30 Haziran 1996 yılında Dersim’de fedai eylem yapan PKK’nin öncü kadrolarından Zîlan (Zeynep Kınacı) ile 2 Temmuz 1993'te Sivas Madımak Oteli'nde katledilen 33 aydın ve sanatçı için İsviçre'nin başkenti Bern ve Cenevre'de anma düzenlendi.
Cenevre'deki anma, Zîlan ve Sivas'ta katledilenler şahsında bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Şehit Aileleri Derneği (KOMAW) adına bir konuşma yapan Rıza Çetinkaya, Zîlan'ın komplocu güçlere karşı fedaice bir tutum sergilediğini söyledi.
Ardından söz alan Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK) Eşbaşkanı Mehmet Latif Çelebi ise, bugüne kadar yapılan katliamların Lozan Antlaşması'ndan bağımsız gerçekleşmediğini dile getirerek, “Tarihe bakıldığında Lozan Antlaşması öncesinde Ermeni halklarını nasıl ki soykırımdan geçirmişlerse Lozan sonrası da bu katliamların hedefi bütün halklar olmuştur. Başta Kürt halkı olmak üzere Aleviler, Ermeniler, Asuri-Süryaniler ve Çerkesler katliamlara uğramıştır” diye konuştu.
Zîlan, Dersim, Ağrı, Maraş ve Sivas'ta katliamlar yaşandığını belirten Çelebi, 1970'lerde Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin ortaya çıkışıyla beraber faili meçhuller başladığını ve halkın özgürlük mücadelesinden koparılmaya çalışıldığını söyledi.
Lozan Antlaşması'nın 100'üncü yılının yaklaştığını hatırlatan Çelebi, bir yüzyıl daha halklara katliamların önünü açacak olan Lozan Antlaşmasının tekrarına izin vermeyeceklerini söyleyerek, 22 Temmuz günü 100'üncü yıl kapsamında Lozan'da yapılacak yürüyüşe katılım çağrısında bulundu.
Anma, sinevizyon gösterimi ardından “Şehîd Namirin” sloganıyla sonlandırıldı.
BERN
Madımak Oteli’nde 33 aydın ve sanatçının 2 Temmuz 1993’te katledilmesinin yıl dönümü nedeniyle İsviçre’nin Langenthal kentinde Demokratik Alevi Hareketi (FEDA) öncülüğünde bir anma etkinliği yapıldı.
Langenthal kentindeki Alevi dergahında yapılan anma, Pir Erdoğan Ergün ve FEDA İsviçre temsilcisi Songül Çelik'in çerağ uyandırmasıyla başladı. Hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Zakir Ali Matur’un ise gulbang okuduğu anmada hazırlanan sinevizyon gösterildi.
Ardından FEDA İsviçre temsilcisi Songül Çelik bir konuşma yaptı. Selçuklulardan Osmanlıya, Osmanlıdan da günümüze kadar katliamların devam ettiğine vurgu yapan Songül Çelik, “Devlet, yaptığı hiçbir katliamda özür dilememiştir. Cumhuriyet ile birlikte nasıl ki Zîlan’da anneler karnındaki çocuklarla katledildiyse, Dersim’de 40 genç kadın kendini kayalıklardan attıysa Sivas da da olan budur. Ve katliam halen devam ediyor. Erdal İnönü o zaman, benim gücüm yetmedi, demişti. Çünkü katliamı yapan devletin kendisidir. Dünyanın hiçbir yerinde semaha duranlar katledilmedi. Hiçbir ülkede 10 saat boyunca insanlar bir otelde canlı canlı katledilmedi. İnsanlık için şiir yazan, türkü söyleyenler ne yazık ki katledildi. Anılarına bağlı kalacağız" diye konuştu.
Anmaya katılan FEDA Paris dergahı pirlerinden ve aynı zamanda Sivas Katliamı'nın tanıklarından Erdoğan Ergün, o döneme dair tanıklıklarını anlattı. Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılmak için İstanbul’a gittiğini anlatan Ergün, “Şehre ilk gittiğimizde gerilimli bir hava vardı. Madımak yakılmadan bir gün önce Sivas Kültür Merkezi'nde konser vardı. Oraya saldırmak istediler ama orada bulunanlar direndi. Sonra biz o salondaki insanları Alevilerin yoğun olduğu mahalleye taşıdık. Biz otelde kalanlara oranın güvenli olmadığını, onların da gelmesini istedik. Maalesef valinin söz vermesine güvenerek orada kaldılar. Tanıdık bir arkadaşın ticari taksisiyle otelin bulunduğu alana geldiğimde yangın başlamıştı. Bir şey yapamamanın acısını hep taşıyorum” dedi.
Anma, Pir Erdoğan Ergün ve Zakir Ali Matur’un söylediği deyişlerle sona erdi.