Kürtsüz Cenevre’den yine sonuç çıkmadı
Kürtler davet edilmeden, BM öncülüğünde Suriye’deki savaşa ‘siyasi çözüm’ arayışı kapsamında Cenevre’de gerçekleştirilen Suriye Anayasa Komitesi toplantıları bir kez daha başarısızlıkla sonuçlandı.
Kürtler davet edilmeden, BM öncülüğünde Suriye’deki savaşa ‘siyasi çözüm’ arayışı kapsamında Cenevre’de gerçekleştirilen Suriye Anayasa Komitesi toplantıları bir kez daha başarısızlıkla sonuçlandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen öncülüğünde 21 Mart’ta İsviçre’nin Cenevre kentinde başlayan Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının 7. turu sona erdi. Rejim, sivil toplum kuruluşları ve ‘muhalif’ gruplardan oluşan 45 kişilik heyet, 4 gün boyunca BM temsilcisi Pedersen başkanlığında, anayasa taslağı kapsamında 4 gün boyunca “devletin kimliği”, “ülkenin sembolleri”, “devlet yönetiminin esasları”, “devlet mekanizmalarının yapısı ve işlevi” gibi 4 temel madde üzerinde müzakerelerde bulundu.
Önceki turların aksine, BM Cenevre Ofisi yerine, İntercontinental Hotel’de gerçekleşen 7. tur Anayasa Komitesi toplantıları da başarısızlıkla sonuçlandı.
Toplantıların ardından rejim heyeti temsilcisi Ahmet Kuzbari ve ‘muhaliflerin’ temsilcisi Hadi el Bahra’nın katımıyla BM Cenevre Ofisi’nde düzenlemesi planlanan ortak basın toplantısı da gerekçe gösterilmeden iptal edildi.
Öngörülen basın toplantısının iptal edilmesi nedeniyle yazılı açıklama yapan Pedersen, tarafların anayasa maddelerine dönük sunulan taslak metinler üzerinde anlaşma sağlanamadığına dikkat çekti.
PEDERSEN 6. TURDA BAŞARISIZLIĞI İTİRAF ETMİŞTİ
Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 32’sini kontrol eden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi davet edilmeden BM öncülüğünde Suriye Anayasa Komitesi toplantıları adı altında Suriye'deki savaşa ‘siyasi çözüm’ arayışı her defasında başarısızlığa mahkum oldu.
En son 18-21 Ekim 2021 tarihleri arasında düzenlenen 6. tur Anayasa Komitesi toplantılarının ardından basının karşısına geçerek açıklama yapan BM Suriye temsilcisi Geir Pedersen, bugüne kadar yapılan görüşmelerin hayal kırıklığından ibaret olduğunu dile getirmişti.