Kürdistanlılar ve dostları, Avrupa’nın birçok kentinde, İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal ve soykırım saldırılarına karşı alanlara çıktı.
STUTTGART
Almanya'nın Stuttgart kentinde FED-GEL federasyonunun çağrısı üzerine Lautenschlagerstrasse'de bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, Türk devleti ve desteklediği çetelerin Rojava'ya dönük işgal saldırılarına karşı yürüdü.
Yürüyüş öncesi Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Pervin Azadî, Türk devletinin Rojava'ya dönük işgal ve soykırım saldırılarına dair bir konuşma yaptı.
Pervin Azadî, şunları söyledi: “Türkiye, Suriye'de Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) iktidara gelmesinden bu yana Demokratik Özerk Yönetim’e yönelik yoğun askeri saldırılarını yeniden başlatarak sivil halka karşı saldırılar düzenliyor. Buradaki temel amaç, demokratik özyönetimin yok edilmesidir. Özellikle Minbic’ın güneydoğusundaki köylerde haftalardır şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Başta Tişrîn Barajı olmak üzere merkezi su istasyonları ve bölgedeki enerji kaynakları doğrudan hedef alınarak oluşan istikrarı yok etmek istiyor. Buradan uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz; bu saldırıların durdurulması ve Rojava’da gerekli istikrarın sağlanması için dayanışmayı yükselterek seferber olması gerekir" dedi.
Yüzlerce Kürdistanlının katılımıyla gerçekleşen eylemde, sloganlar eşliğinde Wilhemsplatz meydanına doğru yürüyüşe geçildi.
Burada işgalci Türk devletinin Rojava'ya dönük soykırım saldırıları, yapılan bir açıklama ile protesto edildi. Açıklamayı PYD Avrupa Sözcüsü Zozan Rojava yaptı. Rojava, “Biz kazanacağız, halkımız kazanacak, Rojava Kürdistanı kazanacak" vurgusunda bulundu.
Eylemde “Bijî Berxwedana Tişrînê” , “Bijî Berxwedana QSD'ê”, “Bijî Berxwedana YPJ, “Bijî Berxwedana YPG” sloganları atıldı.
HEILBRONN
Almanya’nın Heilbronn kenti Kiliansplatz’ta Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) ile Alman Barış Aileleri ( Familien für den Frieden) tarafından Türk devletinin Tişrîn Baraj’ında nöbet tutan sivil halka yönelik saldırılarını protesto amacıyla bir miting düzenlendi.
Ellerinde YPG/YPJ flamaları ve Türk devletinin katliamlarını protesto eden pankart ve dövizler taşıyan kitle, Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi.
Ardından Alman Barış Aileleri adına bir konuşma yapılarak şunlar dile getirildi: “Kuzey ve Doğu Suriye’de demokrasi, kadın hakları ve ekolojik değerler üzerinden bir toplumu inşa eden Özerk Yönetim’e yönelik Türk devleti uçak ve dronalar ile günlerdir saldırı düzenliyor. Uluslararası hukuku ihlal ederek sivil altyapıları bombalıyor, sivil insanları, gazetecileri, tüm insanlığı hedef alarak yok ediyor. Bu saldırılar günlerdir özellikle Tişrîn Barajı’na yönelik yoğunlaşmış durumda. Bu saldırıları durdurmak için yüzlerce sivil barajda toplanarak oturma eylemi yapıyor. Bunlara yönelik de saldırıları devam ettiğinden çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Yaralıları taşımaya gelen Kürt Kızılay araçlarını dahi bombalıyorlar.
Buradan Almanya’daki tüm siyasi parti ve halkına çağrımızdır; Türkiye’nin saldırıları durdurulmalı, Rojava halkı korunarak yaşam kaynakları yok edilmemeli, Türkiye’ye silah sevkiyatına son verilmeli, Türkiye’nin saldırıları uluslar arası mahkemelerce incelenmelidir. Rojava Özerk Yönetimi’nin toplumsal sözleşmesinde kadınların eşitliği, inanç özgürlüğü ve kültürler arası barışçıl bir yaşam temel alınmıştır. Bu nedenle Demokratik Özerk Yönetimi uluslararası alanda tanınmalıdır.”
Eylemde “Bijî Berxwedana Rojava” sloganı atılarak yüzlerce bildiri çevreden geçenlere dağıtıldı.
DEN HAAG
Hollanda’nın Den Haag kentinde Dem-Ned , PJAK ve Hollanda Kürt Kadınlar Birliği (YJK-H) öncülüğünde eylem düzenlendi. Hollanda Parlamentosu önünde gerçekleştirilen eylemde işgalci Türk devletinin ve paralı çetelerinin Rojava’ya düzenlediği saldırıları protesto edilirken, Kuzey ve Doğu Suriye’nin özerk yönetim statüsünün tanınması istendi.
İDAMA KARŞI AYRI EYLEM
Daha sonra PJAK ve YJK-H tarafından İran devletinin Kürt kadınları Pexşan Ezîzî ve Werîşe Mûradî hakkında verdiği idam cezası da protesto edildi. Pexşan Ezîzî ve Werîşe Mûradî’nin fotoğraflarının bulunduğu pankartların taşındığı eylemde “Jin Jiyan Azadî” sloganı atıldı.
VİYANA
Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Kürdistanlılar Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Avusturya Parlamentosu önünde toplandı.
“Bijî Berxwedana Rojava” sloganları atarak, bölgedeki saldırılara karşı tepkilerini dile getiren kitleye yönelik konuşmalar yapıldı.
Konuşmalarda Kürt halkının haklarının savunulması ve Rojava’daki direnişin desteklenmesi istendi.
BERN
İsviçre'nin Davos Kasabası'nda bu yıl 55'incisi gerçekleşecek olan Dünya Ekonomi Forumu'na (WEF) karşı başkent Bern'de gösteri düzenlendi. Eylemde Türk devleti ve güdümündeki çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırıları da protesto edildi.
İsviçreli, Kürdistanlı ve göçmen devrimci örgüt ile yapılar Bahnhof Meydanı'nda bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.
Politikacıların, savunma şirketlerinin, teknoloji devlerinin, ilaç şirketlerinin ve sözde çevre örgütlerinin her yıl Ocak ayında küresel sorunları ve krizleri tartışmak için bir araya geldiği hatırlatılarak, WEF'e katılan bu üyeler arasında çözümün değil sorunun parçası olan dünyanın en büyük bin şirketinin yer aldığına dikkat çekildi.
WEF'in ayrıca, Kuzey ve Doğu Suriye'deki özgürleştirici Rojava Devrimi'ne her gün saldıran Türkiye ile sistematik olarak yıkım, sürgün ve baskı uygulayarak Filistin halkına karşı soykırım uygulayan İsrail gibi savaş çığırtkanı devletler için de bir platform sağladığı ifade edilerek, “Dünyada yaşanan acıların sorumlusu WEF'e katılan tüm şirketlerdir. Savaş çığırtkanlığı yaparak bundan kar elde ediyorlar" denildi.
Açıklama ardından kent merkezine doğru yürüyüşe geçen kitle, yürüyüşün sonlarına doğru polis saldırısıyla karşılaştı. Bratein Meydanı'nda kentin tüm geçiş noktalarını zırhlı araçlarla kapatan polis ablukasına karşı kitle burada uzun süre sloganlar attı. Burada yapılan açıklama ardından eylem sonlandırıldı.
ZÜRİH
İşgalci Türk devletinin Rojava’ya dönük saldırıları ve Önder Apo’nun mesajını sahiplenmek için Kürt gençlik örgütleri Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Jinên Ciwan ên Tekoşer (TekoJIN) öncülüğünde İsviçre’nin Zürih kentinde bir yürüyüş düzenlendi.
Yürüyüş öncesi gençlik örgütleri adına Yusuf Tayfur, İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) Eşbaşkanı Dilan Çetinkaya birer konuşma yaptı.
Tayfur konuşmasında, şunları söyledi:
“Kuzey’de yıllardan beridir süren kayyum darbesi yeniden başladı, Rojava’da emperyalist güçlerle Kürtler denklemin dışına itilmeye başlandı. Sivil yerleşim yerleri, sivil halk, gazeteciler, bütün dünyanın gözü önünde katledildi. Bir taraftan bu soykırım politikaları hız kesmeden devam ederken, diğer taraftan da Önder Apo ile yeniden görüşmeler başladı. Tecridin kırılması, uzun yıllar süren baskı ve yalnızlık politikalarının sona erdiği bir dönemin başlangıcını işaret etmektedir. Önder Apo ile başlatılan görüşmeler, sadece Kürt halkının değil, tüm ezilen halkların özgürlük mücadelesinin önünü açan tarihi bir adımdır. Bu görüşmeler, özgürlük hareketinin direnişinin açığa çıkardığı bir sonuçtur. Bu süreç hem Türkiye’de hem de tüm Ortadoğu’da faşizme karşı verilen mücadelenin yeni bir safhaya girmesine yol açmıştır.
Önder Apo’nun fikirlerinin daha geniş bir kitleyle buluşması, devrimci hareketin stratejilerini daha da güçlendirecek ve halkların özgürlük mücadelesinin etrafında birleşmesini sağlayacaktır. Ancak kimse unutmamalı, barış ancak koşulları eşit taraflar arasında yapılan bir anlaşmadır. 26 yılı aşkın süredir tecritte tutulan, fiziken özgürlüğünden yoksun olan Önder Apo ile herhangi bir görüşme sürdürülmek isteniyorsa, fiziki koşulların derhal yaratılması gerekir. Bütün halkımız yapılan bu görüşmelerin rehavetine kapılmamalı, Önder Apo’nun fiziken tutsak olduğu koşullarını unutmamalıdır. Tarafların koşulları eşit değilse, konuşulan şey barış değil, kapsamlı bir savaşın çağrısıdır. Halkımız her zaman buna hazır olmalı, buna göre yaşamalıdır.
Yine görüşmelerin yapıldığı bu günlerde Rojava, işgalci Türk devletinin bölgesel ve uluslararası güçlerin tüm baskılarına, işgalci saldırılarına ve emperyalist politikalarına rağmen direnmeye devam etmektedir. Bu direniş, sadece Rojava halkı için değil, Ortadoğu’nun diğer ezilen halkları için de bir umut kaynağı olmaktadır. Faşist saldırganlıkların, bölgedeki gerici güçlerin ve emperyalist müdahalelerin arttığı bir dönemde Rojava halklarının verdiği direniş, devrimci hareketin ne denli güçlü ve kararlı olduğunun bir göstergesidir.
Bu direniş, yalnızca bir toprak parçası için değil, halkların özgürlük ve eşitlik için verdiği küresel bir mücadelenin sembolüdür. Burada sivillere karşı yapılan soykırım saldırıları bizzat işgalci devlet ve çeteler eliyle yapılmakta, dünya devletleri kendi çıkarları dahilinde bu soykırım saldırılarına göz yummaktadır. 10 yıldan fazla bir süredir Rojava statüsünü tanımayan Avrupa, 1 hafta içinde HTŞ ile dışişleri düzeyinde görüşme gerçekleştirdi. Burada ortaya çıkan sonuç, Kürtlerin lehine olmadığı sürece bizler bu yaşanan katliamlardan Avrupa devletlerini sorumlu tutacak, buna karşı direneceğiz.
Medya Savunma Alanları’nda gerilla direniyor. Rojava’da çocuk, genç, yaşlı, bütün halkımız QSD öncülüğünde direniyor. Bakur’da gasp edilen belediyelerimize karşı halkımız direniyor. Önder Apo, ona dayatılan bütün imha ve tecrit konseptlerini parçalayıp hepimize tarihi bir direnişin nasıl yapıldığını gösterdi. Bugün artık sıra bizdedir. Kürdistan’ın her parçasına güç verecek, Önder Apo’nun elini masada güçlendirecek bir direniş sergilemeliyiz. Rojava’nın kaderi Avrupa ve Amerika’dan bağımsız değildir. Ve halkların kaderini belirleyen, yine halkların direnişidir. Gün, kazanımlara daha güçlü sahip çıkma günüdür; direnişi yükseltme, Reber Apo’yu özgürleştirme, Rojava’yı koruma günüdür.”
Eyleme katılan CDK-S Eşbaşkanı Dilan Çetinkaya da şunları söyledi:
“Öncelikle Tişrin direnişini selamlıyoruz. Yeni yüzyıl, Kürdistan halklarının, kadınların, gençlerin yüzyılı olacaktır. Bir yüzyılı daha kaybedemeyiz. Bundan on yıl önce Kobanê’deki direniş nasıl dünyaya örnek olduysa, bugün de Tişrîn’deki, Qereqozax'taki direniş yine dünyaya örnek olacaktır. Gün, mücadeleyi en üst aşamaya taşıma günüdür. Yarın çok geç olabilir. Bugün bulunduğumuz her alanda Tişrîn’i, Qereqozax Köprüsü’nü, Rojava kadın devrimini, gençlik devrimini koruyacağız.
And içtik. Arin Mirkanlara, Avestalara, Çiyagerlere söz verdik. Önderliğimize söz verdik. Rojava bizim kırmızı çizgimizdir. Tekrar söylüyoruz, genç başladık, genç başaracağız. Sonucu ne olursa olsun, şehit Çiyager’in dediği gibi: ‘Sonu muhteşem olacak.’ Bu direniş kazanacak.”
Helvetiaplatz’da başlayan yürüyüş, Zürih sokaklarında sloganlarla devam etti. Yürüyüş boyunca halk sık sık “Bijî Berxwedana QSD”, “Bijî Serok APO”, “Bijî Berxwedana Gelê Kurd” sloganları attı. Yürüyüş kolu, Zürih sokaklarında uzun bir süre dolandıktan sonra tekrar Helvetiaplatz meydanında sona erdi.
Yürüyüşten sonra KCDK-E Eşbaşkanlık Divan Üyesi Musa Farisoğulları burada bir açıklama yaptı. Farisoğulları açıklamasında işgalci Türk devletinin Rojava’daki Kürt halkının kazanımlarını yok etmek için saldırdığını dile getirerek, şunları söyledi: “Her gün Rojava’daki kazanımlarımızı yok etmek için canice saldırıyorlar. Nerede bir saldırı ve işgal varsa, orada direniş de vardır. Rojava halkımız direniyor. Biz de Avrupa’daki halk olarak o direnişin yanındayız, o direnişi selamlıyoruz. Herkes, Rojava halkının sesini yükseltmek ve direnişe destek olmak zorundadır. Emsalsiz bir direniş var. Biz Tişrîn’deki direnişi selamlıyoruz.”
FRANKFURT
Almanya’nın Frankfurt kentinde Kürdistanlılar ve dostları, Rojava'ya yönelik saldırılara karşı yürüdü. KON-MED’in çağrısı üzerine Amara Kadın Meclisi ve bölge meclislerinin organize ettiği yürüyüşte yüzlerce kişi, merkezi tren istasyonunda bir araya geldi. Türk devletinin desteklediği SMO çetelerinin Rojava’ya, özellikle de son 44 gündür yoğunlaşan işgal saldırılarına karşı protestolar gerçekleştirildi.
Yürüyüş boyunca Türk devletinin Rojava’da sivillere yönelik saldırıları ve katliamları kınandı. Eylemciler, Frankfurt Hauptwache Meydanı'na kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında Rojava'ya ilişkin hazırlanan bildiriler Almanca okundu. Eylemde sık sık “Bijî berxwedana QSD”, “Bijî berxwedana Rojava” ve “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.
Meydana ulaşıldığında, tüm özgürlük şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından konuşan FCDK-KAWA Eşbaşkanı Kerima Barçîn, Türk devletinin ve onun desteklediği çetelerin kadın, çocuk demeden sivilleri bombaladığını ve ambulansları hedef aldığını vurguladı, kimsenin Kürtleri teslim alamayacağını belirtti.
SAARBRÜCKEN
Almanya'nın Saarbrücken kentinde Rojava'ya yönelik saldırılar Europa Galerie önünde düzenlenen bir mitingle protesto edildi. Miting, onlarca Kürdistanlı ve Kürt dostlarının katılımıyla gerçekleşti.
Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan mitingde saldırılarla ilgili Almanca bildiriler okundu, Rojava'ya sahip çıkma çağrısı yapıldı.
Eylem “Bijî Berxwedana QSD” ve “Bijî Berxwedana Rojava” sloganlarıyla son buldu.
LIMBURG
Almanya’nın Limburg kentinde işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılarını kınamak amacıyla bir miting düzenlendi.
Eylemciler, Türkiye’nin bir yandan “Kürt kardeşlerim” söylemiyle barış mesajları verirken, diğer yandan Rojava ve Medya Savunma Alanları’nı bombalayarak kadınları, çocukları ve savunmasız sivilleri hedef aldığını vurguladı.
Mitingde bu çelişkili tutuma dikkat çekilerek saldırıların durdurulması ve kalıcı barışın sağlanması çağrısı yapıldı.
MARSİLYA
Fransa’nın Marsilya kentinde Kürt Gençliği (TCŞ - Tevgera Ciwanên Şoreşger) ve (Tekojin) Tevgera Jinên Ciwan tarafından düzenlenen bir yürüyüşle işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıları protesto edildi.
Canebière’den Vieux Port’a kadar süren yürüyüşte, protestocular, Türk devletinin sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırılarının durdurulmasını talep etti. Yürüyüş boyunca sık sık “Bijî Rojava”, “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok Jiyan Nabe”, “Liberté Pour Öcalan” ve “Bijî Berxwedana Rojava” sloganları atıldı.
Kitle, ,şgale karşı direnişte şehit düşen Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üyelerinin posterlerinin yanı sıra “Defend Rojava” ve “Stop à l’invasion Turquie” yazılı pankartlar taşıdı.
Vieux Port’ta yapılan basın açıklamasında, Ortadoğu’da Kürt halkı olmadan bir çözümün mümkün olmadığı vurgulandı. Açıklamada, Kürt sorununun çözümünün bölgeye barış ve istikrar getireceği ifade edilerek, çözümün muhatabının Önder Apo olduğu belirtildi. Protesto, barış ve adalet çağrılarının yinelenmesiyle sona erdi.
LİMASOL
Kıbrıs’ın Limasol kentinde Kıbrıs Kürt Halk Meclisi'nin çağrısı ile Theofilos Kürt Kültür Merkezi önünde bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, Türk devleti ve desteklediği çetelerin Rojava’ya dönük işgal saldırılarına karşı yürüdü.
Limasol Belediyesi’nin önüne kadar yürüyen Kürdistanlılar ile dostları, yürüyüşü burada mitinge dönüştürdü. Saygı duruşu ile başlayan mitingde, sık sık “Katil Erdoğan”, “İşgalci TC Kürdistan’dan Defol”, “ Bijî Berxwedana Rojava”, “ Bijî Berxwedana YPG-YPJ” sloganları atarak işgalci Türk devletine tepkilerini dile getirdiler.
Burada Kıbrıs PYD temsilcisi Yasin Terbuş ile Kürt siyasetçi Baran Hebun birer konuşma yaptı. Sloganlar eşliğinde eylem son buldu.