Türkiye’de 24 Haziran 2018’deki seçimler öncesinde Alman devletinden Erdoğan rejimine desteği olarak değerlendirilen bir saldırı gerçekleşmişti.

13 Haziran 2018 günü sabah erken saatlerde polis Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM)’e bağlı dernek ile Kürtler için kamuoyu çalışması yapan Civaka Azad’ın bürosuna kapıları kırarak baskın düzenlemişti.

Eş zamanlı olarak NAV-DEM yöneticisinin de evlerini arayan polis, o dönem Efrîn için yapılması planlanan ancak gerçekleşmeyen bir gösteriyi gerekçe yapmıştı.

Civaka Azad’a yönelik arama kararı olmamasına rağmen sadece NAV-DEM derneğiyle aynı binada olmasından dolayı maruz kalınan polis baskını, yargıya taşınmıştı.

Yaklaşık 4 yılın ardından Berlin Eyaleti’nin Anayasa Mahkemesi Civaka Azad’ın başvurusunu inceleyerek karara bağladı.

Mahkeme, polisin baskınını haksız ve yasa dışı bularak davanın yeniden eyalet mahkemesinde görülmesini istedi.

Daha önce hem yerel hem de eyalet mahkemeleri polisin baskınını haklı bularak Civaka Azad’ın başvurusunu ret etmişlerdi.

‘GECİKMİŞ DE OLSA KARAR ÖNEMLİ’

Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin konuşan Civaka Azad çalışanlarından Mako Qocgirî “Her ne kadar karar gecikmiş bir karar olsa da bizler için çok önemli. Çünkü PKK yasağı gerekçe yapılarak Kürt dernek ve aktivistlerin yasal hakları ayaklar altına alınıyor” dedi.

Civaka Azad’ın Kürdistan’daki gelişmeleri Alman kamuoyuna yansıtmaya dönük çalışmalarda bulunduğuna dikkat çeken Qocgirî devamla şöyle konuştu: “Bu faaliyetleriminiz güvenlik birimleri tarafından kesinlikle kriminalize edilmemeli ve bundan dolayı da şimdi hukuk mücadelemizi yeniden Berlin Eyalet Mahkemesi’nde sürdüreceğiz.”