Yasal haklarını kullanıp gösteri yaptıkları için İnsan Hakları Günü 10 Aralık'ta yargı karşısına çıkarılan ODTÜ'lü öğrencilerle dayanışma amacıyla bir grup Avrupalı parlamenter sosyal medya üzerinden açıklama yaptı.

Twitter'da "#ODTÜRenginekavuşsun" ve "#BenimOnurYürüyüşüm" etiketlerini kullanarak açıklamalar yapan parlamenterler yargılanan 18 öğrenci ve bir akademisyenle dayanışma içinde olduklarını vurguladı.

Yargılanan ODTÜ'lülerle dayanışma mesajları veren parlamenterler arasında Sergey Lagodinsky, Sipra Pietikainen, Nacho Sanshez Amor, Marc Angel, Gaby Bischoff, Terry Reintke de bulunuyor.

Konu hakkında ANF'ye konuşan Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi İsveçli Parlamenter Evin İncir, sırf yasal haklarını kullandıkları için öğrencilerin 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde yargılanmalarının kabul edilemeyeceğini söyledi.

SUÇLAMALARIN TEMELİNDE AKP'NİN HOMOFOBİK POLİTİKALARI VAR

Öğrencilerin 2019 yılında eylem yaptıkları için gösteri yasalarına muhalefet etmekten yargılandıklarını hatırlatan İncir, “Ama bu suçlamaların temelinde AKP Hükümeti'nin yıllardır uyguladığı homofobik politikalar var. İstanbul'daki Onur Yürüyüşleri bir kaç kez yasaklandı. Mahkemeler LGBTİ'lilerin gösterilerinin yasaklanamayacağı kararını verdi. Ama bugün 19 kişi yargılanacak. İnsanlar en temel haklarını kullandıkları için 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir” dedi.

Türkiye'deki insan hakları ihlallerini sık sık Avrupa Parlamentosu'nda ele alıp tartıştıklarını söyleyen İncir, “LGBTİ kişilere yapılan muameleleri ve Onur Yürüyüşlerin yasaklanmasını pek çok kez eleştirdik. Sosyal Demokrat meslektaşım Nacho Sanchez Amor, Türkiye raporunu geçtiğimiz hafta yayımladı. Türkiye'de gerçekleşen insan haklarının yanı sıra LGBTİ'lere yönelik baskı ve saldırıları da gündeme getiriyor. Konuyu yakında Avrupa Parlamentosu'nun gündemine getireceğiz” diye konuştu.

TÜRKİYE'DEKİ GELİŞMELER TAMAMEN TERS YÖNDE

İncir, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde Türkiye'deki insan hakları sorununu nasıl değerlendirdiği sorusuna şu yanıtı verdi:

“Son 10 yıl içinde Türkiye'de çok ciddi insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Türkiye en fazla gazeteci, sivil toplum örgütü yöneticisinin cezaevlerinde tutulduğu ülke. Muhalifler ve sivil toplum örgütleri saldırı altında. Özelikle Kürtlere yönelik keyfi tutuklamalar sürüyor. Kürtlerin temel insan hakları sürekli olarak ihlal ediliyor. Türkiye'deki gelişmeler tamamen ters yönde.”

TÜRKİYE'DE ADİL YARGIDAN SÖZ EDİLEMEZ

Türkiye'deki tüm tutsakların adil mahkemelerde yargılanmaları gerektiğini ama gerçekte adil bir yargıdan söz edilmeyeceğini belirten İncir, şunları ifade etti: “Örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir kaç kez Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istedi. Ama Türkiye üyesi olduğu kurumların kararlarına saygı göstermeyi ve Demirtaş'ı serbest bırakmayı reddediyor. Türkiye cezaevlerinde tuttuğu çok sayıdaki tutsağın insan haklarına saygı göstermiyor. Herkesin adil bir yargıya tabi tutulma hakkı var ama Türk devleti buna uymuyor.”

İNSAN HAKLARI GÜNÜNDE YARGILANDILAR

Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında Ankara'da düzenlenen ODTÜ LGBTİ Onur Yürüyüşü'ne katılan 18 öğrenci ve bir akademisyen hakkında dava açılmıştı.

Öğrenci ve akademisyen “Yasalara aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılma ve “yetkililerin ihtarlarına rağmen dağılmamakla suçlanıyor. Gösteriye katılan 19 kişinin 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

10 Aralık İnsan Hakları Günü Ankara 39'ncu Asliye Ceza Mahkamesi'nde yapılacak karar duruşması öncesi açıklama yapan 10 civarında insan hakları örgütü, davanın düşürülmesi ve yargılananların beraat ettirilmesini talep etti.

Agir ensemble pour les droits humans- Civil Right Defenders- Front İne Defenders- Sınır Tanımayan İnsan Hakları Örgütü- Hollanda Helsinki Komitesi- ILGA Avrupa- İşkenceye Karşı Dünya Örgütü (OMCT)-İnsan Hakları Savunucuların Korunması için Gözlemevi- Uluslararası Af Örgütü- Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'nun (FİDH) imzalarının yer aldığı ortak açıklamada 2011 yılından beri her yıl barışcıl bir biçimde gerçekleşen ODTÜ Onur Yürüyüşü'nün ODTÜ yönetiminin hukuksuz bir şekilde yasaklandığı belirtildi.

Polisin, gösteriye müdahale ettiği ve aşırı güç kullandığı belirtilen açıklamada “Kalabalığa biber gazı ve plastik mermi atıldı, öğrenciler yerlerde sürüklendi, ağaçlara itildi ve kafalarından yaralandılar. Polis müdahalesi sırasında aşırı güç kullanımı, Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi dahil olmak üzere uluslararası hukuk ve iç hukukun korunması altında olan barışçıl toplanma hakkının ihlalidir” denilerek polis şiddeti kınandı.

İmzacı örgütler, 10 Aralık günü gerçekleşecek duruşmada tüm insan hakları savunucularına gösteriye katılanların beraat etmesi için harekete geçmeleri ve başlatılan imza kampanyasına katılmaları çağrısı yaptı.

DAVA ERTELENDİ

Daha önce davanın son duruşmasının 10 Aralık günü yapılacağı belirtilmesine rağmen Ankara 39'ncu Asliye Ceza Mahkemesi, duruşmayı ileri bir tarihe ertelediğini açıkladı.

Duruşmayı İsveç, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Almanya, Belçika, İrlanda ve ABD büyükelçiliklerinden temsilciler ile Uluslararası Af Örgütü yetkilileri izledi. HDP milletvekillerinden Murat Çepni ve Züleyha Gülüm ile CHP Milletvekili Sera Kadıgil de davaya gözlemci olarak katıldı.

Ünikuir Derneği, mahkemenin duruşmayı ertelemesini eleştirdi. Dernek tarafından yapılan yazılı açıklamada “Biz bu kararın politik olduğunu, İnsan Hakları Günü'nde LGBTİ+ aktivistlerin yargılandığı bu dava için oluşturulan uluslararası dayanışmayı baltalamak için alındığını biliyoruz” denildi.