GÖRÜNTÜLÜ

DÎK Eşbaşkanı: HTŞ işgal ve ölüm zihniyetini sürdürüyor

BAAS’ın yerine geçen HTŞ’nin işgal ve ölüm zihniyetini sürdürdüğünü belirten DÎK Eşbaşkanı Mihemed Xerzî, Alevi katliamlarına dikkat çekerek, “Böyle giderse Suriye parçalanır” dedi.

MIHEMED XERZÎ

Demokratik İslam Kongresi Eşbaşkanı Mihemed Xerzî, Suriye’deki Alevilere dönük katliamların acilen durdurulmasını; katliamcı çetelerin yargılanmasını istedi.

HTŞ, 8 Aralık 2024’ten beri Türk iktidarının da ‘telkiniyle’ farklı halkların ve inançların haklarını görmezden gelen merkezi bir sistemde ısrar ediyor. Son günlerde Suriye’nin Tartus ve Lazkiye gibi sahil kentlerinde Alevilere dönük gerçekleştirdiği katliamlarla da yaratmak istediği sistemi, bir kez daha dışa vurdu. HTŞ’nin, halklara dönük soykırım politikasını ve özelde Alevi katliamlarına ilişkin Demokratik İslam Kongresi (DÎK) Eşbaşkanı Mela Mihemed Xerzî ile konuştuk.


BAAS REJİMİ, ALEVİLERİN DEĞİLDİ

Demokratik İslam Kongresi’nin doğru İslam’ı yaşatmak ve radikal İslamcılığın ne denli halklara zarar verdiğini kavratmak için var olduğuna dikkat çeken Mela Mihemed Xerzî, “Son 14 yıl, kolay olmadı. Beşar Esad, Alevi mezhebindendi fakat askeri siyasi bürokrasisinin çoğu Sünniydi. Dolayısıyla BAAS rejimi, Alevilerin rejimi değildi. BAAS, Suriye’de de Irak’ta da aynı yöntemleri uyguladı. BAAS rejiminin, 1965’te iktidarın başına gelen başkanı Emîn El Hafiz, Alevi değil Sünni ve Halepliydi. İlk işi ise tanklarla camileri saldırmak oldu” dedi.

GELENLERİN ZİHNİYETİ DE ÖLÜM VE İŞGAL

BAAS rejiminin yerine gelenlerin, BAAS rejiminden bir farkları olmadığını; zihniyetlerinin ölüm ve işgalin ötesine geçemediğini kaydeden Mela Mihemed Xerzî, “Suriye’nin geleceği belirsizliğini korumaktadır. Suriye, farklı ülkelerden gelen çeteler ve içteki çetelerle çembere alındı. Bu çetelerle aynı düşünceye sahip olmayan halklar, kafir olarak tanımlanmakta, katliamlarla yüz yüze bırakılmaktadır. Bu çetelerin önü alınmadığı müddetçe dört gün içerisinde gerçekleştirdikleri katliamları, Suriye’nin geneline uygulayacaklardır. Aleviler mezheplerinden dolayı katledilmektedir. Alevi oldukları için bir topluluk yok edilmek isteniyor. Topluluklar, inançlarından kaynaklı katledilemez” şeklinde konuştu.

BÖYLE GİDERSE SURİYE PARÇALANIR

Katliam yapan, insanların evlerini talan eden, insanlara eziyet eden bu çetelerin hepsinin yargılanması gerektiğini vurgulayan Mela Mihemed Xerzî, şöyle devam etti: “Artık durum öyle bir noktaya geldi ki, katliamlarını rahatlıkla paylaşıyorlar. Reddedemezler, çünkü kendi elleriyle medyada servis ettiler. Çocuk, yaşlı demeden önüne gelen Aleviyi katlediyorlar. Günahsız insanlar, katlediliyor, esir alınıyor ve işkencelerden geçiriliyor. Bu yöntemle Suriye yönetilemez. Böyle giderse Suriye’ye parçalanmaya mahkûm olacaktır. Şunu bilsinler ki; kendilerini koruyabilecek güce ve savunmaya sahip halklar var, tümü Sahil kesimi gibi savunmasız değil. Akıllarını başlarına almazsalar Suriye kan gölüne döner ve büyük acılar yaşanır.”

ALLAH, ÖLDÜRMEKTEN SAKINMAMIZI EMREDER

Mela Mihemed Xerzî, Kur’an-ı Kerim’den alıntılar yaparak konuşmasını şunları söyledi: “Kur’an, Peygamberi tembihliyor ve ‘Eğer aynı düşünceye sahip insanlar yaratmak isteseydim, ben Allah’ım, bunu yapardım’ diyor. Kur'an-ı Kerim müşriklere, ‘Siz ne bizim ilahımıza ibadet ediyorsunuz ne de kendi ilahınıza ibadet ediyorsunuz. Neye inanıyorsanız o sizin özgürlüğünüzdür. Ne peygamberin ne de hâkimin yanında, hesabını Allah’a verirsin. İnsanların düşünceleri, özgürlükleridir’ buyuruyor. Kur’an-ı Kerim, ‘inancımızı yayacaksın, öğreteceksin fakat hesap istemek Allah’a mahsustur’ demiş. Kutsal Kur’an, çok ulusluluğu da gül bahçesine benzetmemektedir. Arap, Kürt halkı demiyor. ‘Ey İnsanlar’, ‘Ey inananlar’ olarak hitap ediyor. Uluslara hitap etmiyor. Kur’an, ‘anne ve babalarınız birdir fakat dilleriniz farklıdır. İnançlarınız, zihniyetiniz, coğrafyanız farklıdır ve böylece dünyaya yayıldınız. Farklılıklarla beslenilmelidir. Birbirinizi tanımalısınız’ diye buyuruyor. Birbirini tanımadan kasıt ise ailenin ötesinde kültür, düşünce ve zihniyet farklılıklarına dikkattir. Allah, barış içinde yaşamamızı, birbirimizi öldürmekten kaçınmanızı emrediyor. Suriye de Alevi, Dürzi, Sünni, Hristiyan, İsmailli ve Zerdüştilerin ülkesidir. Kimse din ve mezhep adı altında katliamlar gerçekleştirmemeli, birbirine baskı ve zulüm uygulamamalıdır.”