YENİLENDİ II

Avrupa'da işgal ve ihanet protesto edildi, gerilla selamlandı

Avrupa'da yaşayan Kürtler, işgal saldırılarına karşı alanlara çıktı. İhanetin de protesto edildiği eylemlerde gerilla direnişini selamlandı.

İŞGAL SALDIRILARINA KARŞI EYLEMLER

İşgalci Türk devletinin Kurdistan'da aralıksız sürdürdüğü işgal ve soykırım saldırılarına karşı Avrupa kentlerinde yürüyüşler düzenlendi.

ZÜRİH

İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) ile İsviçre Kürt Kadınlar Birliği'nin (YJK-S) çağrısı üzerine Defend Kurdistan (Kurdistan'ı Savun) İnisiyatifi öncülüğünde her kesimden Kurdistanlı ve dostu Zürih’in Helvetia Meydanı'nda bir araya geldi.
Türk devletinin Kurdistan'da KDP ile iş birliğiyle sivil altyapıyı hedef alan saldırılarına öfkesini dile getiren halk, gerilla direnişinin sahiplenildiği slogan ve marşlarla yürüyüşe geçti.

Kent meydanında yaklaşık bir saat süren yürüyüş sonrası eylem alanı olan Helvetia Meydanı'na ulaşan yüzlerce Kurdistanlı ve dostu, burada miting düzenledi.

Eylemde 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu şehitlerinin anısına saygı duruşunda bulunuldu.

14 Temmuz şehitlerini anarak konuşmasına başlayan CDK-S Eşbaşkanı Dilan Çetinkaya, Kürt Özgürlük Hareketi’nin 50 yıllık eylem pratiğini hatırlattı, "Kurdistan'a yönelen tüm bu saldırılar hiçbir zaman sonuca evrilmedi" diye konuştu.

Kurdistan Özgürlük Gerillasının bu saldırılara karşı destansı bir direniş sergilediğini dile getiren Dilan Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kurdistan'ın dört parçaya bölündüğü Lozan Antlaşması'nın 101. yılına girilen bir dönemde Kürt Ulusal Birliği'nin sağlanması gerekirken, ihanet ve iş birliği içerisinde Kürt halkının 50 yıllık direnişle elde ettiği kazanımlar peşkeş çekilmek istenmektedir. KDP yönetimi ve Barzani Ailesi kendi çıkarları uğruna milyonlarca Kürt’ün özgürlüğünü ve geleceğini yok saydı. 4 parça Kurdistan'ın birliğinin sağlanması için bugün Kurdistan gerillasına sahip çıkmalıyız. Zap'ta, Metîna'da, Avaşîn'de direnenlere sözümüzdür: Direnişiniz direnişimizdir. Mutlaka ama mutlaka bizler kazanacağız."

KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı adına konuşan Musa Farısoğulları ise, Kurdistan'a yönelen saldırılara ilişkin Kürt halkına dayatılmak istenen teslimiyetçi politikalara karşı KDP'nin işbirlikçi politikalarını kınayarak şöyle dedi:

"İşgalci Türk devleti politik arenada sıkıştığı her dönemde Kürt halkının kazanımlarını hedef alarak Kurdistan'a saldırmıştır. Kendisine bugün Kurdistani bir partiyim diyen KDP yönetimi ihanet ve iş birliği içerisinde Başûrê Kurdistan'da teslimiyeti dayatan bu saldırılara desteğini sürdürmektedir. Kürt ulusal birliğinin temelinde KDP'yi bu ihanet çizgisinde sürdürdüğü bu politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz."

İhanet ve iş birliği ile sürdürülen politikaların uluslararası arenada teşhirini sürdüreceklerini ifade eden Farısoğulları'nın, konuşmasının ardından Almanca basın metni okundu.

Defend Kurdistan adına açıklamaların yapıldığı eylem, sloganlarla tamamlandı.

LUDWIGSBURG

Türk devletinin işgal saldırıları Ludwisburg kentinde de protesto edildi
Almanya’nın Ludwisburg kentinde bir araya gelen Kurdistanlılar yürüyüş ve basın açıklaması ile işgal saldırılarını protesto etti.

Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin çağrısı ile Ludwisburg Bahnhof’ta bir araya gelen Kurdistanlılar, Markplatz’a kadar yürüyüş gerçekleştirerek işgal saldırılarına tepki gösterdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün istendiği pankartların da taşındığı yürüyüşte sık sık "Jin Jiyan Azadî", "Bijî Serok Apo", "Bijî Berxwedana Gerîla" sloganları atıldı.

Eylemde Kürt soykırımına karşı tavır alınması çağrısı yapıldı.
KOM-MED bildirisinin okunduğu protesto eyleminde Başûrê Kurdistan’a yönelik işgal saldırılarının tüm Kurdistan’ı etkilediği ve Türk devletinin hedefinin Kürt soykırımı olduğu kaydedildi.

Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi eşbaşkanları Mesut Aram Dağhan ve Pervin Azadî'nin okuduğu bildiride, Türk devletinin daha önce işgal ettiği Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê bölgelerinden geri çekilmediğine ve Rojava'da asimilasyon ve soykırım gerçekleştirdiğine dikkat çekildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye'nin işgalci ordusunun saldırıları devam ediyor. Bu saldırılar, Kurdistan'ın güneyindeki Şengal ve Rojava'daki bölgeleri hedef alıyor ve halkların özgürlüğünü ve kazanımlarını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. İşgal ve soykırım, Türk devletinin Kurdistan'a karşı yürüttüğü politikanın bir parçasıdır. Bölgesel devletler ve uluslararası güçler bu saldırılara göz yumuyor veya aktif olarak destekliyor. Amaç, Abdullah Öcalan'ın ortak yaşam paradigmasını ortadan kaldırmak, Kürt halkını, Ortadoğu'yu ve insanlığı özgürlüğe götüren yolu kesmektir.

Türkiye'nin işgalci ordusu, Kurdistan'ın işgal edilmesi ve temizlenmesi ile birlikte, insanlığa karşı işlediği suçların ve savaş suçlarının tüm dünya tarafından görülmesine ve tanınmasına rağmen Kurdistan'ın doğasını talan ediyor ve yok ediyor. KON-MED, insanlığa karşı işlenen suçlara ve soykırıma karşı, Kürt halkına karşı gerçekleştirilen işgale ve soykırıma karşı herkesi harekete geçmeye çağırıyor.”

DARMSTADT

Almanya'nın Darmstadt kentinde de işgal ve ihanet protesto edildi, gerilla selamlandı. 

FCDK Kawa Federasyonu'nun organize ettiği eylemde Almanca bildiri okundu.

Eylemde sık sık gerilla direnişinin selamlandığı, işgal ve ihanetin protesto edildiği sloganlar atıldı. 

AMSTERDAM

Türk devletinin işgal saldırıları Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da onlarca kişinin katıldığı bir yürüyüş ve mitingle protesto edildi.

Merkezde gerçekleştirilen yürüyüşte direniş şarkıları eşliğinde sloganlar atıldı.

İşgal ve ihanetin kınandığı mitingde, “Tek bir kişi de kalsak direnişi devam ettireceğiz. Öncelikle Önderliğin İmralı’daki direnişini ve Kurdistan dağlarında 18-19 yaşlarında genç kadın ve erkekler öncülüğünde tarihi yeniden yazan direnişçilerimizi selamlıyoruz” denildi.

BREMEN

İşgalci Türk devletinin KDP ile ortaklaşa Başûrê Kurdistan’a dönük işgal saldırıları Almanya’nın Bremen kentinde protesto edildi.

Bremen Demokratik Kürt Toplum Meclisi ve Sêvê Kadın Meclisi öncülüğünde Bremen Hauptbahnhof’ta düzenlenen protesto eyleminde hem işgal saldırıları hem de KDP’nin ihaneti kınandı.

Eylemde konuşan DKTM Eşbaşkanı İshak Yılmaz, KDP’nin Türk işgal saldırıları karşısındaki tutumunu eleştirerek, “Kimse kusura bakmasın, KDP Türk işgal saldırılarına destek veriyor ve biz Kürtler bu tutumu kabul edemeyiz” dedi.

Protesto eyleminde NATO ve Alman devletinin Türk devletine desteği ve işgal saldırıları karşısındaki sessizliğine de tepki gösterildi. Açıklamada “Türk devleti Almanya’dan aldığı silahlar ile işgali gerçekleştiriyor. Binlerce insan bu saldırılarında yaşamını yitirdi. Demokrasi insan haklarından yana olduğunu belirten Almanya hükümeti ve NATO üyeleri neden Türk devletine silah satıyor?” denilerek tepki gösterildi.

Protesto eylemine katılanlar “Verteidige Kurdistan gegen Invasion und Verrat!” pankartını taşıdı, “Sara Rojbîn Ronahî, Jin Jiyan Azadî”, “ Es lebe der Wiederstand, der Wiederstand der Gerilla“, “Bijî Serok Apo”, “Bijî Berxwedana Gerîla”, Hoch die internationale Solidarität“, “Diktatör Erdoğan”, “ NATO finanziert Türkei bombardiert” sloganlarını attı.

HAMBURG

Almanya’nın Hamburg kentinde Türk devletinin işgal saldırıları TCŞ (Tevgera Ciwanên Şoreşger) ve TekoJIN (Jinên Ciwan ên Têkoşer) öncülüğünde protesto edildi.

Hamburg Tren Garı önünde bir araya gelen gençler saygı duruşu ardından burada bir basın açıklaması yaptı.

TCŞ adına basın açıklaması okuyan Ahmet Tektaş, faşist Türk devletinin KDP ihanetiyle Güney Kurdistan’a yönelik aralıksız sürdürdüğü işgal saldırılarına dikkat çekerek “”Kürt özgürlük mücadelesinin tüm kazanımlarını yok etmeye yönelik olan bu saldırılar imha amaçlıdır. Soykırımcı Türk devleti ve onun işgalci ordusu Kürtlük adına ne varsa hedefleyerek zafer kazanmak istemektedir. Bunun için sivil yaşam alanları, topraklar, ormanlar, hayvanlar; açıkça her şey hedeftedir” dedi.

Faşist Türk devletinin KDP’nin ortaklığı ile Kurdistan köylerini insansızlaştırdığını ve Kürt soykırımını hedeflediğini belirten Tektaş “14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu direnişinin yıl dönümü sürecine denk gelen yoğunlaşmış saldırılara karşı tıpkı 14 Temmuz direnişçileri gibi ayağa kalkarak Kurdistan’ı savunmak temel görevimizdir” diye vurguladı.

Basın açıklaması ardından “Kurdistan’ı ihanete ve işgale karşı koru” pankartı ile yürüyen gençler, sık sık “Bijî Serok Apo”, “Bijî Berxwedana Gerîla” ve “Bimre Xiyanet” sloganları attı.

BERLİN
Almanya’nın başkenti Berlin’de Kurdistan’a yönelik işgal ve ilhak politikaları yürüyüş ile protesto edildi.

Dest Dan Kadın meclisi ve Özgür Kurdistanlılar Meclisi’nin (Nav Berlin) çağrısıyla Oranienplatz meydanında bir araya gelen Kurdistanlılar ve dostlarının eylemi, Kurdistan Özgürlük Şehitleri için saygı duruşu ile başladı, açıklamalar ile devam etti.

Tarihçi ve Gazeteci Nick Brauns, Almanya hükümetinin “Bozkurtçuları” yasaklamasını istedi. Brauns, “Bugün Almanya’da Bozkurtçular hala serbestçe dolaşabiliyor. Bunun tarihi bir sebebi var: Eski Bavyera Başbakanı Franz Josef Strauß, 1970’li yıllarda Bozkurtlar’ın lideri Alparslan Türkeş ile bir araya geldi. Birlikte komünistler ve solcuları tehdit olarak gördüler. O dönemde çok sayıda isyancı göçmen işçi olduğu için Kürtlere karşı bir denge sağlamak amacıyla Bozkurtları buraya getirdiler. Almanya’nın özellikle uyguladığı politikadır“ dedi.

Kurdische Gemeinde Berlin-Brandenburg e. V adına Hüseyin Taşan, “Bu ultra milliyetçiler, Türkiye'de iktidarda ve eski sınırlarını, yani Balkanlar'ın, Asya'nın ve Orta Doğu'nun bazı bölgelerini geri almak istiyorlar. Bu bölgelere Kurdistan da dahil. Bu yüzden Türk ordusu gizlice Kürdistan'a girdi. Bu bölgelerde kalmak istiyorlar. Faşist hükümetin Şengal'e saldıracağına dair söylentiler de var. Önümüzdeki günlerde sokaklarda işgale karşı sesimizi yükseltmeli, savaşmalıyız“ diye konuştu.

Sol Parti ( Die Linle) eyalet milletvekili Ferhat Koçak ise, “Milliyetçilik bizi bölen şeydir. Rojava’daki yoldaşlarla aynı değerleri paylaşıyorum. Bizi birleştiren şey dayanışmadır, milliyetçilik değil. Sağcılar her zaman çifte standartlara sahiptir. Bir yandan cihatçıların sınır dışı edilmesi gerektiğini söylüyorlar ama aynı zamanda bu cihatçılara karşı savaşan insanları da sınır dışı etmek istiyorlar. Rojava’ya bombaların düşmesine izin veriyoruz. Solcular olarak faşistlere, AFD’ye ve Erdoğan’ın bombalı saldırılarına karşı birlikte duruyoruz. Türkiye'deki birçok şehirde pogromlar yaşandı. Suriyeli ve Kürt mülteciler saldırıya uğradı, dükkanlar ateşe verildi. Bu insanlar polise başvurduklarında sınır dışı ediliyorlar. Almanya, böyle bir ülkeyle mülteci anlaşması yapmış ve Türkiye'yi güvenli bir menşe ülke olarak sınıflandırmıştır” ifadelerini kullandı.

Young Struggle adına yapılan konuşmada da Kürt halkını yok etmek için elinden geleni yapan faşist Türk devletine karşı verilen mücadelenin enternasyonal bir mücadele olduğunun altı çizilerek, “Gerçek kurtuluşu ancak bizler sağlayabiliriz. Bu kurtuluşun ateşi biz olmak istiyoruz. Adil bir toplumu birlikte inşa etmek istiyoruz. Bize hükmeden ve karın tokluğuna çalıştıran bir rejim seçmek istemiyoruz. Yaşlıların savaşında biz gençler ilk ölenler oluyoruz. Bu yüzden Rojava’daki bütün gençler ve kadınlarla dayanışma içerisindeyiz“ denildi.

Eylemde son sözü alan Nav Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz oldu. Yılmaz, “Kurdistan’ın her yerinde işgalci güçlerle savaş devam ediyor. Sürdürülen savaşta Kürt halkına düşmanlık yapanların ortağı ise Barzani Ailesidir. Özelde Başûrê Kurdistanlılar olmak üzere Bakur, Rojava, Rojhilat ve Kafkasya’dan Rusya’ya bütün Kürtlerin bu saldırılara karşı durması gerekiyor” çağrısında bulundu.

Yürüyüş boyunca “Zap Avaşîn Metîna, Berxwedana Gerîla”, “Bijî Rêber Apo”, “Bijî Berxwedana Gelê Kurd“ sloganları yankılandı.