Avrupa Parlamentosu Kürt Dostluk Grubu üyesi parlamenterler François Alfonsi (Greens/EFA, Fransa) Andreas Schieder (S&D, Avusturya) Nikolaj Villumsen (GUE/NGL, Danimarka) tarafından kaleme alınan mektupta, Kürtlerin kendi aralarında çatışarak, dış güçlere fırsat sunmamaları istendi.

KÜRTLERİN ROLÜNE VURGU

Kürtlerin Ortadoğu’da demokrasi, barış ve terörizmle mücadeledeki rollerine atıfta bulunan mektupta, şöyle denildi: “Avrupa Parlamentosu Üyeleri Dostluk Grubumuz, Temmuz 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra, Kürt halkının çeşitli özgürlük ve demokrasi mücadelelerini savunmaya yönelik çalışmak amacıyla oluşturuldu. Kürt halkının, Ortadoğu'nun zor ve tehlikeli siyasi bağlamında temel değerlerin taşıyıcıları olduğuna inanıyoruz: demokrasiyi, terörizmle mücadeleyi, kadın ve azınlık haklarını öne çıkaran değerler. Bu, onları Orta Doğu'da kendi kaderini tayin hakkına dayalı barışçıl bir geleceğin inşası için temel bir sütun haline getiriyor.”

"Kürtlerin son on yıllarda sayısız saldırılardan nasıl acı çektiğini gördük: Saddam Hüseyin'in Irak'ından ve azınlıkları onlara karşı korudukları İslamcılardan; DAİŞ’e karşı uluslararası koalisyonun zaferine kesin katkı sağladıkları Suriye'de DAİŞ'den; veya seçilen Kürt liderlerin keyfi olarak hapsedildiği ve tutulmaya devam ettiği Türkiye'den” diye devam edilen mektupta, Kürtlerin yaşadıkları acılara değinildi.

Erdoğan liderliğindeki Türkiye'de iktidar rejiminin Kürtlere yönelik saldırgan ve düşmanca politikasından özellikle endişe duymaya başladıklarını belirten parlamenterler, Suriye ve Irak’taki Kürt topraklarında işgalinin ve asker konuşlandırmasının uluslararası hukukun ihlali olduğu gerçeğini ifade ettiler.

Türk ordusu ile DAİŞ'in oluşumuna katılan terörist hareketler arasındaki yakın iş birliğinin kanıtlandığına vurgu yapılan mektupta, Türkiye'nin bu paralı askerleri Avrupa'nın sınırlarındaki Dağlık- Karabağ ve Libya gibi diğer harekât sahalarında kullandığına işaret edildi. Mektupta, Fransa ve Avusturya’daki son terör saldırılarının da ciddi endişe kaynağı olduğunun altı çizildi.

'KÜRTLERLE İLİŞKİLER GELİŞTİRİLMELİ'

“Kürt yetkililer ile Avrupa arasındaki bağların güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” denilen mektupta, Avrupa’nın coğrafi yakınlığı ve ekonomik ilişkileri sayesinde Türkiye üzerinde- dünyadaki diğer tüm güçlerden daha fazla- önemli bir etki potansiyeline sahip olduğu belirtildi.

Mektupta, “Seçilmiş Avrupalılar olarak, tüm Kürtlerin özgürlüğüne katkıda bulunmak için fırsatları kullanmak, anti-demokratik rejimlerin sona ermesine yardımcı olmak ve Avrupa'yı ve de tüm dünyayı tehdit eden İslamcı terör örgütlerinin kalıcı yenilgisini sağlamak için çalışmak istiyoruz” vurgusu yapıldı.

PARLAMENTERLERİN DESTEĞİ VAR

Avrupa Parlamentosu'nda bugüne kadar konferanslar düzenleyerek Avrupa Komisyonu ile Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi’nden harekete geçme çağrısında bulunulduğu hatırlatılan mektupta, “Girişimlerimiz tüm Avrupa demokratik partilerinden yüzden fazla parlamenterin desteğini aldı” diye belirtildi.

'KÜRTLER ARASI GERİLİMDEN ENDİŞE DUYUYORUZ'

“Kürt halkının dostları olarak, Güney Kürdistan'daki Kürt güçleri arasındaki gerilimden ve hatta silahlı çatışma ihtimalinden giderek daha fazla endişe duyuyoruz” denilen mektupta, bunun Kürt halkının özgür ve demokratik bir gelecek için mücadelesini ancak olumsuz etkileyebileceği uyarısı yapıldı.

Mektupta, Kürt parti ve hareketlere şu çağrı yapıldı: “Özgür, demokratik ve barışçıl bir gelecek yaratmaya yönelik diyaloglar yoluyla sorunlarınızı çözmenizi ve Kürtler arasındaki çatışmaları kendince gerekçelerle teşvik eden dış güçlere zemin vermemenizi bekliyoruz. Kürtler Ortadoğu'da barış ve istikrar için aktörler olarak kendilerini giderek daha fazla kanıtlarken, kendi aranızda diyalog yoluyla siyasi ve şiddetsiz bir yol bulmanız daha da önemli hale geliyor. Dünyanın her yerinden Kürt düşünürler size çağrılar yaparken, sizi bunu başarmak için elinizden geleni yapmaya çağırıyoruz.”

SORUNLARIN AŞILMASI İÇİN KÜRTLERLE GÖRÜŞME TALEBİ

Sorunların aşılması için kendilerinin de devreye girmeye hazır olduklarını belirten Avrupalı parlamenterler, son olarak şu çağrıyı yaptılar: “Sizinle tartışmak ve iş birliği yapmak istiyoruz ve bu mektubun tüm dikkatinizi çekeceğini umuyoruz. Umudumuz, barış ve demokrasi yönlü ortak hedeflerimize katkıda bulunabilmektir. Cevabınızı almak için sabırsızlanıyoruz ve sıhhi koşullar izin verir vermez sizinle tanışabilmeyi umarak size kardeşçe selamlarımızı gönderiyoruz.”