İsviçre’de 26 kanton var. Bu kantonlar içerisinde yarım kantonlar da var. İç Appenzeller ve Dış Appenzeller gibi… Parlamentodaki bir oluşumda, yarım kantonlar, Kantonlar Konseyi’ne (Ständerat) bir temsilci gönderebilirken, tam kantonlar 2 temsilci gönderebiliyor. Mereş Pazarcixlı Nazir Atila, hem Dış Appenzeller Kanton Milletvekilliğine hem de Herisau Belediye Meclisi üyeliğine aday.
Birçok veriye göre, İsviçre’de yaşayan insanlar aslında politikaya fazla duyarlı değil. İsviçre’de yapılan herhangi bir seçime yüzde 40 gibi bir oranla katımlı olduğunda, bu çok ciddi bir oran olarak görülüyor. “Politikacılar da insanların katılımını birçok noktada sağlayamıyorlar zaten” diyor Atila ve ‘Neden aday oldunuz?’ soruma şöyle yanıt veriyor: “Biz Kürtler bulunduğumuz her alanda, şehirde, ülkede daha duyarlı ve politik bir geleneğe sahip olduğumuz için, ben de buradaki seçime ilgi gösterdim. Kendi rengimi vermek istedim, göçmen ve politik kimliğimle.
Ben yaşadığım belediyede yapılan tüm seçimlere ilgi gösteririm. Politik olmak böyle bir şeydir. 2010 yılından beri SP’ye üyeyim. Bu, benim politikayla aramda olan bağla ilgili. Her gün siyasetin içindeyiz. Ben yaşadığım yerde beni yöneten kişileri seçebiliyorsam eğer bununla da ilgili olmalıyım. İsviçre’ye gelmeden önce de Antep’te HADEP’te çalışmalar yürütüyordum. Ayrıca HADEP üyesiydim.”
Atila, ayrıca yazınla da uğraşıyor. Şiir, öykü yazıyor ve Nisan ayı içinde çıkacak olan Umudun Çığlığı adlı bir anı-romanı okuyucusu ile buluşacak.”
‘SEÇİLİRSEM İNSANLARA YARARIM OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’
60 kişilik Kanton Meclisi ve 31 kişilik Belediye Meclis üyesi seçilecek. Atila, mecliste yabancıların temsil edilmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor. Nedenini ise, “Bu mecliste yabancıların temsil edilmesinin büyük bir önemi var. Çünkü bazı durumlarda yabancılara yönelik yasalar çıkıyor. Bu durumlarda bir göçmen olarak söz hakkımız olur. Aynı zamanda temsiliyet Belediye Meclisi’nde de önemlidir. Belediyelerin kendilerine özgü yönetimleri var. Kendi kendine karar alabiliyor. Örneğin bizim belediyede İsviçre vatandaşı olmayanlar oy kullanamıyor. Belediye Meclisi’nin son iki oturumunda bu konu ele alındı, gerekli görülürse halk oylamasına sunulacak. Eğer ben seçilirsem değişik komisyonlarda yer alabilir, burada insanlara bir yararımın dokunacağına inanıyorum” şeklinde özetliyor.
Dış Appenzeller’in küçük bir kanton olduğunu aktarıyor Atila ve kantonda Kürtlerin nüfusunun Balkan ülkelerinden ve diğer ülkelerden gelenlere oranla az olduğunu söylüyor. “Birkaç yıl öncesine kadar yaşadığım bu kantona Afrikalılar bile alınmıyordu. Bu yeni yeni kırılmaya başlandı. Dış Appenzeller Kantonu’nun başkent Bern ile böyle bir anlaşması vardı. Duyumlarıma göre Bern’in buna karşı çıkması sonucu bu karardan vazgeçildi” diyor. Bir önceki seçimde de aday olmuş Atila ve aktardığına göre dört oyla kaybetmiş.
YILLARCA KANTONA AFRİKALI GÖÇMENLER ALINMAMIŞ
Afrikalılara karşı ciddi bir tutum sergileyen kantonda aday olmasının önemine yeniden vurgu yapıyor: “Biz Kürtler politize olmuş bir toplumuz ve neden bu kadar göçmenlere kapalı bir yerde rengimizi göstermeyelim ki? Ben insanlarımızın, özellikle gençlerin politikada yer almasından yanayım. Ben Kürtlerin, Avrupa diasporasında, bulunduğumuz ülkelerde, şehirlerde ve belediyelerde politikaya girmemiz gerektiğini önemsiyorum.
Kürtlerin sorunları hâlâ çözülmedi. Bugün Kürtlerin yaşadığı coğrafyada olumlu-olumsuz yaşananları gündeme getirebilirim bulunduğum şehirde, belediyede. Bir deprem yaşadık mesela. Bir nevi duyarlılık sağlamak lazım. Biz Kürtler İsviçre’deki diasporada daha güçlü olabiliriz. Federal Parlamento’da bir şeyler yapmamız gerekiyor. Temsiliyetimiz var ama bence yeterli sayıda değil. Kürtler buna yönelmeli ve temsiliyet bulmalıyız.”
‘GÖÇMENLERİN AYLIK ÖDENEĞİNİN KESİLMESİ GEREKTİĞİ BİLE KONUŞULDU’
Göçmenlerin vatandaşlıktan entegrasyona kadar birçok sorunu olduğunu belirtiyor Atila. Anadilde eğitimin de bu sorunlar arasında ciddi bir rol oynadığını da ekliyor. Yaşadığı şehirde ve belediyede karşılaştığı bir sorunu da aktarıyor: “İsviçre’de oturum hakkı almış kişilerin aylık ödemelerinden kısıp bir yıl boyunca ne kadar tasarruf edileceği konuşuldu. Tam olarak öyle bir tartışmada söz sahibi olabiliriz. Bunlar önemli şeyler, benim üyesi olduğum Sosyal Demokratik Parti karşı çıktı bu öneriye. İnsanların hareket alanlarının daha da daraltılacağını söyledi. Oylamaya bile sunulmadan konu kapatıldı.”
IRKÇILAR, ‘DEFOL GİT POLİTİKADAN’ DİYE MESAJLAR ATMIŞ
“Beni her kesimden insan destekliyor. Geçen seçimde beni en sağcı partiden bile destekleyenler oldu” diyor Atila. Seçimle de ilgili çeşitli bilgiler veriyor. Bu bilgiler içinde kimlerin oy verdiğini adayların görebildiğini söylüyor: “Ben, 16 oyun sağcı parti listesinden geldiğini gördüm. Diğer partilerin listesinden de bana oy gelmişti.”
Atila, olumlu dönüşler almasının yanında ırkçı saldırılara da maruz kaldığını anlatıyor. Sanal medya hesabına gelen ırkçı mesajlardan söz ediyor. Kendisine İsviçreli seçmenlerin, ‘Defol git politikadan!’ dediklerini, partisinin gerekli açıklamayı seçimden sonrasına bırakmaları gerektiği önerisinde bulunduklarını aktarıyor: “İfade özgürlüğünü kullandığı için karşı bir duruş sergilemek de doğru olmayacaktı. Bu demokratik bir seçimdir sonuç itibarıyla. Düşünün, İsviçre’de direkt demokrasi var ancak buna rağmen ırkçı ve en sağcı insanlar da var. Burada da demokrasinin asıl rüzgârını hissedersiniz. En ufak bir şey bile halka sorulur. Yılda onlarca referandum ve seçim yapılır. Böyle bir demokratik ortamda bile maalesef bunlar yaşanabiliyor.”
‘OY İŞLEMİ 16 NİSAN’DA SONA ERECEK’
Kendi seçim çalışmalarında stant kurduklarını, hazırladıkları broşürleri posta kutularına attıklarını ve bazen de yolda karşılaştıkları seçmenlerle ayak üstü sohbet ederek kendilerini tanıttıklarını aktarıyor Nazir Atila: “Seçim startı 27 Mart’tan itibaren postayla oy kullanılmaya başlandı ve oy işlemi 16 Nisan’da sona erecek. Seçmenlerimin, kaldığım şehir olan Herisau’da hem Kanton Milletvekilliğinde hem de Belediye Meclisi için bana tercihli oy vermeleri benim için büyük önem arz ediyor.”