KNK’den uluslararası güçlere çağrı: Bu vahşi saldırıları derhal önleyin

KNK: Çetelerin varlığı bölgesel güvenlik açısından tehdit oluşturduğu gibi, küresel güvenlik için de tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle devletler arası koalisyonun derhal sorumluluk üstlenmesi ve bu vahşi saldırıları önlemesi gerekmektedir.

KNK Yönetim Kurulu, işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik giderek artan işgal ve soykırım saldırılarına karşı açıklama yaparak, bölgedeki koalisyon güçlerini, Birleşmiş Milletler, ABD ve uluslararası toplumu refleks göstermeye ve derhal sorumluluk almaya çağırdı.

KNK’nin açıklamasının tamamı şöyle:

Suriye'de olayların başladığı ilk günden itibaren işgalci Türk devleti ve ona bağlı gruplar, doğrudan SDG'nin denetimindeki bölgelere saldırılarını başlattı. Türk devletinin hedefi, Kuzey ve Doğu Suriye'nin tamamını, Rojava’yı işgal etmek ve Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmaktır. Türk devleti, saldırılarının yanı sıra Suriye'nin tamamına da müdahale ediyor ve bölgenin tamamında hakimiyetini kurmaya çalışıyor.

Türkiye devleti bütün askeri, siyasi ve diplomatik gücünü seferber etmiştir. Bölgeye binlerce asker konuşlandırmış, her türlü silahla, uçaklarla, SİHA'larla, İHA'larla, tanklarla, toplarla Kürt halkına saldırıyor, sivilleri hedef alıyor. QSD yetkililerinin duyurusunagöre, son haftalarda aralarında kadın, çocuk, gazeteci ve sanatçıların da bulunduğu 38 sivil öldürüldü. Son olarak savaş uçaklarının Sirîn ilçe merkezine düzenlediği saldırıda 13 sivil hayatını kaybetmiş, çok sayıda sivil de yaralanmıştı. Aynı saatlerde Zirgan kasabasına da saldırı düzenlendi ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti.

ULUSLARARASI TOPLUMUN SUSKUNLUĞU İNSANLIK DIŞIDIR

İşgalci devlet, saldırılarıyla insanlığa karşı tüm uluslararası hukuku ve anlaşmaları ihlal ediyor ve bölgede savaşını yaygınlaştırıyor. Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü hedef alınırken, saldırılar Kuzey ve Doğu Suriye (Rojava Kürdistanı) coğrafyasının tamamında devam ediyor. İşgalci devletin ve onun çetelerinin bu saldırıları karşısında uygar dünya, Uluslararası Koalisyon ve Birleşmiş Milletler sessiz kalıyor ve gerekli refleksi göstermiyor. Onların suskunluğu utançtır ve insanlık dışıdır.

DEVLETLER ARASI KOALİSYON VAHŞİ SALDIRILARI DERHAL ÖNLEMELİ

Uluslararası Koalisyon'un amacı ve misyonu DAİŞ terörüyle mücadele etmek ise, Türkiye devletinin kontrolünde ve işbirliğinde olan, QSD ve Kürtlere karşı mücadele eden bu grupların DAİŞ ve diğer cihatçılarla aynı zihniyete sahip olduğunu bilmesi gerekir. Bu çetelerin varlığı bölgesel güvenlik açısından tehdit oluşturduğu gibi, küresel güvenlik için de tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle devletler arası koalisyonun derhal sorumluluk üstlenmesi ve bu vahşi saldırıları önlemesi gerekmektedir.

Kürt halkı ve dostları, her zaman olduğu gibi bu çete ve terör güçlerine karşı direnmiş ve mücadele etmiştir, aynı kararlılık ve inançla mücadele etmeye devam edecektir. Bu iradenin gerçekleşeceğine şüphe yok. Binlerce kadın, genç ve yerel halk, bir canlı kalkan gibi Tişrîn Barajı'ndadır ve burayı koruyor.

Bölge halkının umudu, uluslararası koalisyon güçleri, Birleşmiş Milletler, ABD ve sivil toplumun derhal sessizliği sona erdirmesi ve işgalci Türk devleti ve ona bağlı çetelerin saldırılarını önlemek için öncelikli görevlerini yerine getirmeleridir.

Önemli olan, Kürt halkının ve dostlarının güçlü bir irade ve seferberlik ruhuyla varlıklarına sahip çıkmaları ve öz güçleri olan QSD’ye destek vermeleridir.

Zafer, Kürdistan halkının ve insanlığındır.”