Yazılı bir açıklama yapan Almanya'daki Kürdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED), PKK'nin "Kürtleri yok olmayla karşı karşıya getiren kültürel soykırımcı politikaya karşı bir isyan ve mücadele gücü olarak tarih sahnesine" çıktığını belirtti.
PKK'nin söyleminde, yaşamında ve pratiğinde tutarlı olduğunu gören milyonlarca kişinin PKK etrafında toplandığını kaydeden KON-MED, PKK'nin 42 yıllık mücadelesine ve 100 yıllık Kürt sorununa dikkat çekti.
"Kürt sorununun içerik olarak çözülmesinin temel talepleri vardır" diyen KON-MED, şunları sıraladı:
"Kürtlerin varlığının, kimliğinin, Dilinin, Kürt kültürünün anayasal ve yasal güvenceye alınması özgürlüğünün tanınması, Kürtlerin bir halk olarak kabul edilmesinin gereğidir. Özyönetiminin, yani demokratik özerkliğinin kabulü, kültürel soykırımla yok edilmek istenen bir halk olmasından dolayı her düzeyde anadilde eğitiminin kabul edilmesidir. Bunlar Kürt halkının vazgeçilmez talebidir. Bu talepler karşılanmadan inkar ve asimilasyonun bittiğinden ve kültürel soykırımdan vazgeçildiğinden söz edilemez. Bunların nasıl somutlaşacağı ve pratikleşeceği ise tartışma, müzakere ve mutabakatla belirlenir. Kürtler muhatap alınmadan, iradesi tanınmadan, temsilcileriyle müzakere yapılmadan da bu temel taleplerin, hakların tanınması gerçekleşmez."
Kürt Özgürlük Hareketi PKK'nin, "her zaman demokratik siyasi çözümden yana" olduğunun altını çizen KON-MED, şöyle devam etti: "Yaklaşık otuz yıldır bu yönlü çaba göstermiş ve göstermektedir. PKK, 9 defa ateşkes ilan ederek demokratik çözüm için zemin sunma sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmıştır. Ancak Başta Almanya olmak üzere Avrupa birliğinin de Kürt sorununun çözüme katkı yaratamadığından, PKK üzerindeki haksız yasağı sürdürmesinden, silah, para vb. desteklerden kaynaklı Kürtlere katliam zemini ortadan kaldırılamamış, dolayısıyla da gerilim ve çatışmalar bugüne kadar sürmüştür.
En son Kürt Halk Önderi A. Öcalan’nın nasıl bir çözüm istediğini 2013 Newrozu’ndaki manifesto niteliğindeki açıklamasıyla ortaya koymuştur. Kürt Özgürlük Hareketi de tüm örgütleri ve bileşenleriyle bu yönlü çözümden yana olmuştur. Bu çözüm yoluna ve sürece Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin sahiplenmesini istemiştir. AKP hükümeti, Türkiye halklarının ve Kürt halkının desteklediği süreçte hiçbir adım atmayarak ve bu süreci dar siyasi yaklaşımlarla heba ederek demokratikleşme zihniyeti ve iradesinde olmadığını göstermiştir."
KON-MED, şu çağrılarla noktaladı: "Başta Almanya, Avrupa, ilerici demokratik güçleri olmak üzere, insanlık ve uluslararası güçler PKK’nın demokratik çözüm niyetini ve attığı adımları yakından görmelidir. Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi tüm Ortadoğu’yu ve dünyayı da doğrudan etkileyecek karaktere sahiptir. Bu nedenle ilerici demokratik insanlığı ve sorumlu uluslararası güçleri de Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin yanında yer almaya, çözüm yolunu desteklemeye, bu konuda sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. PKK’nın 42. kuruluş yıldönümünü başta kürdistan halkına, ilerici demokratik insanlığa kutlu olsun. Bu tarihi gününün her yerde demokratik haklarını kullanarak, renkli etkinliklerle kutlayıp sahiplenmeye çağırıyoruz."