KON MED 3’üncü kongresini gerçekleştirdi

KON-MED, Bergisch Gladbach’ta 3’üncü kongresini gerçekleştirdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve PKK yasağının kaldırılmasına yönelik çalışmalar temel hedefler olurken, yeni eşbaşkanlık görevine ise Emine Ruken Akça ve Kerem Gök seçildi.

Almanya’daki en büyük Kurdistani kurum olan Almanya’daki Kurdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED), 3’üncü Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Bergisch Gladbach kentinde gerçekleştirilen kongre, 23 Aralık 2022’de Paris’te gerçekleştirilen saldırıda katledilen Evîn Goyî’ye adanırken, salonda Türk devletinin SİHA ile katlettiği Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş, Fırat Daniel ile Reyhan Amûde’nin fotoğrafları asıldı.

Kongre, daha önce KON-MED’e bağlı FED-KURT, FED-MED, FED-DEM, FCDK-KAWA ve FED-GEL federasyonlarına bağlı yüzlerce meclis ve dernek temsilcilerinin katılımı ile öneri ve eleştiri temelinde gerçekleştirilen tartışmalar ışığında yapıldı. KON-MED’e bağlı 61 meclis, 23 komün, 78 spor kulübü, 49 derneğin de içinde olduğu 250’yi aşkın kurum temsilcisinden oluşan 400 delege kongreye katıldı. Kongre, bir dakikalık saygı duruşun ardından KON-MED Eşbaşkanları Zübeyde Zümrüt ve Engin Sever’in açılış konuşmalarıyla başladı.

HEDEF ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ

İlk konuşmayı yapan Zümrüt, Kürt halkının zorlu bir süreçten geçtiğini belirterek, “Her ne kadar bu süreçte ayakta olsak da bu yeterli olmadı. Eğer yeterli olsaydı Önderliğimiz bugün özgür olurdu, İmralı’da olmazdı, Kurdistan’da Kürt gerillaları kimyasal silahlarla katledilmezdi, dört parça Kurdistan’da başta gençler ve kadınlar olmak üzere halkımız baskı görmezdi. Bugünkü kongremizin en büyük hedefi ve iddiası Önder Apo’nun özgürlüğüdür” dedi.

‘PKK YASAĞININ KALKMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’

Türk devletin kadınlara yönelik gerçekleştirdiği katliamların politik nedenlerine dikkat çeken Zümrüt, Evîn Goyî ile Nagihan Akarsel’in katledilmesinin altında yatan nedenlerin iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizdi. Zümrüt, “Evîn’in mücadelesini sürdüreceğiz, intikamını alacağız. Almanya’da halkımızın en güçlü olduğu bir alan, en büyük mücadelenin verildiği alanda olmalıdır. Almanya’nın Kürtlere yaklaşımını biliyoruz; PKK yasağı kapsamında Kürtler baskı altına alındı. Bugüne kadar bu yasağın kaldırılması için mücadelemizi yükselteceğiz” diye konuştu.

‘ALMAN DEVLETİ KÜRT KURUMLARINI KRİMİNALİZE EDİYOR’

Engin Sever ise, Almanya’nın Kürt kurumlarına yönelik baskılarına dikkat çekerek, ülkede politik mücadele yürüten onlarca Kürt siyasetçinin cezaevlerine atıldığını hatırlattı. Sever, Alman devletinin Kürt kurumlarını kriminalize etmek için çabaladığını vurgulayarak, “Eski Eşbaşkanımız Tahir Köçer ve onlarca arkadaşımız zindanlarda direniyor. Kürtler, demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürütüyor. Alman kurumları Kürtlerin demokrasi mücadelesini kriminalize etmekten vazgeçsin. Artık ellerinizi Kürt kurumların üzerinden çekin.  Kürt halkının legal mücadele alanlarını rahat bırakın. Tüm baskılara rağmen daha güçlenerek, örgütlenerek, mücadelemizi yükselteceğiz” dedi.

Kongrelerinin Lozan’ın 100’ıncı yılına denk geldiğini belirten Sever, 100 yıldır Kürt halkının katliamlara ve inkâr politikalarına karşı direndiğini söyledi. Sever, “Kürtler tüm baskılara rağmen vazgeçmedi. Kürt yeni yüzyılda haklarını elde etmek için daha büyük bir mücadele yürütecektir” diye vurguladı.

Eşbaşkanların konuşmasının ardından divan seçimi yapıldı. Divana Yüksel Koç, Ayten Kaplan, Bedia Baran ve Asya Reşîd seçildi.

KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİ DÜNYAYA YENİ FIRSATLAR SUNUYOR

Daha sonra KNK Dış İlişkiler Sözcüsü Nilüfer Koç söz aldı. Dünya devrimlerinden örnekler veren Koç, şunları söyledi. Kürt Özgürlük Hareketinin kadınlara, gençlere ve halklara yönelik yeni söylemler ve modeller sunduğunu söyledi. Diğer dünya devrimlerinin iç savaşların ve katliamların ardından geliştiği ancak PKK’nin geliştirdiği devrimin dünyaya yeni fırsat sunduğunu söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesinin ve siyasi önermelerinin Ortadoğu’da birlikte yaşamak için bir yol olduğunun altını çizen Nilüfer Koç, “Ortadoğu’da 3’üncü Dünya Savaşı’nın başladığı yerde demokrasi mücadelesi ve özgürlük mücadelesini zor şartlar altında yürütüyoruz. Bizi diğer devrimlerden farklı kılan, bizim sadece kendi özgürlüğümüzü değil, etrafımızdaki halkların da özgürlüğünü istememizdir; etrafımızı demokratikleştirmeye çalışıyoruz.”

LOZAN ZİHNİYETİ DEVAM EDİYOR

Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına da değinen Nilüfer Koç, yüzyıl önce egemen devlet tarafından Kürt halkının haklarının inkâr edildiğini belirterek, Kürtlerin bu inkara karşı sürekli bir direniş geliştirdiğini ve büyük bedeller ödediğini söyledi. İlk gelişen direnişin Şêx Said liderliğinde gerçekleştiğini kaydeden KNK Dış İlişkiler Sözcüsü Nilüfer Koç, “Şêx Said ve arkadaşları idam edildi. İdam edilişlerinin yıl dönümünü yaşıyoruz. Şêx Said ve arkadaşlarının mezarları bile yok. Kürtlere yönelik yüz yıl boyunca soykırım, asimilasyon devam etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a aynı tarihte ceza verilmesi bir tesadüf değil. Kürt halkının üstündeki soykırımın devamıdır” vurgusunda bulundu.

Koç, Almanya’da PKK yasağının devam etmesini de eleştirerek, ancak dünya siyasetinin değişken olduğunu, Kürt halkının bu değişken dünya siyasetine göre kendini hazırlaması gerektiğini kaydetti.

Ardından PJAK Temsilcisi İbrahim Alapur söz aldı. Alapur, Kürt halkının İran’daki sorunları ve mücadelesi hakkında bilgiler vererek, “ Jin Jiyan Azadî, Önder Apo’nun felsefesidir. Bu felsefe ile Kürt kadınlarının Rojhilat’a yükselttikleri mücadele, bugün tüm dünyada kabul görmüştür” dedi.

Konuşmaların tamamlanmasından sonra yıllık faaliyet raporları okundu. Bu bölümde delegeler ve katılımcılar söz alarak, görüş, eleştiri ve önerilerini dile getirdi.

KON-MED ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Daha sonra KON-MED tarafından farklı alanlarda çalışma yürüten kurum ve kişilere başarılarından dolayı ödüller verildi. Kurumsal başarı ve sistemin işletilmesi gibi özellikler dikkate alınarak, FCDK-KAWA Eşbaşkanları çalışma disiplini, Böblingen Meclisi en çok üye yaptığı için ödül aldı. Meschede ve Berlin DKTM’leri, Kiel Meclisi Spor Kulübü, Hamburg Kültür Komitesi, FED-MED Eşbaşkanları, Aurich Şehid Zelal Kadın meclisi, YJK-E kurumları da yürüttükleri örnek faaliyetlerden dolayı ödüle layık görüldü.

Ayrıca depremde kumbaralarındaki paraları bağışladıkları ve depremzedelere yardım topladıkları için Dinslaken’den Azad, Heilbronn’dan Birhat, Duisburg’tan Adar isimli çocuklara ödül verildi. Emek boyutunda ise Köln kentinde Hüseyin, Hanau’dan Ömer, Almanya’da resim çalışmaları yapan Sait Öztürk ödüle layık bulunurken, Dostluk Ödülü ise Sosyolog Norman Peach’e verildi.

KON MED YENİ EŞBAŞKANLARI SEÇİLDİ

Ödül töreninden sonra yapılan oylama ile KON-MED Eşbaşkanlığına Emine Ruken Akça ve Kerem Gök seçildi. Eşbaşkanlar kısa bir teşekkür konuşması yaptı. Emine Ruken Akça yaptığı konuşmada, bu kongrede bir görev değişimi gerçekleştiğini belirterek, “Arkadaşlarımız bize böyle bir sorumluluğu layık gördüler. Biz bu sorumluluğa layık olmak için çalışacağız. Bu kongrede dile getirilen öneri ve eleştirileri dikkate alarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. Kerem Gök ise Kürt halkının hassas bir dönemden geçtiğini ve hassas bir süreç yaşandığını ifade ederek, “Bölge ve kapitalist devletler, Özgürlük Hareketi’nin şahsında Kürt halkının kazanımlarına saldırıyor. Böyle bir süreçte bizi bu sorumluluğa layık gören arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Bu görevde Önder Apo’ya layık olacağız. Şehitlerin anılarına layık olacağız” dedi.