"Dem dema azadiyê ye" hamlesi kapsamında 25 Ocak 2021 tarihinden bu yana Kurdistanlılar, her çarşamba günü Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi önünde oturma eylemi düzenliyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın durumuna ve iki yılı aşkın süredir yürütülen tecride ilişkin Fransızca açıklama yapan İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) Dışilişkiler üyesi Ramazan Baytar, başta BM olmak üzere batılı devletler eliyle gerçekleştirilen uluslararası komplo sürecinin 2 yıldır Abdullah Öcalan'a yönelik sürdürülen tecritle varlığını bir kez daha gösterdiğine işaret etti.

Abdullah Öcalan'ın 24 yıldır süren esir alınma sürecine rağmen yaratmış olduğu özgürlük paradigmasının yine bu devletler tarafından kendilerine tehdit görüldüğüne dikkat çeken Baytar, "Bugün başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarının özgürlüğünün sağlanmasının anahtarı Önder Apo'nun yaratmış olduğu özgürlük paradigmasının hayata geçirilmesi gerçeğidir. 2 yılı aşkın süredir sürdürülen ağır tecrit koşullarının temelinde çözümsüzlükten yana kendi çıkarlarını esas alan batılı devletlerin Türk devletiyle olan kirli çıkar ilişkileri yatmaktadır" ifadelerini kullandı.

Baytar'ın açıklaması sonrası bir konuşma yapan  Cenevre CDK Eşbaşkanı Mehmet Latif Çelebi, 1999 yılından bu yana Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını dile getirerek, tecridin yoğunlaştırıldığı süreçlerde gerilla alanlarına ve Kürtlerin yaşadığı tüm alanlara soykırım operasyonları yapıldığını söyledi. Abdullah Öcalan'ın sağlığı ve yaşam koşullarına ilişkin endişelerini dile getiren Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önderliğimizden uzun zamandır haber alamıyoruz. Kürt halkı, Kürt gençleri bunu asla kabul etmeyecektir. Her türlü eylem ve etkinliğin özveriyle sahiplenilmesi bu açıdan önemlidir. Kürt halkı olarak tecridi kırmaktan başka çaremiz yoktur."

'HERKES YAKINLARINI ARAYIP SANDIĞA GİTME ÇAĞRISI YAPMALI'

14 Mayıs'ta Türkiye ve Kürt illerinde yapılacak olan seçim sürecine değinen Çelebi, Cenevre başta olmak üzere İsviçre ve Avrupa'da seçim sürecinin tamamlandığını hatırlatarak, "Görev ve sorumluluklarımız henüz tamamlanmış değildir. Burada yaşayan tüm halkımız 14 Mayıs öncesi telefonlara sarılmalı, ülkede yaşayan dost, akraba ve yakınlarını arayarak sandık başına gitme çağrısı yapmalıdır."

Yapılan konuşmaların ardından sloganlar atan halk, oturma eylemine geçti.