarafından kaçırılan ve akıbeti hala belli olmayan 3 bin Êzidî kadın ve çocuğu katledenlerin hesabı binlerce Êzidî halkına verilmeli ve sorumlular yargılanmalıdır.
Bizler Avrupa’dan Birleşik Devrimci Mücadele olarak Şengal halkının iradesinin kırılmasına sessiz kalmayacağız! Türk sömürgeciliğine ve işbirlikçilerine karşı, "Faşizmi Yıkalım Özgürlüğü Kazanalım" şiarıyla daha güçlü hamlelerle Avrupa’da ki halklarımızı mücadeleye çağırıyoruz!"