Cindi Tuncel Bremen Eyalet Parlamentosu seçimlerinde aday

Bremen’de 14 Mayıs’taki Eyalet Parlamentosu seçimlerinde aday olan Cindi Tuncel, Kürt halkına çağrı yaparak, “Bir kez daha sizden yaptığımız çalışmalara onay vermenizi ve çalışmalarımızı desteklemenizi istiyorum” dedi.

Uzun yıllardır Bremen Parlamentosu üyesi olan Cindi Tuncel, partisinin meclis grup başkan yardımcılığını yapıyor. Mardin Midyat’ta dünyaya gelen Tuncel, parlamento grubunun gençlik, göç, spor, Avrupa ve uluslararası ilişkiler ve yaşlılar sözcüsüdür. Tuncel aynı zamanda Bremen Parlamentosu’nun yürütme kurulunda sekreter olarak görev yapmaktadır. Cindi Tuncel, Federal ve Avrupa İşleri, Uluslararası Temaslar ve Kalkınma İşbirliği Komitesi’nin yanı sıra Spordan Sorumlu Eyalet Temsilciliği, Spordan Sorumlu Eyalet Danışma Konseyi, Sosyal İşler, Gençlik ve Entegrasyondan Sorumlu Belediye Temsilciliği, Spordan Sorumlu Belediye Temsilciliği, Gençlik Yardım Komitesi üyesidir ve Eyalet Gençlik Yardım Komitesi’nin vekil üyesidir.

Yaklaşık 38 yıldır Almanya’da olan Tuncel, milyonlarca Kurdistanlı gibi devletin baskılarından dolayı ülkeden ayrılmak zorunda kalmış. Bremen eyalet parlamentosunda görev yaptığı dönemde Kürtler ülkede birçok saldırıya maruz kaldı. Bu dönemde Êzidîlere yönelik soykırım yaşandı. 2022 yılında Almanya’da da bu soykırım kabul edildi. Kendisi de Êzidî olan ve soykırımın Almanya tarafından kabul edilmesi için yoğun mesai harcayan Tuncel, devamla şunları belirtti: “Hepimizin bildiği gibi 2014 yılında 3 Ağustos’ta Êzidîlere soykırım uygulanmaya başlandı. Êzidîlere yönelik soykırım uygulandığını Almanya ve Avrupa’ya hissettirmemiz, gerçeği söylemek gerekirse, hakikaten çok zor bir iş oldu. Nasıl söyleyeyim, Êzidîleri tam olarak tanımıyorlardı ve ‘Irak’ta uzağımızdadır, yakınımızda değildir’ deniliyordu.”

PARLAMENTODA SOYKIRIMI İLK BEN DİLE GETİRDİM

Soykırımın tanınmasının, soykırım mağdurlarının sesinin duyulmasının kolay olmadığını, sokakta ve parlamentoda yoğun mesai harcadıklarını anlatan Tuncel, “İlk defa Almanya’da parlamentoda bu soykırımı dile getiren bildiğiniz gibi partim adına ben oldum. Elbette halkımızın bir evladı olarak bunda bizim de emeğimiz var ki bu yıl o soykırım Berlin’de kabul edildi. Bu konuda partimiz Die Linke bizlere yardımcı oldu. Ancak bir kez daha vurgulamak isterim ki halkımızın yardımı olmasaydı, ne ben bu parlamentoda olurdum, ne de onları bilgilendirebilirdim.

Parlamentoda olunca, 2014 yılında olduğu gibi birçok kapı bize açılabiliyor. Bu nedenle biz de halkımıza yardımcı olabiliyorduk. Bremen’de ise parlamentoya çağrı yaptığımızda soykırımdan sağ kurtulanlardan bazılarının ailesine maddi destek sunma hakkı sunuldu. Biz de Bremen’de gücümüz oranında oradakilere destek olabildik. Elbette bunları hep birlikte yaptık, burada parlamentonun kapısında oturduk, protesto düzenledik. Gece gündüz eve gitmedik, çadır kurduk.

Halkımız olmadan seçimler zordur. Halkımız yaptığımız çalışmaları beğendi ve adeta beni kendi sesleri olarak gördü. Gerek 2015 gerekse 2018’de halkımızın desteği ile seçildim. Elimizden geldiğince Kurdistan’da yaşanan sorunları anlattık, Çünkü bu sorunlar Kürtler tarafından dile getirilmezse kimse dillendirmez. Rojava’ya saldırı olduğunda, Amed’de Tahir Elçi katledildiğinde veya HDP eşbaşkanları tutuklandığında bu sorunları parlamentoda dile getirdik.

Rojava konusuna gelince 2019’den beri Die Linke ilk defa hükümette yer alıyor. Partimiz, SPD ve Yeşiller ile koalisyon hükümetinde. Rojava’ya saldırı olduğunda önerge verdik ve ben de kendi rengimle parlamentoda konuştum. O önergemiz tüm partiler tarafından, sadece koalisyon ortaklarından değil; muhalif partilerce de kabul edildi” dedi.

ALMANYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDEN KAYNAKLI KÜRTLER KRİMİNALİZE EDİLİYOR

Almanya-Türkiye ilişkilerinden kaynaklı Kürtlerin kriminalize edilmesine değinen Tuncel, Alman devletinin yaklaşımını “Kürtlere negatif gözle bakıyor” diye tanımlıyor. Kürtlerin demokratik siyaset haklarının kriminalize edilmesine karşı önergeler verdiğini hatırlatan Cindi Tuncel, “Negatif bir gözle Kürtlere bakılıyor. Derneklerimiz kriminalize ediliyor. Fakat biz Kürtler sadece barış istiyoruz, sesimiz duyulsun istiyoruz. Parlamentoda şöyle bir imkanımız var, sözlü önerge verebiliyor veya küçük ya da büyük yazılı soru önergesi verebiliyoruz. Örneğin son dönemde Almanya’ya gelen bir AKP’li 'burada da elimizden gelirse Kürtleri katledeceğiz' dedi.

Bu nedenle halkımızın sorunlarını dile getirmemiz gerekiyor. Parlamentoda olamazsak imkanlarımız kısıtlı oluyor. Haksızlık hukuksuzluk olunca kabul etmiyoruz. Bu soruları sorunca Almanlar da Kürtlerin yalnız olmadığını anlayacaktır. Kürtlerin entegre olmak istediğini, Bremen’in çoğulcu toplumsal yapısına katkı sunacağını anlayacaklardır. Bizler de her zaman yapılan bu hukuksuzluklara karşı soru önergelerini vereceğiz” diye belirtti.

KÜRTLER BREMEN’DEKİ EN EMEKÇİ KESİM

Binlerce Kürt'ün yaşadığı Bremen’de yaşamın neredeyse birçok alanında Kürtlere rastlamak mümkün. Kürtlerin emekçi bir halk olduğundan bahseden Cindi Tuncel, “Kürtler gerçekten çok emekçidir. Parlamentodan üniversitelere, hukukçulardan sivil topluma kadar birçok alanda Kürtler yer alıyor. Yaptığımız bu çalışmalar çok pozitiftir. Kürtler kendilerine, tarihten beri hukuksuzluk yapılmasını istemiyor. Kriminalize edilmelerine rağmen Kürtler çok büyük ve temiz işler yapıyorlar” dedi.

YENİDEN ADAY

14 Mayıs’ta Bremen Eyalet Parlamentosu seçimleri olacak. Cindi Tuncel, Die Linke listesinden 12. sıradan aday gösterildi. Bremen’de yaşayan Kürtlere seçimler için bir çağrıda bulunan ve yaptığı çalışmaların Kürtler tarafından onay almasını isteyen Cindi Tuncel, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bir kez daha siz Kürtlerden yaptığımız çalışmalara onay vermenizi, çalışmalarımızı desteklemenizi istiyorum. Bremen’deki eyalet seçimleri Türkiye ile aynı tarihte, yani 14 Mayıs’ta olacak. Bremen eyalet seçimlerinde 16 yaşından itibaren ve Almanya vatandaşlığı hakkına sahipseniz oy kullanabiliyorsunuz. Sandığa gidin ve oylarınızı Cindi Tuncel’e verin. Cindi Tuncel’e verdiğiniz oylar sizin sesiniz olacaktır.”

Ben hem kendim için çalışıyorum hem de öncesinde HDP ve şimdi de Yeşil Sol Partisi için seçim çalışması yürütüyorum. Bildiğiniz gibi ülkedeki seçimler de aynı tarihte olacak. Alman vatandaşı olanlar oylarını Cindi Tuncel’e oy versinler; Türkiye vatandaşı olanlardan ise ricamdır; lütfen oylarınızı kendi partinize, yani Yeşil Sol Parti’ye verin. Ayrıca şu an yürüttüğüm seçim kampanyasında pozitif bir çalışma da görüyorum. Her iki seçim aynı zamanda oluyor. Bu nedenle diyorum ki ben hem Bremen’de Die Linke’li Cindi Tuncel’im, hem de ülkede Yeşil Sol Partili Cindi Tuncel’im.”