Almanya'nın Darmstadt kentinde Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) ile farklı kentlerde birçok eve baskın düzenlemesi, FCDK KAWA öncülüğünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.

Polis baskının gerçekleştirildiği Darmstadt DKTM’de yapılan açıklamaya çok sayıda kişi destek verdi. Açıklamayı yapan KAWA Federasyonu Eşbaşkanı Mehmet Çoban, olayın gelişimini ve Alman devletinin Kürtleri kriminalize politikalarını anlattı. Sabah saat 06.22’de polisin kendisini arayarak FCDK-KAWA adresinin de olduğu Darmstad DKTM’ye gelmesini istediğini belirten Çoban, geldiğinde ise Merkez’in kapısının ve içerideki salonun kilidinin kırılmış vaziyette olduğunu aktardı. Aramaların saat 11’e kadar da sürdüğünü söyleyen Çoban, “30 yıldır Alman devleti biz Kürtleri kriminalize etmeye devam ediyor, biz Kürtler de buna karşı inatla direnmeye devam ediyoruz. Federasyonumuzun eski eşbaşkanları Songül Çelik ve Mehmet Emin Deniz’in de evleri arandı. Yine Frankfurt Meclis Eşbaşkanı Halis arkadaşımızın da evi aranmış” dedi.

Alman devletinin bu zaman diliminde baskın yapmasının çok manidar olduğunu ifade eden Eşbaşkan Çoban, “Alman devleti bizi çok iyi takip ediyor; nereye gittiğimizi, ne yaptığımızı, nasıl yasal çalıştığımızı iyi biliyor. Derneğimizde 6 Şubat’ta Pazarcık merkezli yaşanan depremin broşürleri vardı. Yine yaklaşan seçimlerden kaynaklı HDP’nin bayrak ve broşürleri vardı. Biz bu çalışmaları yürütüyorduk. Özellikle seçim arifesinde bu baskının yapılmasını çok manidar buluyoruz” diye konuştu.

Kürtleri kriminalize politikalarının hiçbir sonuç vermeyeceğinin altını çizen Çoban, Kurdistanlıların demokratik haklarına saygı gösterilmesini istedi.

Polisin evine baskın düzenlediği eski Eşbaşkan Songül Çelik de açıklamada söz aldı. “Devlet zihniyeti her yerde aynıdır” diyen Songül Çelik, bu zihniyeti Türkiye’de iliklerine kadar yaşadıklarına, buraya geldiklerinde burada da yaşamaya devam ettiklerine dikkat çekti.  

KAWA Federasyonu’nun Alman yasalarına kurulmuş bir oluşum olduğunu söyleyen Songül Çelik, “Dolayısıyla birlikte olup kültürlerini yaşıyor, onurlu mücadelesini burada da sürdürüyor. Diyorlar ya, her kuş kendi sürüsüyle uçar; sürüsünden kopan kuş yaşamını kaybeder. Bir toplum olarak Kürtler de böyledir. Eğer birbirimize dokunmazsak, birbirimizi görmezsek biz burada biteriz. Çünkü biz farklı bir kültürün, farklı bir toplumun içine geldik. Dolayısıyla biz kendi toplumumuzla kültürümüzü, değerlerimizi, demokrasi mücadelemizi sürdürmeye çalışıyoruz. Devletin evlerimize baskın yapması çok manidardır.”

Die Linke temsilcisi Uli Franke da bir konuşma yaparak, Alman devletinin kriminalize politikalarına son vermesini istedi.