KCDK-E eşbaşkanları tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Kurdistan 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Lozan’da 4'e parçalanarak sömürgecilerin katliam, soykırım, inkâr ve asimilasyon politikalarının hedefi haline getirildi. Uluslararası güçlerin devreye koyduğu politikalar sonucu sömürgeci devletler kirli yöntemlerini Kurdistan coğrafyasında uygulayarak sonuç almak istediler" denildi.
"3. Dünya Savaşı'nın yaşandığı günümüzde uluslararası güçler Kürt soykırımının devamını sağlayan aynı politikalarla yaklaşmaya devam etmektedirler" vurgusunda bulunulan açıklamada, şöyle devam edildi:

'KÜRT HALKI MÜCADELEYLE KAZANIMLAR ELDE ETTİ'

"Almanya’nın başını çektiği ve 1993 yılında PKK yasağı ve kriminalize politikaları ile başlayan süreç Türkiye'nin Kurdistan’da sürdürdüğü katliam politikalarına destek veren hukuksuz bir sürecin başlangıcı oldu. Çıkarlar üzerine alınan siyasi kararlarla Kürt özgürlük mücadelesini terörize eden, Rojava, Başur, Bakur ve Rojhilat halkımıza karşı sömürgecilerin uyguladığı katliam, soykırım politikalara karşı sessiz kalan, insanlık değerlerini ve uluslararası hukuku ayaklar altına alan bu politikaları Kürt halkı kabul etmemektedir.

Kürtler dört parça Kurdistan’da büyük fedakarlıklar ve bedeller ödeyerek mücadeleleri ile büyük kazanımlar elde etmiştir. Kürt halkı verdiği mücadelesiyle özgürlüğünü ve statüyü bu yüz yılda gerçekleştirmenin kararlılığı ve örgütlülüğündedir.

Kürt özgürlük mücadelesi Ortadoğu’da demokrasi, özgürlük, eşitlik ve kadın özgürlükçü paradigmasıyla bölgede demokrasisinin, ortak yaşamın ve kadın devriminin öncülüğünü yapmaktadır.

Uluslararası güçler ve kurumlar bilmelidirler ki uygulamayı sürdürdükleri bu yasak, kriminalize politikaları ve Kurdistan'daki katliamlara karşı sessizlikleri ile tekçi, katliamcı zihniyete ve DAİŞ gibi grupların güçlenmesine olanak sunmakta, demokrasi, özgürlük ve eşitliğe zarar vermekteler.

Soykırımcı Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarının amacı Kürt katliamını gerçekleştirmek ve insanlık ve demokrasi düşmanı DAİŞ gibi çete grupların güçlenmesini sağlamaktır. Hol Kampı’nı bombalayarak barbar çetlerin kaçmalarına imkan sağlamışlardır. Sömürgeci Türk devleti ve iktidarı elinde tutan AKP-MHP hükümeti yeni Osmanlıcılık hayalleri ile bölgeyi işgal etme planlarını bu barbar çeteler ve paramiliter yapıları kullanarak gerçekleştirme hayalindedir.

Uluslararası kamuoyuna çağrımız; Türk devletinin bu saldırılar ve katliam politikaları karşısında sessizliklerine ve Kürtleri kriminalize eden politikalara son vermelidirler. Kürt halkının özgürlük mücadelesini tasfiye etme, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve kadın özgürlük mücadelesine zarar vermek kadar çete grupları güçlendirmektir. Bu politikalar sadece Kürtlere ve bölge halklarına zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda dünya insanlığı için de tehlikeli olmaktadır.

'KURUMLARI HAREKETE GEÇİRELİM'

KCDK-E olarak dünya insanlığa çağrımız tıpkı Kobanê ruhu ile Kurdistan halkıyla birlikte omuz omuza mücadele ederek demokrasi, özgürlük ve kadın özgürlüğünün kazanılması için uluslararası güçler ve kurumları harekete geçirerek bu kirli politikaları durdurmaktır.
Hem Kürtlerin kriminalize politikalarına karşı, hem sömürgecilerin Kurdistan'daki katliamlarına hem de uluslararası güçlerin ve kurumların sessizliğine karşı tüm halkımız ve dostlarımız Kobanê ruhu ile seferber olmalı sonuç alıncaya kadar da kesintisiz demokratik eylemlerini sürdürmelidir.

26 KASIM YÜRÜYÜŞLERİNE ÇAĞRI

KCDK-E olarak 26 Kasım’da Almanya’nın yasak ve kriminalize politikalarına karşı FED-KURD ve FED-DEM federasyonlarının katılımı ile Berlin’de, FED-MED’in organize ettiği tüm NRW eyaletin katılımı ile Düseldorf’ta 'PKK yasağını kaldırın, barışa hizmet edin' sloganıyla yapılacak yürüyüşlere, Rojhilat’taki katliamlara karşı 'jin jiyan azadî' sloganı ile Paris, Londra, Stockholm ve Oslo’da yapılacak Rojhilat halkımızın süren serhildanını sahiplenme eylemlerine ve Almanya FED-GEL, FCDK-Kawa, Avusturya, Danimarka, İsviçre, Hollanda, Belçika, Güney Fransa, Kanada, Kıbrıs, Yunanistan ve Avustralya'daki halkımız ve dostlarımız Rojava Rumeta Meye sloganıyla Rojava’yı sahiplenme eylemlerine tüm Kurdistanlıları ve insanlıkta yan olan herkesi katılmaya çağırıyoruz."