AFP’nin haberine göre Alevi toplumunun bir üyesi olan Rihab Kamel, ailesiyle birlikte Suriye'nin sahil kenti Banias'taki evlerinde iki gün boyunca banyoya saklanarak hayatta kalmaya çalıştı. 

"Işıkları kapattık ve saklandık," diyen Rihab Kamel, Hristiyan bir ailenin yardımıyla kaçabildiklerini ve mahallelerini terk ettiklerinde sokakların cesetlerle dolu olduğunu ifade etti. "Çocukların suçu ne? Onlar da rejimin destekçileri mi?" diye sorarak Alevi toplumunun masumiyetine dikkat çekti.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, perşembe gününden bu yana 745 Alevi sivilin öldürüldüğü belirtilirken, Şam’daki resmi kaynaklar olayları 'münferit şiddet eylemleri' olarak nitelendiriyor. Ancak tanıklar, kıyı bölgelerinde sistematik katliamların sürdüğünü aktarıyor.

ERKEKLERİ ÇATILARA ÇIKARAK İNFAZ ETTİLER

Banias'ta yaşayan Samir Haydar, silahlı adamlar gelmeden hemen önce kaçmayı başarmış ancak iki kardeşi ve yeğeni hayatını kaybetmiş. "Beş dakika daha bekleseydim, ben de ölmüştüm," diyen Haydar, saldırganların erkekleri çatılara çıkararak infaz ettiklerini söyledi.

BAZI CESETLERİ DENİZE ATTILAR

Lazkiye'de de benzer sahneler yaşandı. Kültür Merkezi Müdürü Yasser Sabbuh'un cesedi evinin önünde bulunurken, bazı cesetlerin denize atıldığı bildirildi. 

CESETLERİ BULDUZERLERLE TOPLADILAR

Ceble kasabasında mahsur kalan bir sakin, dört gündür elektrik, su ve yiyecekten yoksun olduklarını ve dışarı çıkmaya cesaret edemediklerini anlattı. "Ailemden ve arkadaşlarımdan elliden fazlası öldürüldü. Cesetler buldozerlerle topladılar ve toplu mezarlara gömdüler," dedi.

Komşu Lübnan'a kaçmayı başaran 32 yaşındaki Alevi Cafer Ali ise "Alevi olduğumuz için baskıya uğramayacağımız güvenli bir ülkeye gitmek istiyoruz ya da uluslararası koruma talep ediyoruz," diyerek uluslararası topluma çağrıda bulundu.