Kürt siyasetçi ve kurum temsilcileri, 12 Kasım'daki Düsseldorf yürüyüşüne ilişkin ANF'ye konuştu.

Siyasetçi ve kurum temsilcileri şu değerlendirmeleri yaptı:

ZÜMRÜT: O GÜN YAŞAMI DURDURALIM!

KON-MED Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt:

"Bilindiği gibi 14 Nisan’dan beri Türk devletinin Güney Kürdistan’daki başlattğı savaşla aslında çok çetin bir savaş ve ağır bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçle ilgili, aslında o savaşa karşı çıkmak için  birçok yürüryüş yaptık, birçok miting yaptık, birçok eylem etkinlik yaptık. Bu savaşın, alınan savaş kararının Güney Kürdistan’da çıkması açısından. Dolayısıyla uzun bir süredir aslında Türk devletinin, Erdoğan ve MHP faşizminin bir bütün olarak Kürdistan’da özgürlük gerillasını ve Kürt halkını yok etmek için başlattığı bir savaştır, bir çatışmadır. Onun için 12 Kasımda’da yine Avrupa geneli, Almanya’da yapacağımız bir yürüyüş olacak. Bir miting olacak. Bu yürüyüş iki koldan olacak. Geçmişte biz DGB Haus önünde toplanarak tek koldan yürüryorduk. Aslında tekrar DGB Haus önünde NRW kitlesi toplanacak. Dış saha ve Avrupa’dan gelen kitle de tekrar oraya yakın belirlediğimiz bir adreste toplanarak, iki koldan bir yürüyüş gerçekleştireceğiz.

 Hedef; yüz binlerin o gün, ayın 12'sinde Düsseldorf’ta kimyasal silaha karşı kendi sesini yükseltme, gerillaya nefes olmasıdır. Bu savaşla birlikte Kürdü yeniden soykırımdan geçirmektir. Onun için binlerin o gün gerillaya nefes olma noktasında da iki koldan yüz binlerin oradan yürümesi gerekir.
Biz bu yürüyüş kollarının ismini koyduk. Çünkü içinde bulunduğumuz direniş, içinde bulunduğumuz süreç itibarıyla DGB Haus önünde yani Hauptbahnhof önünde toplanacak kolu Zap kolu olarak adlandırdık. Diğer kol da Avaşin olacak. Miting yapacağımız alan ise Metina olacak. Onun için tüm topluma buradan çağrı yapmak istiyoruz. Özellikle Almanya halkına, Almanya’da yaşayan Kürtlere, gençlere, kadınlara, yaşlılara, çocuklara. Şu anda Avaşin’de, Zap’ta, Metina’da ciddi bir direniş vardır. Ama Avrupa’da yaşayan, diasporada yaşayan Kürtler de o ruh, o heyecan ile Avaşin, Zap, Metina direniş ruhunu hissederek katılımını sağlamalıdır. Oraya gelip aynı his, aynı direniş ile bu yürüyüşü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu konuda herkesin o gün yaşamı durdurması gerekir. Yani randevusu olan iptal etmeli, işe giden o gün gitmemeli; çünkü var olma ve yok olma süreci diyorsak o günün anlam ve önemine göre de katılımımız olmalıdır.

 Diyoruz ki yaşamı durduralım! Gelin, hep birlikte gerillaya nefes olalım! Gelin, hep birlikte yaşanan bu savaş suçu işleyen Türk devletine karşı birlikte yürüyelim! Kimyasal kullanımına sessiz kalanlara karşı yürüyelim. Bizi görmeyen, duymayan, sesini çıkartmayanlara bir kere daha diyeceğiz ki Kürt halkı buradadır. Kürt halkı kendi çocuklarına sahip çıkıyor. Kürt halkı gerillasına sahip çıkıyor. Kürt halkı kendi kimliğine sahip çıkıyor. Hep birlikte duymayan, görmeyenlere sesimizi yükseltip şunun çağrısını yapacağız: bu savaşa ortak olmayın! Türk devleti savaş suçu işliyor, insanlığa karşı suçları işliyor; kimyasal kullanıyor, yasak silahlar kullanıyor.
Bunu durdurmak için tüm halkımızı Düsseldorf’a iki koldan yürümeye çağırıyoruz. Avrupa’da, özellikle Almanya’da o gün yaşamı durduracağız. Birlikte Zap’ın yüreği olacağız, Avaşin’in yüreği olacağız, Metina’nın yüreği olacağız. Diyeceğiz ki varız, var olacağız!"

AYDAR: DÜSSELDORF'TA BULUŞALIM, SESSİZLİĞİ KIRALIM

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar:

"Uzun bir süredir Türk devleti Kürt özgürlük gerillasına karşı aralıksız kimyasal silahlar kullanıyor. Kürt gençleri o silahların etkisiyle yaralanıyor, şehit düşüyor. Ve dünya sessiz. Yaşanan bu şeye karşı şu ana kadar örgüt olarak, halk olarak uluslararası alanda sesimizi yükseltiyoruz. Şu ana kadar dünyanın sessizliğini kıramadık. Dostlarımız aracılığıyla biraz sesimizi yükselttik ama bu yeterli değil. Daha çok sesimizi yükseltmeliyiz. Bu nedenle 12 Kasım günü Cumartesi Almanya'nın Düsseldorf kentinde Kürt halkı ve dostları orada toplanacak ve dünyaya seslerini duyuracaktır. Bu nedenle çok önemlidir. Biz tüm Kürt halkına ve dostlarına çağrı yapıyoruz: Cumartesi günü Düsseldorf’ta hepimiz toplanalım ve dünyaya sesimizi duyuralım! Özgürlük gerillasına sahip çıkalım! İşgal ve kimyasal silaha karşı sesimizi yükseltelim ki bu sessizliği kıralım! Bu nedenle tüm halkımıza, tüm dostlara çağrı yapıyorum. Cumartesi günü Düsseldorf’ta buluşalım!"

KARAMUS: SALDIRILAR KORKUNÇ, YÜRÜYÜŞE HERKES KATILMALI

KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus:

 "Değerli yurtseverler, onurlu Kürtler, Kürtlerin dostları! Her türlü imkân ve olanakla Kürdistan halkının değerlerine saldıran İşgalci Türk devletinin vahşi saldırılarına karşı vicdan sahibi herkese çağrı yapmak istiyorum; özgürlük gerillalarına karşı bir kaç aydır her türlü sofistike ve kimyasal silah kullanıyor. İşgalci devlet saldırıları korkunç bir seviyeye ulaşmış. Bu nedenle biz Kürt ve Kürdistanlılar nerede olursak olalım sesimizi, duruşumuzu Kürt halkının değerlerine karşı geliştirilen kimyasal saldırılara karşı sesimizi yükseltelim ve kabul etmediğimizi tüm dünyaya gösterelim. Kürtlere, Kürt kızlara karşı kullanılan kimyasal silahlara karşı 12 Kasım’da Düsseldorf’ta kitlesel bir yürüyüşe katılmalıyız. Katılımımızla kabul etmediğimizi, duruşumuzu bu yürüyüşte göstermeliyiz. Hepinize çağrımız budur! Herkes 12 Kasım Düsseldorf yürüyüşüne katılmalıdır."

ATALAY: VARLIK YOKLUK DÖNEMİ

Batman eski Belediye Başkanı Nejdet Atalay:

"Değerli halkımız bu dönem tarihsel bir dönemdir. Düşmanımız kendisi için varlık ve yokluk dönemi olarak adlandırıyor. Kuşkusuz bizim için de varlık yokluk dönemidir. Bu dönemki duruşumuzla, eylemlerimiz, pozisyonumuz ve çalışmalarımızla ya gelecğimizi garantileyeceğiz ya da geleceğimiz elimizden gidecektir. Yani her şey bu dönemde belli olacaktır. Fakat düşmanımız kendi geleceğini kurmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Kimyasal silah kullanıyor, Kürt halkını, eylemcilerini, siyasetçilerini tutukluyor, katlediyor. Köylerimizi, şehirlerimizi yakıyor, yıkıyor. Yani elinden geleni yapıyor. Ancak biz de gelecekte var olmak için elimizden geleni yapmalıyız. Doğrudur, dört parça Kürdistan’da, diasporada Kürt halkı az veya çok çalışmalarda yer alıyor, emek veriyor, mücadele yürütüyor. Fakat bu mücadelemizi, çalışmamızı biraz daha yükseltmeliyiz. Bu noktada diasporadaki halkımızı umuyoruz ki 12 Kasım'da Almanya’nın Düsseldorf kentine akacaktır. 12 Kasım’da Düsseldorf’ta büyük bir insan seli yaratmak istiyoruz. Bu sel sesini ve etkisi Kürdistan’a, Kürdistan dağlarına ve dünyanın dört bir yanına ulaştıracağını umut ediyoruz. Bu potansiyelimiz var, bu imkanımız var. İnanın ki tarih bizden bunu bekliyor. Yarın eğer var olacaksak bu eylemler sayesinde var olacağız! Bu kan ve ter sayesinde var olacağız! Bu anlamda inanıyoruz ki herkes o gün, özellikle Avrupa’da yaşayan halkımız Düsseldorf kentinde olacaktır. Biz orada olacak, sizi bekliyor olacağız!"

DEMİRBAŞ: ÖZGÜRLÜK VE BİRLİK İÇİN...

Sur eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş: "Kirli savaşın son bulması için, kimyasal silahlar kullanılmasın diye, barış ve özgürlük için, Kürt ve Kürdistan’ın birliği için 12 Kasım’da Düsseldorf’ta olacağız."

NARİN: KÜRT HALKINI DURDURAMAYIP KİMYASALLA SALDIRDILAR

PDK-S Avrupa Sözcüsü Bave Narin:

"Bugün Türk hükümeti faşist Erdoğan liderliğinde,  onlarca yıldır tüm gücünü kullanarak Kürt halkını durduramadı, bu sefer kirli işlerle ve kimyasal silah kullanmaya başladı. Kürt ulusunu ortadan kaldırıp yok etmek amacıyla. Bu kirli işler hepimizin gözü önünde, aynı zamanda dünyanın gözü önünde yapılıyor ve açıktır. Malesef dünya sessiz. Ancak eğer biz Kürtler Türk devletinin vahşiliğne karşı durmazsak ve ona karşı ayaklanmazsak halk mahkemesinde ve tarihte sorumlu ve bir yönüyle işgalcilerin ortağı durumuna düşeriz. Bu nedenle biz Kürt Demokrat Partisi-Suriye olarak içinde yer aldığımız Avrupa’daki onlarca Kürdistani parti, dernek ve örgütü olarak her Kürdün vicdanına sesleniyoruz; bu ayın 12'sinde Almanya’nın Düsseldorf kentinde buluşalım. İşgalci Türk devletine karşı duralım; Kürt ve Kürdistan'ı savunalım!"

VELİ DEDE: ALEVİLERİN VARLIĞI DA TEHDİT ALTINDA

Alevi Piri Veli Dede:

 "Canlar bizlerin tarihi yalan, talan, iç ihanetlerle, katliamlarla ve zulme karşı bir isyan tarihidir. Bugünkü tehlike ise önceki katliamlara göre daha savunmasız bir durumdayız. Eğer var olan demokrasi güçleri bastırılırsa biz Alevilerin yolumuzu ve fiziki varlığımızı sürdürmemizin de imkanı ortadan kalkar diye düşünüyorum canlar. Bir provokasyonla, gerici, cihadist güçlerle devlet ağzıyla konuşan iç ihanet ve militarist iki yüzlü partilerle son katliamlarını yapabilirler. İnancımızla var olabilmek için herkesten daha çok demokrasi mücadelesini omuzlamalı. Son çare gibi görünmüyor mu sizce? Yarın geç olmadan, dar Pirlerin ikrarıyla bunu sorgulamak gerekmiyor mu? Eşit, vicdani bir yaşam için demokratik birliğe davetimdir canlar."

CENGİZ: BİRLİĞE İHTİYACIMIZ VAR

Yeşil Sol Parti Avrupa Temsilcisi Mehmet Cengiz:

"Tarihi bir süreç yaşıyoruz. Birlikte kazanacağımız günlerin artık yakın olduğunu düşünüyoruz. Ve bugün birlikte daha çok birlikte mücadeleye, birlikte daha çok alanımızı genişletmeye ihtiyacımız var. Kürt halkının vermiş olduğu uzun yıllara dayanan mücadele bugün tarihe düşülecek bir notla taçlandırılacağı günlerin yakın olduğunu söyleyebilirim. Bu nedenle devletin her türlü saldırılara, her türlü silaha başvurabileceğini biliyoruz. O nedenle daha güçlü olmak zorundayız. Daha çok birliğe ihtiyacımız var. Mücadele alanımızı daha çok geliştirmek durumundayız. 12 kasım Cumartesi günü Düsseldorf’ta yapılacak olan mitinge Yeşil Sol Parti olarak bütün vatandaşlığımızı, emekten özgürlükten yana olan herkesi davet ediyoruz."

DOĞAN: GERİLLAYA SAHİP ÇIKALIM

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) Eşbaşkanı Xane Doğan:

 "12 Kasım’da Düsseldorf’ta kitlesel bir yürüyüş var. Hepimiz tek sesle yürüyüş alanına gidelim, gerillamıza sahip çıkalım. Savaşçılarımıza sahip çıkalım. Bilindiği üzere vahşi düşman özgürlük savaşçılarına karşı kimyasal gazlar kullanıyor. Dünyada kullanımı yasak olan gazlar savaşçılarımıza karşı kullanılıyor. Savaşçılarımız onurumuzdur, savunma güçlerimizdir. Onlar davamızın, çocuklarımızı savunucusudur. Bizler savaşçılarımıza sahip çıkmalıyız. Düsseldorf’a gidiyoruz. Hep beraber orada olalım."

DİCLE: KÜRTLER TARİH YAZIYOR

Kürt Siyasetçi Hatip Dicle:

 "Çok önemli tarihi bir süreçten geçiyoruz. Kürt halkı uzun zamandır yürüttüğü özgürlük mücadelesinde yeni bir aşamaya girmiş bulunuyor. Artık tarih yazıyoruz. Tarihe son cümlelerimizi düşüyoruz. Bu haldeyiz. Bu süreç içerisinde herkes devrimci sorumluluğunu yerine getirmek durumundadır, hepimiz. Bu konuda, 12 Kasım'da Düsseldorf'ta yapılacak olan mitinge güç vermek hepimiz açısından bir görevdir, bir sorumluluktur. Mutlaka Kürt halkının özgürlük sesini, mücadeledeki kararlılığını o gün vurgulayıp, Önderliğe olan bağlılığımızı, Harekete olan bağlılığımızı tazelemek durumundayız. Bu nedenle 12 Kasım’da Düsseldorf’ta olan mitinge halkımız bütün gücüyle katılmalı ve yeni bir dönemin müjdecisi olarak özgürlüğe gidilen bu yolda kesin tavrını koymalıdır. Halkımızdan bunu bekliyoruz ve bunu başaracağına yürekten inanıyoruz."