İngiltere’nin başkenti Londra’da hükümet, parlamento ve demokratik kitle örgütleri düzeyinde bir dizi diplomatik görüşmelerde bulunan Demokratik Suriye Meclisi (MSD) heyeti, Suriye’de barış ve istikrar için ‘federatif yapı’ önerisi yaptı. 

İngiltere’nin buna sıcak baktığını ifade eden MSD Uluslararası İlişkiler Sözcüsü Muhammed Ali, yaptıkları görüşmelerde parlamenter ve siyasetçilerin genel olarak federal sistemin en doğru ve en uygun sistem olduğunu düşündüklerini belirtti. 

Demokratik Suriye Meclisi Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed ve  Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Hassan Muhammed Ali de ziyaretlere katıldı. 

MSD heyeti, İngiltere’nin başkenti Londra’da 4 günlük bir diplomatik ziyarette bulundu. İlham Ahmed ve Muhammed Ali, Londra’da Kurdish Progress, İşçi Partisi için Kürtler Grubu ve MSD İngiltere Temsilciliği tarafından hazırlanan bir dizi panel ve etkinliğe katıldı. Özellikle parlamentoda yapılan panel gündeme oturdu. İlham Ahmed, Suriye için federatif yapı önerirken, Kürtler için merkezi bir federal yapının barışı ve istikrarı getireceğini vurguladı. 

MSD heyeti, bu ziyaretlerde İşçi Partisi Hükümeti yetkilileri, sendikacılar, düşünce kuruluşları ve Kürdistani hareketlerle bir araya geldi. MSD heyeti, hem İşçi Partisi hem de şu an ana muhalefette olan Muhafazakar Parti milletvekilleri'nin yanı sıra partilerin önde gelen isimleri ile de görüştü. İlham Ahmed, DUB milletvekili Milletvekili Sammy Wilson ile de bir görüşme gerçekleştirdi.  

Bir dönem Maliye Bakanlığı yapmış olan ve İngiliz siyasetinde etkin bir isim olan Sammy Wilson ile yapılan görüşmede İlham Ahmed, Suriye'deki tüm güçleri ve bileşenleri temsil eden, çok partili ve merkezi federal bir sisteme geçişin gerekliliği, bununla birlikte bölgenin güvenliği ve istikrarı için nispeten istikrarlı olan Özerk Yönetim bölgesinin korunmasının önemini vurguladı. İlham Ahmed, Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) korunması ve Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurması için de baskı yapılması gerektiğinin altını çizdi. 

Kapsamlı bir ateşkes sağlanması ve yeni Suriye hükümetine, açıklamalarını eyleme dönüştürmesi için baskı yapılması gerektiğinin altını çizen İlham Ahmed, hükümetin sözleri ile eylemleri arasında, özellikle Aleviler ve diğer bölgelerdeki diğer gruplar konusunda çelişkiler olduğunu ifade etti. 

Parlamenter Sammy Wilson, İlham Ahmed’e nasıl arabuluculuk yapabileceklerini ve yaptırımların kaldırılması ile Suriye hükümetinin açıklamalarını pratik adımlara dönüştürme arasında nasıl bir denge kurabileceklerini sordu. MSD heyeti de Suriye genelinde diyalogların önemini, savaşın durdurulmasını ve Türkiye’nin Suriye’ye müdahale hedeflerinin engellenmesini vurguladı. Wilson, Kuzey ve Doğu Suriye'yi ziyaret edecek bir heyete katılmaya hazır olduğunu da ifade etti. 

Muhafazakar Parti Milletvekili ve eski Ulusal Kalkınma Bakanı Hon Andrew Mitchell ile parlamentoda bir görüşme gerçekleştirildi. Burada yapılan görüşmede Suriye’nin güncel siyasal durumu ve Rojava’nın durumu ele alındı. 

MSD heyetinde Kürt Siyasetçi Osman Baydemir, İngiltere Teknoloji Bakanı Feryal Clark Demirci gibi isimler de yer aldı. 

Tüm bu diplomatik görüşmelerin yanı sıra MSD heyetinin de katılımıyla İngiltere’nin en prestijli oteli The Savoy’da Kobane’nin özgürleşmesinin 10’uncu yıl dönümü dolayısıyla etkinlik düzenlendi. Etkinlik öncesi İşçi Partisi için Kürtler Grubu tarafından bir resepsiyon düzenlendi. 

Etkinliğe Demokratik Suriye Meclisi Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed ve Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Hassan Muhammed Ali’nin katılması da yoğun ilgi getirdi. Aralarında İngiltere eski Savunma Bakanı ve Muhafazakar Parti Milletvekili Gavin Williamson,  İngiltere’nin ilk Kürt kadın Teknoloji Bakanı olan Feryal Clark Demirci, Kürt Siyasetçi Osman Baydemir, Kürdistan Bölgesel Yönetim İngiltere Temsilcisi Kervan Cemal Tahir, Kürt soprano Perwin Chakar, UNITE the Union Sendika Temsilcisi Simon Dubbins, Lordlar Kamarası’nın İşçi Partili üyesi Lord Maurice Glasman, İşçi Partisi eski Milletvekili Loyn Russell Moyell,insan hakları savunucusu Margaret Owen, İ İşçi Partili Kürt Dostluk Grubu üyesi Sarbas Baznji, Goran İngiltere Temsilcisi Shapol Ali Askari ile çok sayıda şahsiyet ve kurum temsilcisi de katıldı. 

Saygı duruşu ve sinevizyon gösteriminin yapıldığı etkinlikte, QSD Genel Komutanı General Mazlum Abdi’nin bir video-mesajı dinlendi. 

Komutan Mazlum Abdi, “Bugün her zamankinden daha fazla sesimizi çıkarıp artık yeter demeliyiz. Biz bugün Suriye’de bütün bileşenlerin temsil edildiği, kadının özgür olduğu, ademi merkeziyetçi, huzur içinde bir Suriye talep ediyor, hepinize katkıları için teşekkür ediyoruz” dedi.  

SMD Dış İlişkiler Sözcüsü İlham Ahmed ise, Suriye’deki sorunların üzerinde durup, huzur ortamında, merkeziyetçi olmayan, federal bir sistem temelinde demokratik bir gelecek kurmak istediklerini ifade etti.

UNİTE Sendikası’ndan Simon Dubbins, İngiltere’nin ilk Kürt ve Alevi kimlik İşçi Partili Milletvekili ve Teknoloji Bakanı Feryal Clark Demirci, İngiltere eski Savunma Bakanı ve Muhafazakar Parti Milletvekili Gavin Williamson, Lord Maurice Glasman gibi isimler de birer konuşma yaptı.

Konuşmalarda Kürt halkının  ve QSD'nin sadece kendi topraklarını değil, aynı zamanda barış, güvenlik ve özgürlük için daha geniş çıkarları da savunduğunun altı çizilerek, Rojava ve Kürt halkı için dayanışma mesajları verildi.

UNİTE Sendikası’ndan Simon Dubbins’in “Birleşik Krallık hükümetine, Türk devletinin saldırılarına karşı kararlı adımlar atması çağrısında bulunuyoruz. Abdullah Öcalan’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Onun özgürlüğü, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için hayati önem taşımaktadır” diyerek yaptığı konuşma büyük alkış aldı. 

Konuşmaların ardından Kürtler ve dostları, Koma Amed’in şarkıları ile halaya durdu.

MSD heyetinin 17 Ocak gününe kadar düşünce kuruluşları, şahsiyetler ve akademik çevreler ile Suriye’nin güncel durumu ve Rojava eksenli görüşmeleri devam edecek. 

‘ÇÖZÜM ÖNERİMİZ FEDERAL SİSTEMDİR’

İngiltere’deki görüşmeler ile ilgili izlenimlerini ANF ile paylaşan MSD Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Hassan Muhammed Ali, şu ana kadar hem İşçi Partisi Hükümeti’nin Dış İlişkiler Grubu, akademisyenler, milletvekilleri ve sivil toplum örgütleri ile bir dizi görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. Suriye de yaşananlara ilişkin Demokratik Suriye Meclisi olarak yaklaşımlarını ve görüşlerini ifade ettiklerini aktaran Ali, Suriye toplumunun çok renkli olması sebebi ile merkezi bir sistemin mümkün olmayacağını, bunun yerine federal sistemin en iyi yönetim sistemi olacağını ifade ettiklerini aktardı. 

Parlamenter ve siyasetçilerin genel olarak federal sistemin en doğru ve en uygun sistem olduğunu düşündüklerini belirttiklerini kaydeden Muhammed Ali, “Esad rejimi çöktü. Yeni Suriye'yi inşa etme zamanı. Britanya yönteminden beklenti Türk devletinin saldırılarının durdurmasına yöneliktir. Türk devleti adeta IŞİD’in Kobane karşısındaki yenilginin intikamını almak istercesine saldırı hazırlığındadır. Nasıl ki Kürt halkı ve dostları, tüm demokrat çevre ve koalisyon güçleriyle Kobanê’nin kurtuluşu sağlandıysa şimdi de önemli bir sembol olan  Kobanê’nin korunması çok önem arz etmektedir. Yapılacak saldırı ile bir jenosid amaçlanmaktadır. Bu nedenle Kobanê’ye dönük saldırılar derhal durdurulmalıdır. Kobanê’yi savunmak, Suriye'nin tümünü savunmaktır. Kobanê’yi korumak, insanlığı korumaktır” dedi. 

İngiltere’nin, DAİŞ’e karşı uluslararası koordinasyon içerisinde yer aldığı için siyasi temsilcileri ile zaman zaman kendilerini ziyaret ettiğini söyleyen Muhammed Ali, “İngiltere bir diyalog ve işbirliğinden yanadır. Şam ile anlaşmamız için, aramızda arabulucu olmak istiyorlar. Şam ile diyalog içinde olmamızın önemine işaret ediyorlar. Aktarımlarına göre savaşın sona ermesi için Türkiye ile görüşüyorlar. Türk devletinin Kobanê'ye saldırısı ile IŞİD’in güçlenmesinden endişe ediyorlar. Biz Rojava ve Kuzey Suriye bölgesinin savunmasında, Suriye’nin geleceğinde büyük bir başarı elde ettik. Suriye'nin inşasında ve geleceğinde herkesin gözü SDG'dedir” dedi.

İngiltere’nin HTŞ ve MSD’yi iki önemli güç olarak gördüğünü aktaran Muhammed Ali, “Onlar açısından da demokratik ve seküler bir kesim olan MSD’yi kimliklerin ve farklılıkların korunması için önemli buluyorlar ve MSD’den yana bir tutumları var. İşte Türkiye bu durumdan da rahatsız şu anda. Türkiye’nin isteği bu meclisin dağılmasıdır. Bunun için diplomatik çalışmalar yürütmektedir. 

Bizler Suriye’nin geleceğinde demokratik siyasetin teminatı olduğumuz için ve Suriye'nin geleceğinde de etkimizi kırmak için uğraşıyor. Suriye'de tüm renklerin geleceğinin güvenliği için biz burada yaptığımız görüşmelerde SMD’nin korunması ve desteklenmesi gerektiğini belirttik. Bu konuya dair yaklaşımlarının da oldukça pozitif olduğunu söyleyebilirim. Hem bizler hem tüm bölge için umutlu olduğumuzu, güzel gelişmeler olmasını umuyoruz” diye konuştu.