Bir yıldan fazladır Almanya’da “terörist örgüt” üyesi olma iddiasıyla yargılanan Kürt siyasetçi Abdullah Öcalan’ın karar duruşmasında Alman yargısı, savcının talebine ve iddialarına boyun ederek Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik sürdürülen kiriminalizasyon siyasetinde deyim yerindeyse yine “bildiğini” okudu.

Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde yargılaması süren Kürt siyasetçi Öcalan’ın karar duruşmasında savcının iddianamesi ile suçlamalarını olduğu gibi kabul eden mahkeme heyeti Öcalan’a “anti terör” yasası olarak bilinen 129b maddesine dayanarak en üst düzeyde hapis cezasını kesti.

Daha önce Fransa ve Almanya’daki yargılamaları gerekçe yapan mahkeme heyeti, Kürt siyasetçi Öcalan’a 2019’dan tutuklandığı 2021 yılının Mayıs ayına kadar Hessen ve Saarland eyaletlerinde PKK yöneticisi olduğu gerekçesiyle 4 yıl 5 ay hapis cezası verdi. Savunma avukatları Antonia von der Behrens ve Stephan Kuhn’un müvekkillerine yönelik soruşturma ve takibin yasa olduğu yönündeki taleplerine kulak asmayan mahkeme heyeti, Federal Başsavscı Dr. Peter Frank’ın da tanık sıfatıyla dinlenilmesi isteğini red etti.

Kürt siyasetçi Öcalan’ın avukatları, Başsavcı Dr. Frank’ın 2022 yılının Temmuz ayında Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarını mahkemede açıklamasını istemişlerdi. Zira Erdoğan’ın sarayına çıkan Başsavcı Dr. Frank’ın Almanya’da Kürtler ile Erdoğan rejimi muhaliflerine yönelik yürütülen soruşturmaların konuşulduğu ifade edilmişti.

AKTİVİST ÖZGÜR A.’YA DA 5 YIL HAPİS CEZASI

Sadece Kürt siyasetçi Abdullah Öcalan’ın davasında değil son dönemlerde Alman yargısının Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik ağır cezalar kesiyor. Daha önce 1,5 ile 3,5 yıl arasın değişen hapis cezalarının en az 4 yıla çıkması dikkat çekiyor. Son olara geçtiğimiz Çarşamba günü Koblenz Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde yargılanan Kürt aktivist Özgür A.’ya da mahkeme heyeti “terörist örgüt” olduğu iddiasıyla 5 yıl hapis cezası kesti.

11 Eylül 2001’deki saldırıların ardından “anti terör yasası” olarak çıkartılan ve “129b” olarak adlandırılan yasa El Kaide üyelerinin Almanya’da yakalanıp yargılanmasını kolaylaştırmak için çıkartılmıştı. Ancak “yabancı terör örgütlerini kapsıyor” şeklinde ifade edilen yasa geçe yıllar içinde Kürdistan Özgürlük Mücadelesi, Türkiyeli, Filistinli ve Tamilli devrimciler olmak üzere diğer sol/sosyalist hareketlere karşı da devreye konulmuştu.

2010 yılında Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla PKK’nin “129b” kapsamına alınmasının ardından Kürtlere yönelik soruşturmalar rahatça ve hiçbir delile dayandırılmadan peş peşe açıldı. Ardından Almanya mahkemeleri, hiçbir şiddet eylemine karışmadıkları halde onlarca Kürt siyasetçi ve aktivisti hapis cezalarına çarpıtırdı.