Avrupa Yerel Yönetimler Kongresi'nde kayyum sistemi sert eleştirildi
Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (YBYK) Türkiye’ye ilişkin bir karar tasarısını onaylarken, özellikle kayyum sistemini sert eleştirdi.
Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (YBYK) Türkiye’ye ilişkin bir karar tasarısını onaylarken, özellikle kayyum sistemini sert eleştirdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) YBYK oturumlarına katıldı. HDP’yi kongre üyesi Adalet Fidan ile HDP Avrupa Konseyi temsilcisi Fayik Yağızay temsil etti.
Oturumlar sırasında Türkiye’nin izleme sürecinde olması nedeniyle Kongrenin izleme komitesi tarafından hazırlanan rapor, karar tasarısı ve bir önerge oy çokluğu ile kabul edildi.
İzleme sürecine ilişkin raporda Türkiye'deki yerel seçilmiş temsilcilerin durumu konusunda Kongre Tavsiye Kararı’nın uygulanmasında kaydedilen küçük ilerleme konusundaki endişeler dile getiriliyor. Ayrıca Türk makamlarından özellikle mevcut mevzuattaki terörizm tanımını, aşırı geniş bir yoruma izin vermeyecek, insan haklarına ve temsili demokrasinin değerlerine saygıyı sağlayacak şekilde tanımlayarak değiştirmesi isteniyor.
Oturumlarda Türkiye heyeti tarafından verilen iki değişiklik önergesinden biri reddedildi, diğeri de Türk heyeti tarafından geri çekildi.
Yapılan konuşmalarda da Türkiye ve Azerbaycan heyetleri dışındakiler Türkiye’deki yerel yönetimlerin durumunu ve özellikle kayyum sistemini sert bir şekilde eleştirdiler.
Adalet Fidan yaptığı konuşmada 65 belediyeden kayyum atanmamış belediye eşbaşkanlarından birinin kendisi olduğunu belirterek, “Bu istisnadır” dedi. Fidan, raporda yer almayan bazı bilgiler verirken, son yerel seçimlerde 6 belediye başkanı ve 45 meclis üyesine mazbata verilmediğini kaydetti. Fidan ayrıca 25 Kasım ve 8 Mart gibi etkinliklere katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan kadın belediye eşbaşkanlarını hatırlattı.
Oturumlarda Hollanda heyeti başkanı Herald Bergmann, ifade özgürlüğünü engellemek için "terörist" iddiaların kötüye kullanılmasına tepki gösterirken Birleşik Krallık İşçi Partisi'nden John Peter, Türkiye'nin tüm siyasi muhalifleri terörist olarak etiketlemekle "Putin'in dilini" benimsediğini söyledi.