İsviçre’nin Zürih kentinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik sürdürülen mutlak tecridin kırılması ve özgürlüğünün sağlanması talebiyle Türk konsolosluğu önünde bir eylem gerçekleştirildi.
Zürih Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin çağrısıyla düzenlenen eylem, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) adına Almanca basın metnini okuyan Emre Aykuteli, Abdullah Öcalan üzerinde 28 aydır sürdürülen tecride dikkat çekerek, “ Kurdistan halkları olarak Önder Apo'dan haber alamıyoruz. Önderliğimize karşı sürdürülen bu insanlık dışı tecritle, Kürt halkına yönelik imha politikası devreye konulmak istenmektedir. Biz tecrit işkencesine karşı alanlarda olmayı sürdüreceğiz” dedi.
CDK-S Eşbaşkanlık Divanı adına konuşan Emrullah Bingül de, uluslararası hukukta yeri olmayan tecrit işkencesine değindikten sonra İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Avrupa Konseyi (AK), Avrupa devletleri ve ilgili kurumların kendi hukukunu hiçe saydığını söyledi.
Devletler arası küçük çıkar ilişkileri temelinde İmralı tecrit İşkencesinin görmezden gelindiğini ifade eden Bingül, 2009 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın paradigmasıyla devreye koyduğu sürece değinerek, “Başta Kurdistan olmak üzere Ortadoğu'da kalıcı barışın sağlanabileceğini Abdullah Öcalan bizlere göstermiştir. Bugün Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecrit, Ortadoğu'da halkların birlikte barış içerisinde yaşaması önündeki tek engeldir. Bu devlet ve kurumların kendi çıkarları doğrultusunda tecride göz yumarak barış önünde engel olmalarını kabul etmeyeceğiz. Bizler bu devlet ve kurumları kendi hukukunu yerine getirmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
KCDK-E'nin tecrit ile ilgili hazırladığı bildirinin okunması ardından eylem, 22 Temmuz'da Lozan Antlaşması'nın 100'üncü yılı dolayısıyla Lozan’da yapılacak merkezi yürüyüşe katılım çağrısıyla sonlandırıldı.