Basel'de Cumartesi Anneleri ile dayanışma eylemi
Her cumartesi Galatasaray meydanında bir araya gelen Cumartesi Anneleriyle dayanışmak amacıyla İsviçre'nin Basel kentinde bir eylem düzenlendi.
Her cumartesi Galatasaray meydanında bir araya gelen Cumartesi Anneleriyle dayanışmak amacıyla İsviçre'nin Basel kentinde bir eylem düzenlendi.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanıp cezalandırması için 27 Mayıs 1997'den bu yana her Cumartesi Galatasaray Meydanı’nda toplanan annelerde dayanışmak amacıyla Basel’de eylem yapıldı.
İsviçre'de yaşayan kayıp yakınları tarafından eylül ayında kuruluşunu ilan eden "Cumartesi Anneleriyle Dayanışma İnisiyatifi" tarafından düzenlenen eyleme kayıp yakınları ve devrimci kurumlar katıldı. İsviçreli siyasetçiler de eyleme destek verdi.
Claraplatz'ta bir dakikalık saygı duruşu ardından basın açıklaması öncesi oturma eylemi yapıldı.
Cumartesi Anneleriyle Dayanışma İnisiyatifi adına açılış konuşmasını Münevver İltemur yaptı.
İltemur devlet baskı ve zulmüne rağmen haklı taleplerini haykırmak için 967 haftadır Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı'nda oturduğunu hatırlatarak, "Bizler buradan onların seslerine ses olmalıyız" diye konuştu.
Devlet gözetiminde kaybedilen ve 28 yıldır akıbeti bilinmeyen kayıp yakını Hasan Gülüney'ın kızı Deniz Gülünay tarafından, Cumartesi Anneleri'nin 967'ci haftaya ilişkin mesajı okundu.
İnisiyatif adına Pirsûs gazisi Güneş Erzurumluoğlu tarafından Almanca basın metni okundu.
İsviçre Federal Parlamento Milletvekilleri Mustafa Atıcı ile Sibel Arslan da Cumartesi Annnleri'yle dayanışma eylemine katılarak, kayıp yakınlarıyla dayanışma mesajı verdiler.
Mustafa Atıcı, kayıp yakınları ve ailelerinin 90'lı yıllardan bu yana adalet taleplerini dile getirdiklerini belirtti.
Türk devlet rejiminin zulüm, baskı ve asimilasyon politikalarını bugün de sürdüğüne dikkat çeken Atıcı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk ordusu birkaç gündür Kuzey ve Doğu Suriye'yi topluluklarını bombalıyor. Yabancı bir ülkeye yapılan bu müdahale, BM'nin (Birleşmiş Milletler) belirlediği yasaları da ihlal etmektedir. Bu saldırılar uluslararası hukukta hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Hiçbir uluslararası meşruiyeti olmayan bu durum, açıkça uluslararası hukukun ihlalidir. Türkiye, her şeyden önce, Suriye'nin en istikrarlı ve barışçıl bölgelerinden birini savaş benzeri bir kaosa sürüklüyor. Bizler bu saldırı en güçlü şekilde kınıyoruz."
Sibel Arslan ise Türkiye'de kayıp yakınlarının adalet taleplerinin bir an önce karşılanması için uluslararası dayanışma çağrısında bulundu.
Daha sonra Avrupa Demokratik Güç Birliği'nin (ADGB) Cumartesi Anneleri'nin 967 haftadır devam eden eylemine ilişkin dayanışma mesajının okunmasıyla sonlandırıldı.