"Tecride, faşizme, işgale son; özgürlüğü sağlama" hamlesi kapsamında 12 Ekim'de başlayan oturma eyleminin ilk haftasında Kürdistanlı ve Türkiyeli siyasetçiler ve kurum temsilcileri; ikinci haftasında Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) aktivisti kadınlar yürütmüştü.
Son hafta olan bu hafta ise TEKO-JİN ve TCŞ öncülüğünde devam eden eyleme dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda enternasyonalist de dahil oldu. Öcalan’a Özgürlük Nöbet eyleminin 9 yıldır devam ettiği alanda pazartesi gününden buyana eylemlerini sürdüren gençler, Fransa’da artan korona tedbir ve yasakları nedeniyle eylemlerini planlanandan bir gün önce sona erdirdi. Öcalan’a özgürlük yazılı önlükler giyen ve ellerinde Öcalan posterlerini taşıyan gençler, dün gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla "Özgürlüğü sağlayana kadar eylemde olacağız" mesajı verdi.
MATRİT: ÖCALAN’IN 22 YILDIR ESARET ALTINDA OLMASI KABUL EDİLEMEZ
Enternasyonalist gençler adına açıklama yapan İspanya’dan Daniel Matrit, "Biz tüm dünyadan Öcalan'ın özgürlüğü için buraya geldik. Öcalan’ın İmralı'da 22 yıldır esaret altında olması kabul edilecek bir durum değildir. Öcalan'ın özgürlüğü ve paradigması tüm dünya için çok değerlidir" dedi. Türk devletinin işgal saldırıları ve katliamlarına dikkat çeken Matret, "Biz buradayız, Öcalan özgürleşene kadar da eylemde olacağız. Rojava'daki devrim bize umut veriyor. Enternasyonalist gençler olarak özgürlük mücadelesinde yer alıyoruz. Bu paradigmayı dünyanın her yerine yayacağız. Kürdistan devrim şehitlerini kendi şehitlerimiz olarak görüyoruz. Onların direnişini bıraktıkları yerden devam ettireceğiz" mesajı verdi.
‘ADALET VE İNSAN HAKLARINA SAYGININ GEREĞİ YOLDAŞ ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALI’
Öcalan’a Özgürlük Küresel İnisiyatif Üyesi Prof. Jose Maria Sison ile Prof. Dr. Anurada Chenoy ve eşi Prof. Dr. Kamal Chenoy de eyleme görüntülü mesaj gönderdi. Dünya üzerindeki anti emperyalist ve demokratik hareketleri koordine etmek amacıyla faaliyet gösteren Halkların Uluslararası Mücadele Birliği (ILPS) Onursal Başkanı ve Filipin Komünist Partisi kurucularından olan Jose Maria Sison, konuşmasına "Kürt özgürlük mücadelesi ve AK önünde yaptığınız eylemi selamlıyoruz" diyerek başladı. "Adalet ve insan haklarına saygının gereği derhal Yoldaş Öcalan serbest bırakılmalıdır" diyen Sison, AK önünde "Zamanı Geldi" hamlesinin yürütülmesinin çok büyük önem taşıdığını kaydetti.
"Kongre, Öcalan yoldaşın bu kadar uzun süredir tecride maruz kaldığını gayet iyi biliyor" diyen Sison, devam eden tecride tepki göstererek şöyle konuştu: "Zihinsel ve fiziksel işkence dayanılmaz bir biçimdedir. Bu işkence bile Sayın Öcalan’ın derhal serbest bırakılması için geçerli bir sebeptir. Kürt halkı ve dünya halkları Avrupa Konseyi ve AK İşkenceyi Önleme Komitesi ve Türkiye'den Yoldaş Öcalan’ın serbest bırakılmasını istemektedir. Aksi takdirde devlet bu hatalarından dolayı birtakım yaptırımlarla yüzleşmelidir."
Erdoğan hükümetine karşı mücadelenin önemine vurgu yapan Sison, "Antiemperyalist ve demokratik mücadeleler küreselleşiyor. Kürt halkının ulusal ve toplumsal kurtuluş mücadelesi ön plandaki mücadeleler arasındadır. Dünya proleter-sosyalist devriminin yeniden canlanması Kürt halkı ile öngörülebilir" diye konuştu.
‘YÜZBİNLERİN DAYANIŞMASINI İLETİYORUZ’
Prof. Dr. Anurada Chenoy ve eşi Prof. Dr. Kamal Chenoy de eyleme gönderdikleri video mesajla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük istedi. Prof. Kamal Chenoy, Asya-Avrupa Halklar Formunu (AEPF) Hindistan Sorumlusu ve Yeni Delhi Jawaharlal Nehru Üniversitesi eski dekanı. "Ağırlaştırılmış tecrit koşullarında tutsak olan Abdullah Öcalan’ın derhal serbest bırakılması için Güney Asya ve Hindistan’dan yüzbinlerin dayanışmasıyla sizi selamlıyoruz" diyen çiftin mesajı şöyle: "Öcalan, Türk devletinin zindanlarından kurtarılmalıdır. Öcalan AKP-MHP ve Erdoğan diktatörünün zorbalığına maruz kalan Kürtlerin sesi ve önderidir. Kürtlerin statü talebi yalnız bir hak değil aynı zamanda gerekliliktir. Bu gerçeklik tüm dünya halkları tarafından görülmeli ve kabul edilmeli. Abdullah Öcalan, Ortadoğu’da barışı inşa etmede ve barışa dair perspektif sunmada öncülük ediyor ama Türk devleti iktidar alanını kaybetmek istemediği için bundan korkuyor. Öcalan’ın paradigmasında kadının özgürleşmesi ve halkların bir arada yaşaması belirleyicidir. Türk devleti bu durumu tersyüz ederek, ‘Abdullah Öcalan Türkler için bir tehlikedir’ propagandasını yapıyor. Aslında Öcalan, devletli sistemi adım adım zayıflatıp insanın kendini yönetmesine imkan sunuyor, bunu istiyor. Türk devleti biliyor ki Öcalan’ın sesi, düşüncüleri insanları etkiliyor, gerçeği görmelerini sağlıyor, bu yüzden tecrit ile bunu engellemeye çalışıyor. Nelson Mandela ve Gandi gibi Öcalan da direnmeye devam ediyor. Öcalan’a özgürlük zamanı geldi!"
KOÇ: MÜCADELEMİZ ÖZGÜRLÜĞE KADAR SÜRECEK
KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, "Başlattığımız oturma eylemimiz bugün sonlanıyor. Ancak eylemlerimiz tüm dünyada devam edecek. Burada da görülüyor ki artık tüm dünya bizimle. Başkan Apo özgür olana kadar hep beraber mücadele edeceğiz" diye konuştu.
KCDK-E Başûr örgütünden Ahmed Hesen, KCDK-E Rojhılat adına ise Can Bağış birer açıklama yaparak KDP-Türkiye işbirliğine tepki gösterdi. TCŞ ve TEKO-JIN adına konuşan Adil Serhat ise gençler olarak mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
Açıklama boyunca sık sık "Biji Serok Apo", "Öcalan’a özgürlük" sloganları atıldı.