Kürt ve İsveçli aktivistlerden yeni yasaya tepki
Kürt ve İsveçli aktivistler, yeni yasa teklifine karşı açıklama yaparak, faşist Türk devletinin taleplerinin karşılanmasının kabul edilemez olduğunu belirtti
Kürt ve İsveçli aktivistler, yeni yasa teklifine karşı açıklama yaparak, faşist Türk devletinin taleplerinin karşılanmasının kabul edilemez olduğunu belirtti
Kürt ve İsveçli aktivistler, İsveç'teki yeni yasa teklifine karşı mesajlar verdi.
İsveç'te öğleden sonra parlamentoya sunulan yeni yasa teklifine karşı bir grup aydın, siyasetçi ve sanatçı, parlamento binasının karşısındaki Myntorget Meydanı'nda bir araya geldi.
Siyasi Aktivist Amineh Kakabaveh, "İsveç'te Erdoğan'ın yasaları İsveç parlamentosunda fiilen tesis ediliyor" diyerek tepkisini dile getirdi.
Gazeteci Kurdo Baksi de Erdoğan'ın taleplerinin karşılanmasına tepki gösterdi. Baksi, "Terör yasası 1 Haziran'da yürürlüğe giriyor. Dolayısıyla yasa bugün uygulanıyor, ancak 1 Haziran 2023'te uygulanmaya başlıyor. (...) Ülkemizdeki basın ve ifade özgürlüğü açısından İsveç'in güzel özgürlüğünün de üzerini çizdiler. İsveç basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü ile gurur duyduk. Ama siz sadece Türkiye'de küçük bir il olmak istediğiniz için tüm bunlara göz yumuyorsunuz" dedi.
'İSVEÇ'İN ÖZGÜRLÜK KONUSUNDA GERİYE GİTMESİ ÜZÜCÜ'
İsveç Sol Parti Milletvekili Håkan Svenneling ise "İsveç Türkiye için emekliyor. Erdoğan'ın istediği kanunları yapıyoruz" eleştirisinde bulundu.
Svenneling, "İsveç'in basın ve ifade özgürlüğü konusunda geriye gitmesi ve gazetecilere yönelik tehditlerin artması üzücü ve Türk rejiminin tehditlerini de görüyoruz. Kaçan muhalifler olarak etiketlediklerini nasıl avladıklarını görüyoruz" dedi.
"Erdoğan İsveç parlamentosuna kadar girmiş" vurgusunda bulunan Svenneling, "Şimdi Türkiye'deki gidişatı tersine çevirme şansımız hâlâ var. Türkiye'de 1,5 haftadan kısa bir süre sonra seçimler var ve halkın yüksek gıda fiyatlarına ve Erdoğan'ın otoriter yönetimine karşı ayaklanmasını umabiliriz. Bence çok olumlu eğilimlerin olduğu açık. Yeşil Sol Parti'nin hem milletvekilliği seçimlerini kazanmak hem de Erdoğan'ı cumhurbaşkanı olarak değiştirmek için nasıl gerçekten mücadeleye giriştiğini görüyoruz. Ama aynı zamanda, Türkiye'de her gün yeni tutuklamalar alıyoruz" diye belirtti.
Sanatçı Kemal Görgü, "Olof Palme'nin öldürüldüğü gün de aynı şey oldu. Sonra Türk MİTi tarafından oyuna geldiniz. Palme Kürtlerin dostu olmasına rağmen... Sonra zaten Türk faşizminin zulmü altındaki Kürt halkına saldırdınız" diye kaydetti.
'EN ÇOK KÜRTLER ETKİLENECEK'
Siyasetçi An Margret Livh, "Kürtlerin haklı olduğunu biliyorum. Konu sadece Kürtler değil, yine de Kürt meselesi üzerinden gündeme getirmek istiyorum çünkü bugün Türkiye ve İsveç'te en çok Kürtler etkileniyor ve bu çok uzun süredir devam eden bir şey. Zamanında Türk devletinin Kürtlere ve İsveç'te Kürt sorunu için çalışan diğerlerine zulmettiğini biliyoruz. Kaç tanesi sınır dışı edilecek? Bilmiyorum, ama bazılarınız muhtemelen biliyor. Evet ve bu İsveç için bir utanç. Bunca yıldır Kürt meselesiyle iç içe olan bir İsveçli olarak bunun olacağını hiç düşünmemiş olmam benim için utanç verici. İfade özgürlüğünü alçaltacağımızı, demokrasiyi alçaltacağımızı, aslında uluslararası düzeyde barış için kadın haklarını savunan bir demokrasiden bu kadar hızlı gideceğimizi hiç düşünmemiştim. Şimdi ne yapacağız? Biz mi? Şimdi Türkiye'ye silah gönderiyoruz ama bu yasa, bu hükümetin demokrasiye getirdiği diğer tüm kısıtlamalarla birleşti. Hayati tehlike arz ediyor ve yakında demokrasinin ve ifade özgürlüğünün aslında Türkiye'deki gibi olmadığı, Avrupa'daki diğer birçok ülkenin olduğu gibi bir ülkede yaşıyor olabiliriz. O halde savaşmaya devam etmek bize kalmış" şeklinde konuştu.