Yazılı bir açıklama yapan KON-MED, “Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya başbakanı Olaf Scholz’un daveti üzerine 17 Kasım’da Berlin’e geliyor. Bizler bu gelişin ne anlama geldiğini iyi biliyoruz. Davetin aynı zamanda 18 Kasım’da Berlin’de yapılacak PKK yasağına karşı yürüyüşün bir gün öncesi olması da manidardır” dedi.
Açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi: “Türk Devletinin Kürt Halkına karşı yürüttüğü imha politikaları kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Türkiye’de muhalefeti baskılayan, özellikle Kürt Halkının kurumlarına karşı faşizan bir politika yürüten Erdoğan, binlerce Kürt politikacıyı rehin almıştır. Kürt Halk Önderliğine karşı yürüttüğü tecrit politikası devam etmektedir. Evrensel ve iç hukuk sisteminde yer almayan ve dünyada eşi benzeri görülmemiş bir tecrit sitemi ile Kürt Halkına karşı duruşunu ortaya koymaktadır. Yine Kürdistan’ı her gün bombalayan, Uluslararası savaş hukukun da dahi yasaklanmış silahları kullanarak bu imhayı tamamlamak istemektedir. Faşist Erdoğan ve ittifaklarının niyetleri çok açık ve nettir. Kürt Halkının tüm kazanımlarını ortadan kaldırmak istemektedir.
Türk Devletinin Kürt Halkına karşı yürüttüğü bu savaşta hiçbir ahlak tanımamaktadır. Gerek iç politikada gerek dış politika bu temel üzerine şekillenmektedir. Kürt karşıtlığı üzerinden her türlü terör grupları ile ilişki içerisindedirler. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren, Neo-Osmanlıcılık anlayışı ile hareket eden Erdoğan’ın Özgürlükler ve Demokrasi için nasıl bir tehlike oluşturduğunu göstermektedir.
Evet şimdi böylesi bir diktatör, Alman devletinin daveti üzerine Berlin’e gelecek. Ve ne tesadüftür ki, Berlin’de yapılacak PKK yasağına karşı yürüyüşten bir gün önce gelecek. Bu şekilde yapacakları kirli anlaşmalar ile Kürt Halkına mesaj vermektedirler. Alman Hükümetinin yıllardır Türkiye ile kurduğu bu kirli ilişkilerine son vermelidir. Görüşmede başta Kürt Halkına karşı yapılacak kirli planların yanında, Ortadoğu'daki savaş, göç yönetimi, AB-Türkiye anlaşmasının geleceği gibi konular ele alınacaktır.
KON-MED olarak Alman Devletinden bu davetin iptal edilmesini talep ediyoruz. İnsan Haklarından ve demokrasiden yana tavır alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu aynı zamanda Alman demokrasisi için de önemli bir sınavdır. Bizler inanıyoruz ki Alman Kamuoyu nezdinde Erdoğan bir savaş suçlusudur. Bu davetin bizleri yaraladığı gibi Alman toplumunu da rahatsız ettiğini biliyoruz.
Bu anlamda başta Kurdistanlılar olarak 18 Kasım’da Berlin’de yasaklara karşı yapılacak merkezi yürüyüş öncesine denk getirilen bu ziyareti kınıyor, Alman devletinin bu tutumundan derhal vazgeçerek daveti iptal etmeye çağırıyoruz.
Halkımızı ve insanlıktan yana olan herkesi 18 Kasım günü Berlin’de büyük protesto yürüyüşüne kitlesel olarak katılarak diktatör Erdoğan ve onu davet eden Alman hükümetine cevap olmak için seferber olmaya çağırıyoruz.”