Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB), 27 Ocak'ta Almanya'ya gelecek Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a karşı protesto eylemlerine katılmaya çağırdı. “Türk devletinin uyguladığı faşist, anti-demokratik politikalar nedeniyle Avrupa’ya göç etmiş halklar olarak Erdoğan’ı istenmeyen kişi ilan ediyor ve Berlin’de görmek istemiyoruz” diyen ADGB, Erdoğan Not Welcome İnisiyatifi’nin 27 Ocak günü Berlin’de yapılacak yürüyüşe ADGB olarak en geniş katılımı sağlamaya için her kesimden göçmen ve enternasyonalisti kendilerine güç vermeye çağırdı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Diktatör Erdoğan, gelenekselleşmiş olduğu üzere bir genel seçim öncesi daha Almanya’ya ziyarette bulunacak. Batılı ülkelerden baskıcı ve soykırımcı rejiminin devamı için destek turları atacak olan Erdoğan, aynı zamanda Kürt halkına, Alevi inancına, Türk ve değişik uluslardan işçi ve emekçilere, kadın ve gençlere dönük saldırganlığına da onay alma çabasında olacak.
Bu durum öteden beri demokrasi ve insan haklarından yana tutum aldığı propagandasını yapan başta Almanya olmak üzere, tüm AB ülkeleri için de bir turnusol kağıdı rolü oynuyor. Evet, Türkiye ve Kürdistan halklarının bu ülke siyasetçilerine sorduğu soru şu: “İddia etiğiniz gibi demokrasi ve insan haklarından yana tavır mı alacaksınız, yoksa daha önce defalarca yaptığınız gibi askeri, siyasi ve ekonomik çıkarlarınıza bu evrensel değerleri kurban mı edeceksiniz?”
Bizler Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan halklar olarak, şimdi Erdoğan, fakat daha öncesinde de değişik siyasi kişi ve partiler altında Türk devletinin uyguladığı faşist, anti-demokratik politikalar nedeniyle Avrupa’ya göç etmiş halklar olarak Erdoğan’ı istenmeyen kişi ilan ediyor ve Berlin’de görmek istemiyoruz.
Çünkü bizler;
Kürt halkıyız. Ulusal varlığı, dili ve kültürü yok sayılan, her eşitlik ve özgürlük talebi faşist şiddet altında ezilmeye çalışılan, kadın, erkek gencecik insanları metropollerde, dağ başlarında katledilen, cenazeleri ve mezarlıkları parçalanan, bütün insanlığın lanetlediği zehirli kimyasal silahlarla bedenleri param parça edilen bir halkız. Önderliğiyle birlikte tecritte tutulmaya çalışılan, dört parça Kürdistan’da demokratik, eşit ve özgür bir ortamda yaşama umudu katliam, siyasi oyunlar ve soykırım politikalarıyla kırılmaya çalışılan bir halkız.
Kürt, Türk, Çeçen, Azeri, Ermeni, Rum, Romen , Alevi, Êzidî, Hristiyan, Müslüman halklarıyız. Tarihsel soykırımlardan geçirilmiş, zenginliklerine el konulmuş, kendi topraklarından binlerce kilometre uzaklara sürgün edilmiş, Hrant Dink gibi aydın ve yazarları sokak ortasında kurşunlanmış halklarız biz.
Türk halkıyız. Milliyetçilik ve şovenizm zehriyle insanlık değerleri hiçe alınmaya çalışılan, Erdoğan’ın ve TC devletinin kirli savaşlarında asker postalları giydirilmiş, “devletin bekası” için her türlü ekonomik, demokratik haktan soyundurulmuş, en ağır sömürüye tabi tutulmuş bir halkız biz.
Alevi halkıyız. Tek dil ve tek din faşist anlayışının inancını yok saydığı, ibadethanelerinin “cümbüş evi” görüldüğü, evleri kırmızı çarpılar atılarak ana karnındaki çocukların katlinin vacip görüldüğü, “inanç özgürlüğü” talebinin hala zorbalıkla, kanla bastırılmaya çalışıldığı bir inancın insanlarıyız.
Kadınlarız. Erkek egemen anlayışın bir yansıması olarak ikinci sınıf insan muamelesi gören, nasıl yaşayacağına, nasıl giyineceğine, kaç çocuk doğuracağına Erdoğan rejiminin karar vermeye çalıştığı, iktidar ortağı haline getirilen tarikatlar ve cemaatler eliyle çocuk yaşta evlendirilen, bir gecede İstanbul Sözleşmesi gibi bir haktan mahrum bırakılanlarız biz.
Gençleriz. Geleceği çalınan, ülkeyle birlikte uyuşturucu bataklığına sürüklenen, “özgür, bilimsel, anadilde eğitim” talebi yok sayılan, hak ettiği gibi değil, rejime itaat ettiği kadar “değer” görenleriz.
Akademisyenleriz. Demokratik ve bilimsel eğitim vermek isteyen, barışı haykıran ve bunun karşısında KHK’larla işlerinden uzaklaştırılanlarız.
Bizler ADGB olarak en geniş katılımı sağlamak için “Erdoğan: İstenmeyen Kişi İnisiyatifi ” başlığı altında 27 Ocak 2023 tarihinde Saat 13:00’te Bundeskanzleramt – Berlin’de gerçekleştireceğimiz Almanya merkezli protesto miting ve yürüyüşe tüm demokratik, ilerici, enternasyonalist yerli ve göçmen halkları katılmaya, bize güç vermeye çağırıyoruz.