Britanya’da Dışişleri Bakanı'na 'işgale karşı acil müdahale' çağrısı

Britanya’da Kurdistani kurumlar, akademisyenler, sendikacılar ve yazarlar Britanya Dışişleri Bakanı David Lammy’e mektup yazarak, Türk devletinin işgal saldırılarına karşı çağrı yaptı.

Britanya’da İşçi Partisi, 4 Temmuz’da yapılan seçimlerde açık ara fark ile iktidara geldi. İşçi Partisi’nin önemli isimlerinden biri ve aynı zamanda Kürtlerin yoğun yaşadığı Tottenham Bölgesi Milletvekili David Lammy Britanya Dışişleri Bakanı oldu. David Lammy, Kürt sorununu yakından bilen bir isim. Kürt seçmenlerin özellikle Türk devletinin Kürt halkına karşı işlediği savaş suçları konusunda birçok kez görüştüğü bir isim. Lammy, Kürt Toplum Merkezinde birçok toplantıya katılmıştı.

Lammy, bir demecinde Kürtlerin endişelerinin haklı olduğunu ve Türk devletinin Kürtlere yönelik politikalarında muhafazakar İngiliz hükümetinin de sorumlu olduğunu ifade etmişti.

Britanya Kürt Halk Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, Kürt kurumları ve aralarında milletvekili, sendikacı, gazetci, aydın ve yazarların olduğu Kürt dostları adına Britanya Dışişleri Bakanı David Lammy’e ulaştırılan mektupta, Türk devletinin Güney Kurdistan’daki işgal ve soykırımcı saldırılarına karşı çağrı yapıldı.
Mektubun imzacıları arasında şu isimler de var: "İskoçya Yeşiller Partisi Milletvekili Ross Greer, Edinburgh Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr Nicholas S. Matheou, Londra Goldsmitih Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Lenka Vrablikova, Dr. Stefano Ba', Uygulamalı Sosyal Bilimler Kıdemli Öğretim Görevlisi Prof. Stefano Ba’, Dr. Victoria Lowe, Manchester Üniversitesi’nde öğretimi görevlisi Film Çalışmaları Kıdemli Öğretim Görevlisi Dr. Victoria Lowe, Yazar Jacinta Kerketta, İnsan hakları savunucusu Av. Margaret Owen, Prof. Felix Padel, Sendikacı UNİSON sendikası Ulusal Yürütme Konseyi üygesi Stephen Smellie, UNİSON Sendikası Güney Lanarkshire Şube Başkanı Margaret Gallacher."

Mektupta Britanya Tewgera Azadi, KJAR, PJAK, Kongra Star, Kurdistan Dayanışma Ağı, Suriye Demokratik Konseyi Britanya Temsilciliği gibi çok sayıda kurum ve örgütün imzası da yer aldı.

TÜRK DEVLETİNİN SUÇLARI ANLATILDI

Mektupta şunlar kaydedildi:

Bizler, Birleşik Krallık çapında faaliyet gösteren aktivistler, sendikalar, insan hakları aktivistleri, öğrenciler, öğretmenler, sivil toplum örgütleri ve toplum gruplarından oluşan bir ağın ilgili üyeleri olarak, Türkiye'nin 15 Haziran'dan bu yana Irak'ın Kurdistan Bölgesi'nde tırmandırdığı ve bölgede yaşayan Kürt halkına karşı daha geniş çaplı bir savaş riski taşıyan askeri faaliyetleriyle ilgili acil bir konu hakkında size yazıyoruz. Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti aylardır, yaz döneminde savaşın tırmandırılacağı ve bunun temelinde de sürekli olarak bölgedeki PKK savaşçılarının hedef alınacağı yönünde açıklamalar yapmaktadır. Bununla birlikte, Türk askeri personelinin ve teçhizatının artan seferberliğinin, daha büyük insani ve çevresel maliyetleri olan bir savaş riski taşımasından endişe duyuyoruz. Bu ciddi endişe ışığında Kürt hareketi, uluslararası topluma Erdoğan'ın savaş odaklı politikalarına karşı çıkma ve zaten on yıllardır çatışmalarla parçalanmış bir bölgede barış ve istikrarı savunma çağrısında bulunmuştur."

Türk ordusunun 2024 yılının başından bu yana Güney Kurdistan'da 1076 saldırı gerçekleştirdiğine değinilen mektupta, “526 saldırı Duhok'ta, 405 saldırı Erbil'de, 135 saldırı Süleymaniye'de ve 10 saldırı Ninova'da gerçekleşmiştir. Sadece son bir ay içinde Türk Silahlı Kuvvetleri ortak sınırdan 30 kilometre içeri girmiş ve bilinen en az 45 askeri üs oluşturmuştur. Bölgeye 300'den fazla askeri tank sevk edilmiş olup, bu durum bölgede maliyetli bir savaş için geniş çaplı hazırlıkların yapıldığına işaret etmektedir” denildi.

Türk devletinin DAİŞ çetelerinin Kurdistan Bölgesi'ne girmesine destek verdiği bilgisine de dikkat çekilen mektupta, Kürtlerin son on yılda DAİŞ'e karşı cesur bir insanlık mücadelesi yürüttüğünü ve Suriye ve Irak topraklarını kötülüklerden korumak gibi insani bir sorumluluğu üstlendiği hatırlatıldı.

Mektupta, Türkiye ve Irak'ın da bulunduğu bölgesel güçlerden gelen askeri ve insani tehditler karşısında uluslararası toplumun büyük bir sessizlik içinde olduğuna dikkat çekilerek, “Bu tür bir askeri hareketliliğin Irak egemenliğinin açık bir ihlali olduğunu belirtmeliyiz; Türk askeri personeli ve teçhizatı bölgedeki sıradan köylülerin ve sivillerin günlük yaşamlarını ve geçim kaynaklarını ciddi şekilde kesintiye uğratmıştır. 1991 yılından bu yana Türkiye'nin Kurdistan Bölgesi'nde PKK'ye karşı yürüttüğü savaş, bilinen 702 sivilin öldürülmesi, 344 sivilin hayatını kaybetmesi, 162 köyün yıkılması ve 602 köyün de yıkım tehdidi altında olmasıyla sonuçlanmıştır. Bu istatistikler, uzun süredir devam eden bu çatışmanın yol açtığı zararın sadece bir kısmını yansıtıyor olabilir ve bölgede savaşın yeniden tırmanması halinde daha da büyük bir risk oluşturmaktadır” diye kaydedildi.

'SESSİZ KALINMASI CİDDİ FELAKETLERE YOL AÇAR'

Mektubun devamında şu çağrıda bulunuldu:

"Bu endişeyi taşıyan Birleşik Krallık vatandaşlar, Kurdistan Bölgesi ve çevresindeki topraklarda yaşayan Kürt ve yerel halklar için barış ve adaletin savunucuları olarak, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı sıfatınızla, Kurdistan Bölgesi'ndeki durumu yakından takip etmeniz ve bunu Türk, Iraklı ve yabancı mevkidaşlarınızla önemli bir insani endişe olarak gündeme getirmeniz için size bu çağrıda bulunuyoruz. Birleşik Krallık gibi önde gelen demokrasilerin bu aleni savaş hazırlıkları karşısında sessiz kalması durumunda, on yıllardır çözülemeyen çatışmalarla yara almış bir bölgede ciddi bir insani ve çevresel krizle karşı karşıya kalma riskiyle karşı karşıya kalacağız. Bu mektupla aynı zamanda uluslararası toplumu ve ilgili uluslararası kurumları, çatışmaların derhal durdurulması ve barış ve adaletin hakim olması için müzakere sürecinin başlatılması yoluyla Türkiye ve Orta Doğu'daki Kürt meselesinin çözümüne yönelik uluslararası çağrılarla dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.”
Bu arada ajansımıza mektuba dair bilgi veren Britanya Kürt Halk Meclisi Dış İlişkiler Temsilcisi Agit Karataş, Britanya’da yeni hükümetin ilk günlerinde Filistin’de ateşkeş için diplomatik çabalarını yoğunlaştıracaklarının sözünü verdiği gibi Kürdistan’da on yıllardır süren eşi benzeri olmayan soykırım ve imha politikalarına karşı da biran önce tutum alması gerektiğini vurguladı. David Lammy’in Kürt sorununu yakından bildiğini söyleyen Karataş, önümüzdeki günler de yüz yüze görüşme konusunda bir randevu talebinde bulunacaklarını kaydetti.

İMZACILARIN LİSTESİ

İmzacıların isimleri şöyle:

"Ross Greer, Member of Scottish Parliament

Margaret Owen, Lawyer, Patron of Peace in Kurdistan UK

Dr. Nicholas S. M. Matheou, Lecturer, University of Edinburgh

Stephen Smellie, Unison National Executive Council

Margaret Gallacher, Unison South Lanarkshire Branch Chair

Katerina Vrablikova, Senior Lecturer, University of Bath

Lenka Vrablikova, Lecturer, Goldsmiths, University of London

Dr. Stefano Ba’, Senior Lecturer in Applied Social Sciences

Dr. Victoria Lowe, Senior Lecturer in Film Studies

Jacinta Kerketta, Writer, Poet, Independent Journalist, India

Felix Padel, Professor

Hilary Zhou, National Coordinator Zimbabwe People’s Land Rights Movement

Philip Neale, Friends of Rojava Thanet

Beatrice Andrieu, Language Teacher

Eva Schonveld, Co-Convenor, Grassroots to Global

Anthony Kalu, Teacher

Dave Finch

 Freedom Movement (Tevgera Azadî) UK

Kurdistan Free Life Party UK (PJAK)

Eastern Kurdistan Women’s Union UK (KJAR)

Jiyan Kurdish Women’s Assembly UK

Kongra Star Women’s Movement in Europe

Syrian Democratic Council UK

Northwest Kurdish Community

Kurdish People’s Assembly in Scotland

Kurdish Youth Movement UK

UK Kurdistan Solidarity Network

Scottish Solidarity with Kurdistan

UK Kurdish Inter-Society Platform (Kurdish Societies in 7 UK Universities)

Solidarity Economy Association."