Bern’de anma: 14 Temmuz direniş ruhu mücadeleyi büyüttü
Başkent Bern’de 14 Temmuz direniş şehitlerinin anıldığı etkinlikte, 14 Temmuz ruhunun mücadeleyi büyüttüğü kaydedildi.
Başkent Bern’de 14 Temmuz direniş şehitlerinin anıldığı etkinlikte, 14 Temmuz ruhunun mücadeleyi büyüttüğü kaydedildi.
İsviçre’nin Bern Kantonunda Kürt Kültür Derneği öncülüğünde 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Şehitleri Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz için anma programı gerçekleştirildi. Program, 14 Temmuz direniş şehitleri başta olmak üzere Kurdistan özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra başladı.
Programda ilk sözü alan Mehmet Ali Hoca, 12 Eylül askeri darbesini ve sonuçlarını değerlendirdi. Askeri darbe ile kendisi ve binlerce Kürt gencinin zindana atıldığını kaydeden Hoca, “Darbe zihniyeti bizi teslim almak istedi. 12 Eylülcüler en acımasız yöntemlerle bizlere saldırdı. Ama bizler şehadete ulaşan öncü arkadaşlarımızın direnişi ile bu saldırıları boşa çıkardık” dedi.
Yok edildiği düşünülen Kürt kimliğini sahiplenmek için büyük bedeller ödendiğinin altını çizen Hoca, “PKK teslim olmadı. Bedel ödedi ve direndi. Bugün hala mücadele sürüyorsa o ruh sayesindedir” diye konuştu.
Daha sonra söz alan İrfan Babaoğlu ise, Türk devletinin 1940’li yıllardan sonra Kurdistan mücadelesinin tekrar başlayacağına ihtimal vermediğini dile getirerek, “Onlar Kürt halkını bir betona gömdüklerini düşünüyorlardı. Ancak PKK direniş ruhu ile o betonu parçaladı” dedi.
Diyarbakır Zindanında özel savaş politikalarının uygulandığını belirten Babaoğlu, şunları kaydetti: “PKK’nin başlattığı direnişi ortadan kaldırmak için Diyarbakır Zindanını projesini ortaya koydular. Bu zindanda ortaya koyacakları zulüm ile öncüleri teslim almayı ve böylece mücadeleyi sonlandırmak istediler. Tüm direnişçilere tek tek teslimiyet dayatıldı. İşte bu aşamada Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz arkadaşlar teslimiyet çizgisine karşı direnişe geçti. Açlık grevi direnişi kararı 14 Temmuz günü mahkeme önünde açıklandı. Böylece direniş hem dışarı hem diğer koğuşlara ulaşacaktı. Koğuşların birbiriyle iletişimi yoktu. Diyarbakır’da 3 bine yakın insan tutsak edilmişti. Kararın açıklanması ile zindanda büyük bir heyecan başladı. Devlet ne yapacağını şaşırmıştı.”