Berlin’de Türk Alman ilişkileri protesto edildi
“Erdoğan Almanya’da can güvenliğimizi tehdit ediyor” çağrısıyla düzenlenen Berlin’deki mitingde, Alman hükümetinin işgalci Türk devleti ile kirli ilişkilerine son verilmesi istendi.
“Erdoğan Almanya’da can güvenliğimizi tehdit ediyor” çağrısıyla düzenlenen Berlin’deki mitingde, Alman hükümetinin işgalci Türk devleti ile kirli ilişkilerine son verilmesi istendi.
Almanya’nın Berlin kentinde “Erdoğan Almanya’da can güvenliğimizi tehdit ediyor” çağrısıyla Federal Başbakanlık binası önünde miting düzenlendi.
Mitingde Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmayı planladığı ve iptal ettiği Berlin programına ilişkin konuşmalar yapıldı.
Erdoğan Not Welcome İnisiyatifi, FED-KURD Eşbaşkanı Kerem Gök, Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) adına Süleyman Gürcan, Ararat Kolektifi adına Ben Garabedian, HDP Almanya Eş Sözcüsü Leyla İmret, Die Linke Berlin Eyalet Parlamenteri Ferat Koçak Türk-Alman ilişkilerine ve bu ilişkilerin başta Kürtler olmak üzere Ortadoğu halklarının aleyhine olduğu yönünde konuşmalar yaptı. Alman hükümetine Türk devleti ile ilişkilerini kesmesi istendi.
‘ÇAĞIMIZIN EN BÜYÜK DESPOTU’
Mitingin açış konuşmasını yapan siyasetçi Hakan Taş, “Erdoğan çağımızın en büyük despotu. Bu faşist, diktatör buraya hoş gelmesin diyoruz. Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Erdoğan, Rojava’da Kadın Devrimi’ni Alman panzerleriyle ezmek istedi. Bu feminizm açısından ne anlama geliyor? Jin jiyan azadî diyenler Türk dronlarıyla katlediliyor. Alman hükümeti bu ölümlere karşı tek söz etmiyor” dedi.
Erdoğan Not Welcome İnisiyatifi adına yapılan açıklamada da Alman hükümetine şu değerlendirme ve çağrılar yapıldı: “Kürtleri, Alevileri, Türkiyeli Ermeni, Rum, Yahudi azınlıkları, sosyalistleri, aydınları, akademisyenleri, kendilerine biat etmeyen tüm muhalifleri hedef alan, hızını alamayıp Avrupa’nın ortasında Hristiyanlık inancına da hakaret etmekten geri durmayan bu ırkçı-faşist saldırganlığın Almanya’daki faaliyetlerine dur deyin. Almanya’daki ırkçı-ülkücü kuruluşları ve paramiliter Osmanlı Ocakları’nı kapatın. Sayılarının 6 bin olduğunu söylediğiniz MİT elemanlarını sınır dışı edin, suç işleyenleri tutuklayın! İstihbarat ocağına dönüşen DİTİB’i kapatın, Müslüman halkın dini inançlarını MİT elemanlarının kontrolünden arındırılmış bağımsız yapılanmalar eliyle özgürce yaşayabilmesinin imkanlarını yaratın. Mustafa Açıkgöz’ün, Metin Külünk’ün Almanya’ya girişini yasaklayın. Erdoğan rejiminin teröründen kurtulmak için ülkenize gelen muhaliflerin ve Almanya’da yaşayan Kürtlerin can güvenliğini garanti altına alın. Bu doğrultuda atılacak güven veren adımlar salt Almanya’da yaşayan üç milyon Türkiyeli ve Kurdistanlının güvenliği için değil, Almanya ve Avrupa’nın iç barışı için de gerekli ve zorunludur. Eğer bu konuda güven veren caydırıcı adımlar atmak yerine Fransız devletinin ciddiyetsizliği (ya da Erdoğan rejimiyle örtülü işbirlikçiliği) tercih edilirse, Paris’te olduğu türden cinayetler Almanya’ya taşınırsa bize ne öneriyorsunuz? Kurbanlık koyunlar gibi boyunlarımızı Erdoğan’ın cellatlarına mı uzatalım yoksa can güvenliğimizi sağlamak için, yasal silahlanma hakkından yararlanarak silah ruhsatı almak için yetkili makamlara mı başvuralım?”
‘ERDOĞAN’IN KIRIMININ ÖNÜ ALINMALIDIR’
Ardından FED-KURD Eşbaşkanı Kerem Gök konuştu. Gök, “Birkaç gün önce Êzidî soykırımı kabul edildi. Yerinde, önemli anlamlı ancak geç kalınmış bir adımdı. Ancak Alman devleti şunu çok iyi bilmelidir. Doğrudur, Şengal’de soykırım uygulayan DAİŞ’tir ama onu finanse eden ve destekleyen Erdoğan ve Türk devletidir. Kabul edilen bu soykırım daha geniş çaplı ele alınmalıdır. Erdoğan Rojava’ya saldırma hazırlığında. Şengal’de gerçekleşen soykırımı Rojava’da da gerçekleştirmek istiyor. Temel insan haklarına, AB hukukuna bağlı Alman devleti yasalara uygun hareket etmeli ve henüz soykırım gerçekleşmeden gerekli önlemleri almalıdır.”
Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) adına Süleyman Gürcan da yaptığı konuşmada Erdoğan’ın Almanya ziyaretinin anlamına değindi. Gürcan açıklamasında “Biz burada Türk devletini protesto ediyoruz. Türk devleti faşisttir. Bu faşist devlet Erdoğan liderliğinde her gün Kürtlere, Ermenilere, işçilere karşı katliamlar yapıyor. Bu faşist devlet onu eleştiren herkese karşı savaş açıyor. İşçilerin grevlerini yasaklıyor, gazetecileri tutukluyor. Doktorları, emekçileri, gençleri tutukluyor. 12 Eylülcülerin uygulamalarını sürdürüyor. HDP milletvekillerini tutukluyor.
Ararat Kolektifi adına Ben Garabedian, “Biz Türk ırkçılığını protesto ediyoruz. Kafkaslardaki Pan-Türkist politika ve uygulamalarına karşı buradayız. Aynı zamanda Türkiye’deki Kürt, Alevi, Êzidî karşıtı uygulamaları kınıyoruz.”
Miting HDP Almanya Eşsözcüsü Leyla İmret, Die Linke Berlin Eyalet Parlamenteri Ferat Koçak’ın konuşmaları sonrası son buldu.
Mitingde “Deutschland finanziert Erdoğan bombardiert” sloganları atılırken, “Stoppt Armenian Genocide”, “Deal mit Erdoğan auf kosten der Menschenrechte-nicht mit uns!” pankartları taşındı.