1 Kasım Dünya Kobanê Günü İsviçre'nin Basel kentinde düzenlenen yürüyüş ve gece etkinlikleriyle kutlandı. 

İsviçreli, Kurdistanlı, Tamilli, Filistinli gibi farklı halklardan çok sayıda enternasyonalistin katılımıyla St. Johanns-Park'ta düzenlenen yürüyüşte Kobanê zaferinin yıl dönümü vesilesiyle DAİŞ’e karşı direnen kahramanlar selamladı.

Bir dakikalık saygı duruşu ardından Avrupa Kürt Kadın Hareketi aktivisti Özen Aytaç, hazırlanan bildiriyi okudu.

Devrimi büyük bir kararlılıkla savunacaklarını vurgulayan Özen Aytaç şunları belirtti: “O dönemin cesur savaşçıları ve kahramanları, güçlerini birleştirerek Kobanê'ye sahip çıkarak savunma çemberi oluşturdular ve kahramanca direnişleriyle DAİŞ'in karanlık gerici zihniyetini çökerttiler. İnsanlık için büyük bir tehdit haline gelen DAİŞ, işgalci Türk devleti başta olmak üzere uluslararası ve yerel güçlerin desteğiyle anlatılamaz zulümler, katliamlarla insanın umutlarını, hayallerini ve güzelliklerini yok etmek istedi. YPJ ve YPG'nin kahraman savaşçıları Kobanê'de DAİŞ'e  karşı 134 gün kıyasıya direndi. Bu direniş haksızlığa, zulme boyun eğmeyi, köleliği ve esareti kabul etmeyen, özgür olmak isteyen insanların direnişiydi. Daha önce kimsenin cesaret edemediği bir şekilde DAİŞ çetelerine karşı tavır aldılar. YPG ve YPJ'nin direnişine tanıklık eden insanlık, DAİŞ'in gerici zihniyetine karşı özgürlük savaşçılarının yanında yer aldı. Bizim gibi İsviçre'nin Basel kentinde de dünya çapında birçok halk Rojava'yla dayanışma içinde oldu, Kobanê'ye sahip çıktı. Sadece şehir özgürleşmekle kalmadı, insanlığa geleceğine dair umudu yeniden yaratıldı. Bu devrim, hepimizin devrimi ve hepimizin mücadelesiyle kazanılan zaferdir.”

Türk devletinin Rojava Devrimi’ni tasfiye etmek ve halkı soykırımdan geçirmek amacıyla aralıksız saldırılarına ve uluslararası sessizliği de dikkat çeken Özen Aytaç, “DAİŞ yeniden ayağa kalkmadan, yıllar önce genel bir çağrı yapan ve bu iradenin arkasında duran insanlığın ayağa kalkması gerekiyor. Artık Rojava Devrimi etrafında toplanıp Türk devletinin karanlık zihniyetine karşı tavır almak gerekiyor. Türk devleti neredeyse her gün özerk bölgeyi bombalıyor. Hem karadan hem de havadan yapılan saldırılar, uluslararası toplumun fiili onayıyla gerçekleştiriliyor. Bu savaş kasıtlı olarak hiçbir yerde tartışmaya açılmıyor. Bu nedenle Rojava halkının sesi olmak ve bu savaşın unutulmasına izin vermemek önemli” dedi.

KOBANÊ HAYALİ ERDOĞAN’IN KURSAĞINDA KALDI

Ardından söz alan Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşbaşkanı Demir Çelik de kapitalist ve emperyalist sistemin var etmek istediği barbar zihniyetin, Kurdistan'ı topyekûn işgal etmeye kalkıştığını söyledi.

Türk devletinin sevk ve idare ettiği vahşi barbar DAİŞ çetelerinin Irak devletinden arta kalan savaş araçlarıyla yönlerini Kurdistan'a çevirdiğini hatırlatan Çelik, "Tüm dünyaya müjdeli haber olarak vermek isteği Kobanê'nin işgali haberini YPG-YPJ’li yoldaşlarımız Erdoğan'ın kursağında bıraktı. Kobanê'nin kahramanlarını bizler sevgi ve saygı ile anarken Erdoğan hala kin ve nefret kusuyor" dedi.

ÖZGÜR KURDISTAN VE ÖZGÜR ÖNDERLİK ŞİARIYLA MÜCADELE

Binlerce Kürt siyasetçiye dönük gözaltı ve tutuklama furyasına işaret eden Eşbaşkan Çelik, Kobanê Kumpas Davası’na değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu dava ile Kürtlere yaşam zehir edilmek isteniyor. DAİŞ'in yenilgisini hazmedemeyen Erdoğan rejimi hala Şengal'e, Rojava’ya SİHA’ları ve tüm teknolojik silahları kullanarak özgür Kürdistan dağlarına saldırmaya devam ediyor. Bu saldırılara dünya kör, dünya dilsiz. Dünya devletleri bu vahşeti hala görmemekle beraber Erdoğan rejimine arka çıkmayı sürdürüyor. Bizler 60 milyon Kürt özgür Kurdistan'da özgür yaşamak istiyoruz. Tıpkı İsviçreli, Fransalı ve Alman halkları gibi kendi ülkemizde onurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. Bize soykırımı, yok olmayı dayatanlara "Özgür Kurdistan ve özgür Önderliği" esas alarak mücadelemize devam edeceğiz ve bunu başaracağız.” 

Kitle, konuşmalar sonrası yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca sık sık kentin belirli merkezlerinde durularak bildiriler okundu.

1 Kasım kutlaması yürüyüşün ardından Rojava Komitesi’nin düzenlediği gece ile devam etti. Basel Warteck binasında yapılan gece Jupiya grubu sahne aldı.