Norra Bantorget meydanında, birçok siyasetçi, aydın, demokrasi ve insan hakları çevresinin de katıldığı protestoda konuşmalar gerçekleştirildi. Konuşmacılar içerisinde Amara Kürt Kadın Meclisi ve Demokratik Kürt Toplum Merkezi temsilcileri de vardı.
Konuşmacılar şunları vurguladı: “Türk devleti son günlerde protesto gösterimizi durdurmak için her şey yaptı. Çünkü her gün savaş suçu işleyen, insan haklarını ayaklar altına alan Türk devleti gerçek yüzünün açığa çıkmasını istemiyor. Türk medyası, gösteriye katılanların hepsinin terörist olduğunu yazıyor. Ancak biz özellikle Kürt kadınlar olmak üzere DAİŞ’e karşı savaşan kahraman savaşçıları unutmadık. Hakeza DAİŞ’in işbirlikçisi olan Erdoğan’ı da unutmadık. İsveç siyasetçilerinin Kürtlere karşı işlenen bütün suçları görmesinin zamanıdır; kafalarını sakladıkları kumdan kaldırsınlar, Türk devletinin Kürtleri kriminalize etme amacına hizmet vermesinler. Zira bu, İsveç demokrasisi için bir ayıptır.”
Ardından Sol Parti adına yapılan konuşmada, “Böyle bir karar, sadece Erdoğan diktatörlük rejiminin çıkarlarına hizmet eder. Bu da demokrasi ve İsveç’in demokrasi kimliği adına büyük bir utançtır” denildi.
Konuşmalar ardından kitle, üzerinde “Faşistlerle uzlaşmaya hayır” yazılı büyük bir pankartla saat 13.00’da yürüyüşe geçti. PKK bayrağı ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterlerini taşıyan binler, “Yaşasın uluslararası dayanışma”, “İsveç’te Erdoğan yasalarına hayır” ve “Jin jiyan azadî” sloganları attı. Yürüyüş esnasında şehir merkezindeki bir köprüye dev PKK bayrağı sarkıtıldı.
Yürüyüş İsveç Parlamentosu’nun bulunduğu Myntorget meydanına kadar sürdü. Burada yapılan mitinde ise, Kürt sanatçı Serhado söylediği şarkılar arasında, “PKK sadece bir örgüt, bir parti değildir; milyonlarca sevdalısı olan bir ideolojidir. Bu alana bakın; Kürt olmayan binlerce yabancı ve İsveçli bulunuyor. Bu yüzden diyoruz ki, PKK halktır, halk burada” dedi.
Mitingde İsveçliler adına yapılan konuşmalarda, “Biz İsveçli olmakla gururluyuz. İsveçli olarak haykırıyoruz; Kürtlerin satılmasını ve kurban edilmesini kabul etmiyoruz, sonuna kadar karşısında duracağız. Eğer kendinize İsveç demokratiktir, demokrasi yanlısıdır diyorsanız, Kürtlerin iade edilmesine ve kriminalize edilmesine karşı durmanız gerekir. Eğer yapmazsanız, siz de Erdoğan gibi DAİŞ gibi İslamcı terörist örgütlerin destekçisisiniz demektir.”
Konuşmalarda Abdullah Öcalan’ın demokrasi ve eşitlik yanlısı olması itibarıyla bir dünya önderliği olduğu, PKK’nin de uluslararası bir örgüt olduğu da vurgulandı.
Eylem, saat 16.00’da “NATO’ya hayır”, “Terör yasalarına hayır”, “Özgürlük ve örgütlülüğü savunalım” ve “Dayanışma terör demek değildir” sloganlarının atılmasıyla sona erdi.