Berlin, Marsilya, Lorient ve Evry’de tecride karşı eylemler

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit Almanya’nın Berlin, Fransa’nın Lorient, Marsilya ve Evry şehirlerinde protesto edildi.

BERLİN

Almanya'nın başkenti Berlin'de 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününde politik tutsaklar ile dayanışma etkinliği düzenlendi. Düzenlenen etkinlikte yerini alan Özgür Kürdistanlılar Meclisi (Nav Berlin) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite dikkat çekti 

Berlin parlamentosu önünde yapılan etkinlikte açılan standlarda “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a Özgürlük pankartları ile dikkat çekerek, Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkına yönelik tecrit uygulamaları protesto edildi.
Etkinlikte yapılan açıklamada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın durumuna ilişkin açıklamalar yapıldı. Açıklamada şunlar belirtildi:  “1999 yılından bu yana cezaevinde olan PKK lideri Abdullah Öcalan, hapishane adası İmralı'dan, tüm dünyada etnik ve dini topluluklar için barışçıl ve demokratik bir yaşam umudu uyandıran demokratik konfederalizm anlayışıyla dünya kamuoyuyla ortak bir vizyon paylaştı. Fikirleri, kuzeydoğu Suriye'deki devrimin teorik temelini temsil ediyor. Abdullah Öcalan şu anda sıkı tecrit koşulları altında dış dünyayla bağlantısı kesiliyor. İzolasyonla mücadele etmek, bölge genelinde barış için mücadele etmekle eşdeğerdir. Kendisi, Türkiye/Kuzey Kurdistan'daki Kürt sorununun siyasi çözümü yolunda Kürt tarafı için merkezi irtibat kişisidir ve olmaya devam etmektedir. İmralı adasında tamamen tecrit altında tutulan Kürt temsilcisi Abdullah Öcalan'dan 20 ayı aşkın süredir yaşam belirtisi yok. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin (CPT) ziyareti bile Abdullah Öcalan'ın durumu ve durumu hakkında kesinlik getirmedi.”

Konuşmaların ardından sanatçı Neşhwan Hariki sahne aldı. Hariki, 10 Aralık Dünya İnsan hakları gününde yaklaşık 24 yıldır Türk devleti tarafından tutsak edilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın durumuna vurgu yaparak, sömürgeci devletler bu günü kutlarken Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkına yönelik tecrit uygulamalarına sessiz kalan Avrupa devletlerinin bu tutumuna karşı bir an önce harekete geçilmesi gerekliliğini belirtti.

EVRY


Evry’da ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto için bir eylem gerçekleştirildi. Gringy derneğinin önünden Belediye Binasına kadar gerçekleştirilen yürüyüşte sık sık “Bijî Serok Apo” ve “Be Serok Jiyan Nabe” sloganları atıldı.

Eylemde yapılan konuşmalarda CPT ve ilgili kurumların bir an önce sorumluluklarını yerine getirerek açıklama yapmaları istendi. Eylem sloganlar ve zılgıtlarla sona erdi.

MARSİLYA


CPT’nin İmralı İşkencehanesi ziyareti sonrası her yerde başlayan tecrit ve işkenceye karşı eylemler Marsilya’ya bağlı Marignane’da devam ediyor. 

Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin (DKTM) başlattığı süresiz eylem ayında, bugün de Marsilya’ya 20 km uzaklıkta bulunan Marignane’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlendi. 

Saat 15.00’da La Parc Camoin önünde bir araya gelen kitle 33 dilde “Öcalan’a Özgürlük” ve “ 1999’dan beri ağır tecrit altında olan Öcalan’a özgürlük” pankartlarının arkasında Abdullah Öcalan bayrakları ile korteje girdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük isteyen bayrak ve flamalarla başlayan yürüyüş, sık sık Fransızca, Kürtçe ve Türkçe “Be serok jiyan nabe”, “Bijî Serok Apo”, “Öcalan’a Özgürlük” sloganları atıldı. 

Yürüyüş boyunca farklı dillerde bildiri okunuldu. DKTM adına yapılan açıklamada şunlar ifade edildi: “Sayın Öcalan'ın fikirleri demokratik yaşamı, Ortadoğu'da barışı, kültürlerin, dinlerin ve halkların bir arada yaşamasını, ekoloji ve kadınların özgürleşmesini esas aldığına göre, onun durumu sadece Kürtleri ilgilendirmiyor. Ortadoğu'daki insanlar kadar uluslararası savunucular da aynı endişeleri dile getiriyor. Avrupa'dan 350 avukat ile Türkiye ve Orta Doğu'dan yaklaşık 2 bin avukat Sayın Öcalan ve tutuklu arkadaşlarını ziyaret etmek için Türkiye Adalet Bakanlığı'ndan izin istedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarının uygulanmasının izlenmesinden sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (BK), Aralık 2021'de bu davayı ele aldı ve Türkiye'den Eylül 2022'ye kadar mevzuatını "umut hakkı" ile uyumlu hale getirmek için gerçekleştirmeyi planladığı reformları hayata geçirmesini istedi. Ancak bugüne kadar hükümetin yanıtı taraflara iletilmedi. Bu duruma rağmen Avrupa kurumları bugüne kadar herhangi bir adım atmamış ve Türkiye'yi sorumlu tutmamıştır. Avrupa kurumlarının sessizliği ve kendi yasalarını uygulamadaki yetersizlikleri, onları Türkiye'nin insanlığa karşı suçları ve işkence suçlarına ortak yapıyor. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ne yazık ki hücre hapsi sorunu karşısında oldukça etkisiz ve pasif kalıyor. Misyonunu yerine getirmiyor. - Avrupa Birliği'nin yetkili kurumlarını derhal harekete geçmeye çağırıyor ve Türkiye'den Türk ceza kanununda Sayın Öcalan'ı cezalandırmak için getirilen "uzun süreli müebbet hapis"i onlarca tutukluya uygulanmadan önce kaldırmasını istiyoruz. AİHM'nin bir kararına göre, bu hüküm Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmektedir. Avrupa Konseyi'ni ve yetkili organlarını kendi görev ve sorumluluklarına bağlı kalmaya ve görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Uluslararası komploda yer alan tüm güçlere bir kez daha Kürt karşıtı politikalarını gözden geçirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Tüm demokratik güçleri de Kürt lider Abdullah Öcalan'ın özgürlük mücadelesini güçlendirmeye çağırıyoruz.”

LORIENT


Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit Fransa'nın Lorient kentinde düzenlenen bir eylemle protesto edildi.  

Lorient kentinde Place Aristide-Briand Meydanı’nda sast 18:00'de bir araya gelen Kürtler ve dostları, kentin en işlek caddelerinden sloganlarla geçerek Place Aristide Briand Meydanı’na ulaştı. Eylemciler, sık sık ‘Kahrolsun Faşizm, ‘Bijî Rojava’, ‘Şehîd Namirin’, ‘Bijî Berxwedana Gerilla’, ‘Bijî Serok Apo’, ‘Katil Erdoğan’, ‘Bimre Ixanet’ sloganları attı. Konuşmalarda AB üyesi ülkelerin Türk devletinin işlediği vahşete seyirci kalması eleştirildi. Kürt Halk Önderliği üzerindeki tecride dikkat çekilerek, Abdullah Öcalan’dan haber gelene kadar alanlarda olacaklarını, Kürtlerin kazanımlarını için her türlü fedakarlığı yapacaklarını, Türk devlet faşizmine boyun eğmeyeceklerini dile getirildi.