Avrupa’da Seyit Rıza ve arkadaşları için anma etkinlikleri

Seyit Rıza ve altı arkadaşı için Alevi kurumlar öncülüğünde Avrupa'nın farklı kentlerinde anma etkinlikleri düzenlenecek.

Türk devletinin idam ettiği Seyit Rıza ve 6 arkadaşı için İsviçre’nin Cenevre, Fransa’nin Saint-Louis, Almanya’nın Stuttgart, Mainz ve Nürnberg kentlerinde 15 Kasım'da anmaetkinlikleri düzenlenecek. Etkinlikler Dersim İnşa Kongresi, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu, Dersim 38 Soykırım Karşıtı Derneği, St.Louis ve Weil am Rhein Alevi dernekleri, Rhein Main Dernekler Birliği, Stuttgart Dersim Soykırım Mağdurları İnisiyatifi öncülüğünde düzenlenecek.
Kurumlar adına yapılan açıklamada "Seyit Rıza, Wuşenê Seydi ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 87. yıl dönümünü karşılıyoruz. Aradan geçen zamana karşın acımız ve yaramız ilk günkü gibi tazedir. Çünkü katliamcı ve soykırımcı politikalar değişmedi, devam ediyor" denildi.

'DİRENİŞ GELENEĞİ MİRAS KALDI'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi: Cumhuriyetin kuruluşu, 1921’de Koçgiri’den itibaren katliam ve soykırımlarla başladı. 1925’te hazırlanan Şark Islahat Planı hakkında konuşan İsmet İnönü, 'Vazifemiz, Türk vatanı içinde bulunanları mutlaka Türk yapmaktır. Türklüğe ve Türkçülüğe muhalefet edecek unsurları kesip atacağız' diyordu.
Dersim Kürt, Kırmanc, ve Alevi kimliğinden ötürü bu ve politika ve planların gazabını en ağır şekilde yaşadı. Bu planlar günümüzde de işlemeye devam ediyor. 1937/38 soykırımı raporlar, kanun ve kararnamelerle adım adım planlandı. Şark Islahat Planı’nı uygulamak için hazırlanan 1934 tarihli 'Zorunlu İskan Kanunu' öncelikle Dersim’i hedefe koydu. Türkleştirmek için topraklarından sürülecek aşiretler tasnif edildi, gönderilecekleri yerler belirlendi. 1936’da Tunceli Kanunu hazırlandı, kışla ve camiyle 'Tunceli' vilayetinin temelleri atıldı. 4 Mayıs 1937'de başlatılan 'Tunceli Tenkil Harekatı' ile, 'çıban' görülen Dersim'in toptan kesilip atılması istendi.

1937 katliamının son aşaması, Dersim ileri gelenlerinin düzmece bir mahkeme ile 'yargılanması' oldu. Savcı, 'Bu dava genç Tunceli’nin, Dersim hakkında açtığı davadır' diyordu. Böylece Dersim’i temsil eden Seyit Rıza, Wuşenê Seydi ve Fındık Ağa, Wuşenê Sey Rızay, Hesenê Cıvrail Ağaê Arekiye, Aliyê Mırze Sılı, Hesenê İvraimê Qıji hakkında idam kararı veriliyordu.

Ancak bu kanlı planlar karşısında Dersim ileri gelenleri boyun eğmedi, diz çökmedi. Wuşenê Seydi mahkemede, 'Zalimlerin önünde boyun eğmeyin, burada Kırmanciye toplumu yargılanıyor' diyordu.

Seyit Rıza büyük bir vakarla idam sehpasına yürürken, kalabalığa seslenir gibi, 'Evladı Kerbelayız, bi hatayız, bi günahız. Ayıptır, zulümdür, cinayettir' diye haykırıyordu. Bu, bizlere miras kalan direniş geleneği oldu. Devlet hakikatlerle yüzleşinceye ve yaraları iyileştirecek adımları atıncaya kadar bu direniş devam edecek. Yaşananları unutmayacağız ve unutturmayacağız.