Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi önünde yürütülen oturma eylemi sürüyor.

25 Ocak 2021'den bu yana her çarşamba sürdürülen oturma eyleminde bu hafta, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırıları protesto edilirken İran devletinin Kürt gazeteci Pexşan Ezîzî'ye verdiği idam kararını derhal geri çekmesi istendi.

Eylemde Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) kurucusu Xebat Dêrik’in şehadetinin 13'üncü yılı vesilesiyle onun şahsında Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.

Cenevre eylem komitesi adına Veysel Kuşkanadı, bir konuşma yaptı.  Xebat Dêrik'i anan Kuşkanadı, bir devrimin başarılı olması için onun temellerinin sağlam atılması gerektiğini ifade etti. Kuşkanadı, "İşte Şehit Xebat Dêrik, bu sağlam temellerden birini inşa eden bir öncüydü. Bölge halkının kendi varlığını savunabilmesi için bir ordu kurdu ve bu orduyu öz savunma temelinde yapılandırdı. Onun ve on binlerce şehidimizin fedakarlıkları, bugün Rojava, Bakur ve Rojhilatê Suriye’de kazanımlar elde edilmesini sağladı ve bu kazanımlar hâlâ savunulmaktadır" diye konuştu.

Türk SİHA’larının düzenlediği hava saldırılarında son 40 gün içerisinde 92 sivilin yaşamını yitirdiğini, 43 sivilin ise yaralandığını belirten Veysel Kuşkanadı, bu saldırıların Önder Apo'ya yönelik 25 Mart 2021’den bu yana sürdürülen tecritten bağımsız olmadığını söyledi. Kuşkanadı, "Bir kez daha vurguluyoruz ki, Kürt Halk Önderi’ne yönelik tecrit ile Kürdistan’da süren savaş ve Ortadoğu barışı birbirinden ayrılamaz. Sayın Öcalan, sadece Kürt halkı için değil, aynı zamanda Ortadoğu’da barış, demokrasi ve halkların kardeşliği için bir sembol olmuştur" dedi.

İran yargısının Kürt gazeteci Pexşan Ezîzî hakkında vermiş olduğu idam kararının derhal geri çekilmesi talep ettiklerini belirten Kuşkanadı, şöyle devam etti: "İran devletinin idam kararlarına karşı direniş gösteren kadınlar, mahkemede, 'Biz idamdan korkmuyoruz, onursuz bir yaşamdan korkuyoruz,' diyerek duruş sergilediler. Bu duruş, Rojhilat’tan Rojava’ya, Bakur’dan Başûr’a kadar tüm Kürdistan’a yayıldı. Werîşe Mûradî ve Pexşan Ezîzî’nin sesi, hepimizin sesi oldu. Ahmedê Xanî’nin hayali ve özgürlük ruhuyla, İran devletinin idam politikalarına karşı birleşik bir ses olma zamanıdır. Hep birlikte idam ve baskı politikalarına karşı mücadele etmeli ve özgürlüğü savunmalıyız."

Ardından İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) Üyesi Yekbûn Güneş söz aldı. Sürece ilişkin açıklamada bulunan Yekbûn Güneş, İşgalci Türk devletinin Kürdistan halkına karşı geliştirdiği imha ve inkar politikalarının hız kesmeden devam ettiğini söyledi. 

Türk devletinin bir süredir işgal etmek için Tişrîn’e saldırdığını belirten Yekbûn Güneş açıklamasını şöyle sürdürdü: "Rojava’daki kazanımlara yönelik gerçekleştirilen bu saldırılar, tüm Kürt halkına ve özellikle kadın devrimine yönelik olduğu her defasında hareketimiz tarafından belirtilmiştir. Paris katliamlarına yönelik Fransa başta olmak üzere Avrupa'nın birçok kent ve merkezlerinde protesto eylemleri için hazırlıkların yapıldığı bugünlerde, halkımız aynı seferberlik ruhu ile kazanımlara sahip çıkmalı, Rojava halkıyla dayanışmalı ve bölgede yaşananları kamuoyuna taşımalıdır. Bizler de aynı sorumlulukla Sara, Rojbîn ve Ronahîlerin yırttığı karanlık ve korku duvarlarını aşarak, Rojava Kadın Devrimi’ne sahip çıkarak alanlarda renklerimizle sesimizi yükseltmeliyiz."

Kürdistanlılar, oturma eylemini saat 17.00'a kadar sürdürdü.