Cenevre eylemi 4 yılını doldurdu: Özgür oluncaya kadar sürdüreceğiz
Cenevre’de her Çarşamba gerçekleştirilen eylemin 4’üncü yılı dolayısıyla yürüyüş yapıldı. Önder Apo özgür oluncaya dek bu eylemin sürdürüleceği mesajı verildi.
Cenevre’de her Çarşamba gerçekleştirilen eylemin 4’üncü yılı dolayısıyla yürüyüş yapıldı. Önder Apo özgür oluncaya dek bu eylemin sürdürüleceği mesajı verildi.
Önder Apo’nun özgürlüğü için İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi önünde 25 Ocak 2021’den bu yana her Çarşamba gerçekleştirilen oturma eylemi 4. yılını geride bıraktı.
Eylemin yıl dönümü dolayısıyla Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) binasının bulunduğu Palais Wilson meydanında bir araya gelen Kürtler ve dostları, BM binasının bulunduğu Nations meydanına kadar yürüyüş gerçekleştirdi.
Bu hafta Demokratik Birlik Partisi (PYD) öncülüğünde düzenlenen eylem, Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Ardından “Bijî Berxwedana Rojava”, “Bijî Serok Apo”, “Bijî Berxwedana Gelê Kurd” sloganlarıyla Nation meydanındaki nöbet çadırına kadar yürüyüş yapıldı.
Burada söz alan İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) Eşbaşkanı Cemal Özdemir, bu eylemi dört yıldır sürdüren Cenevre Kürt Halk Meclisi’ni ve Cenevre’de yaşayan Kürtleri kutladı. Özdemir, “Bu eylem büyük fedakarlıklarla sürdürülüyor. Önder Apo özgür oluncaya dek bu eylem sürecek. Önderliğimizin özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür. Şu an Rojava’da, Tişrîn Barajı’nda bir direniş var. İşgalci Türk devletinin bütün saldırılarına rağmen halkımız direniyor. Burada Ayşe Ana’nın sözünü tekrarda hatırlatalım. Ana, ‘Zemzem suyu kutsaldır. Biz iğne ile kuyu kazdık, çocuklarımızın kanı çıktı. Şehitlerimiz için direneceğiz. Topraklarımızın işgal edilmesine izin vermeyeceğiz’ dedi. Bu irade oldukça hiç bir güç bizi yenemez. Direnişle kazanacağız” dedi.
Cenevre eylemcileri adına Fransızca açıklamayı ise Amiya Martin okudu. Amiya Martin, şunları belirtti: “İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) ve CDK-S olarak, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın 26 yıldır insanlık dışı koşullarda tutsak edilmesine karşı yıllardır eylem yapıyoruz. Bugünkü yürüyüş, Serhildan Hareketi, Cenevre Feminist Grevi, Enternasyonalistler, insan hakları örgütleri ve Kürt davasıyla dayanışma içinde olan, Önder Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için birleşen yurttaşlar tarafından desteklenmektedir.
Bu nedenle Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin merkezi olan Palais Wilson önünde bir protesto yürüyüşü ve sembolik bir eylem düzenliyoruz. Bu eylem, Ocak 2021'de başlattığımız ve her Çarşamba Place des Nations'da devam eden direniş eylemimizin bir uzantısıdır.
2025 yılında Kürt halkının, Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için verdiği mücadelenin 26. yılına giriyoruz; bütün herkesi bu mücadeleye aktif olarak katılarak güçlendirmeye çağırıyoruz. Cenevre'deki Palais Wilson'ın önünde ve daha sonra Birleşmiş Milletler'in merkezinin bulunduğu yerde, direnişimizi ve uluslararası ölçekte "Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Siyasi Çözüm” kampanyamız, Kürt sorununun ve Ortadoğu'nun tüm diğer sorunlarının çözümüne olanak verecek mutlak ve koşulsuz direniş eşiğine kadar genişleyecek ve ulaşacaktır.”
DEM Parti heyetinin İmralı’ya gitmesinin verilen mücadelenin bir sonucu olduğuna vurgu yapan Amiya Martin, “Türkiye'nin bu görüşmeye izin vermesi iyi niyetten değildir. Kürt halkının direnişi ile Avrupa ve dünyanın diğer kıtalarında başlatılan hamle sayesinde bu görüşmeler gerçekleşmiştir. Türkiye'nin ve AKP-MHP iktidarının niyeti son derece şüphelidir, son derece sorumsuzdur. Kürt halkı 50 milyonluk bir halktır ve bu halkın iradesi ve motivasyonu, ilgili tüm güçler açısından sonuçsuz kalmayacaktır. Toplumun ve uluslararası kuruluşların dikkatini çekiyoruz ki, AKP-MHP rejiminin politikası fiili olarak hiçbir şekilde değişmemiştir. Bu hükümet Rojava’da da tıpkı Tişrîn 'de ve diğer Kürt bölgelerinde olduğu gibi sivil halkı bombalamaya devam ediyor. Sivil kayıpların yaşanmadığı gün yok ve bu durum tüm dünyanın gözü önünde yaşanıyor. Adalete ve barışa inanan tüm insanları, ayrım gözetmeksizin, Kürt sorununun özgürlük ve barışçıl çözümü için bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. Uluslararası toplumu ve ilgili uluslararası güçleri, Rojava’da Kürt halkına yönelik soykırıma ve sivil katliamlara son vermek için devreye girmelidirler. Önderimiz Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için BM ve uluslararası kurumları Türkiye hükümetine hızla müdahale etmeye çağırıyoruz” denildi.
Ardından YJK-S adına Hatice Kandal, PYD İsviçre adına Gülistan Sadon, PJAK İsviçre Komitesi adına Jamil Pale birer konuşma yaptı.
Açıklamadan sonra nöbet çadırına geçen kitle, eylemlerini akşam saatlerine kadar sürdürdü.