KONGRA-GEL Abdullah Öcalan etrafında kenetlenmeye çağırdı
KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşamı ve sağlığı konusunda net bilgi verilmesini isteyerek, Kürt halkını Abdullah Öcalan “etrafında kenetlenmeye” çağırdı.
KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşamı ve sağlığı konusunda net bilgi verilmesini isteyerek, Kürt halkını Abdullah Öcalan “etrafında kenetlenmeye” çağırdı.
KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, hukuksuzluğa karşı sessizliğin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Açıklama şöyle:
“İmralı adasında tek kişilik bir hücrede tutulan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik yapılan hukuksuzluğun dünyada eşi- benzeri yoktur. Sayın Öcalan tek kişilik hücrede 24 yılını tamamladı, şimdi 25. yılın içindedir. 28 aydan beri kendisinden hiçbir bilgi alınamıyor. Ailesi ve avukatları ile görüşemiyor. Volta attı, sağa- sola baktı, kitap okudu gibi gerekçelerle sürekli altı aylık disiplin cezaları ile görüş yasağı veriliyor.
Keyfi ve kasıtlı disiplin cezaları, ailesi ve avukatları ile görüştürülmemesi, İmralı adasının uluslararası tüm yasaların dışında tutulması, bu hukuksuz uygulamalar karşısında ilgili uluslararası kurumların sessizliği, dünyada eşi-benzeri görülmemiş bir durumdur. Bunun tek nedeni de Rêber Apo’nun düşüncelerine ve O’nun şahsında Kürt halkına yapılan düşmanlıktır.
Türk devletinin Rêber Apo’ya yönelik uygulamaları, Kürt halkına yönelik yürüttüğü inkar ve imha politikaları kapsamındadır. Rêber Apo’ya yönelik uygulamaların görmezden gelinmesi ve İmralı adasının uluslararası yasaların dışında tutulmasından ise, Türk devletinin Kürt soykırım politikasına destek veren ABD ve AB ile onların denetimindeki uluslararası kurumlar doğrudan sorumludur.
Rêber Apo’nun yaşamına yönelik tehdit haberleri kamuoyunun gündeminde ve halkımız infial içindedir. Rêber Apo’nun varlığı halkımızın varlık nedenidir. Halkımız için varlık meselesi olan bu konuda ilgili uluslararası kurumların sessizliği asla kabul edilemez.
Başta BM, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (CPT ve AİHM buna bağlıdır), AB ve AP olmak üzere ilgili tüm kurumları göreve çağırıyoruz. Rêber Apo‘nun şahsına yönelik uygulanan mutlak tecrit koşulları tüm yasalara aykırıdır. Bu hukuksuzluğa karşı sessizliğiniz hiçbir şekilde kabul edilemez. Rêber Apo’nun yaşamı ve sağlığı konusunda harekete geçmelisiniz ve İmralı Cezaevi’nde yaşanan hukuksuzluğa artık son vermelisiniz. Rêber Apo’nun yaşamı ve sağlığı konusunda halkımıza ve kamuoyuna net bilgi vermelisiniz.
Halkımıza ve dostlarımıza çağrı yapıyoruz;
Rêber Apo’nun yaşamı, sağlığı ve fiziki özgürlüğü tamamen bizim mücadelemize bağlıdır. Bu konuda yaşanan uluslararası sessizliği ancak mücadele ile kırabiliriz. Bunu sağlayacak gücümüz var. Asla bir rehavet içinde olmayacağız. Rêber Apo’ya sahip çıkmak varlığımıza ve özgür geleceğimize sahip çıkmak demektir.
Bu temelde tüm halkımızı ve dostlarımızı bulundukları her yerde, zengin eylem ve etkinliklerle Rêber Apo etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz.”