Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için yürütülen “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesi kapsamında İsviçre'nin Cenevre kentinde sürdürülen oturma eylemi ikinci yılına giriyor.
25 Ocak 2021'den bu yana her çarşamba Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi'nin bulunduğu Place des Nations meydanında açtıkları direniş çadırı etrafında oturma eylemini sürdüren Kürdistanlılar, bugün de ilkin Özgürlük Mücadelesi Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK) Eşbaşkanı Mülkiye Aşırbayev söz aldı. Eşbaşkan, Abdullah Öcalan'ın 24 yıldır İmralı Hapishanesi'nde ağır tecrit koşulları altında esir tutulduğunu ve 20 aydır kendisinden haber alınamadığına dikkat çekerek, “CPT heyetinin İmralı ziyaretinde Önderliğimizle görüşme sağlanamamıştır. Önderliğimiz sağlığı, güvenliği ve yaşamına yönelik CPT tarafından hiçbir açıklama yapılmaması Önderliğimizin yaşamına ve güvenliğine ilişkin kuşkularımızı dahada derinleştirmiştir. İşgalci Türk devleti Önderliğimizin güvenliğini ve yaşamını Kürt halkına karşı tehdit malzemesi olarak kullanarak Kürt halkına ve Kürdistan'a saldırmaktadır. Biz bu insanlık ve savaş suçlarını teşhir ediyoruz. Nerede olursak olalım Önderliğimizin özgürlüğünü haykıracağız” ifadelerini kullandı.
Diğer Eşbaşkan Erdal Atasoy ise BM, CPT ve yetkili kurumlara sorumluluklarını hatırlatarak şöyle devam etti: “Uluslararası Komploya karşı Kürt kadınları ve Kürt gençleri başta olmak üzere halkımız dün nasıl Önderliğimiz etrafında ateşten bir çember olduysa bugün de komplocu güçlere karşı çemberi sıkılaştıracaktır. Uluslararası Komplo’da rol oynayan başta BM ve batılı güçlerin denetimindeki CPT, bugün Önderliğimizin yaşamı ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı suskun kalmayı tercih etmektedir. Bu kurum ve devletler şunu çok iyi bilmelidirler ki Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü demek Kürt halkının ve Kürdistan'ın özgürlüğü demektir. Kürt halkı dün Önderliğine nasıl sahip çıktıysa bugün de tecrit işkencesine karşı mücadelesini sürdürerek Önderliğini ve Kürdistan'ı özgürleştirecektir.”
Yapılan konuşmaların BM'nin suskunluğuna karşı sırt çevirerek tavır gösteren eylemciler oturma eylemine geçerek uzun süre slogan attı.