İsviçre’de Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Jinên Ciwan ên Têkoşer (TekoJIN) üyeleri, Lozan Üniversitesi’ne girerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik sistematik tecride dikkat çeken bir eylem gerçekleştirdi.

Eylemlerini Werin Cenga Azadiyê Hamlesi kapsamında düzenleyen öğrenciler, Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının üzerinde bulunduğu flamaları tutarak, yaptıkları açıklamayla öğrencileri bilgilendirdi.

Eylemlerini Kurdistan’ın birçok devlet tarafından dörde bölündüğü Lozan kentinde gerçekleştirdiklerini belirten gençler, Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında dörde bölünen Kurdistan’ın 100 yıldır bu devletlerin işgali altında olup, uluslararası toplumunun gözleri önünde halklara defalarca soykırım uygulandığı hatırlatıldı.

100. yılına giren Kürt soykırım politikasının bugün Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt gerillaları üzerinden yürütüldüğüne dikkat çekilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “50 yıl önce Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesini başlatan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan uluslararası bir komplo sonucu 15 Şubat 1999'da Türk devletine teslim edilmiş ve bir ada hapishanesi olan İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi cezaevine konulmuştur. Bir ada hapishanesi ve tecrit merkezi olan İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi hapishanesinde 24 yıldır tutsak olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dünyada eşi benzeri görülmemiş bir tecrit uygulanmaktadır. 22 aydır ailesinin, avukatların ve bazı sivil toplum kurumlarının yüzlerce başvurusuna rağmen hiçbir görüşme sağlanmamış ve kendisinden haber alınamamaktadır. Milyonlarca insanın iradesi olarak gördüğü Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük uygulanan bu insanlık dışı tecridi kınıyor, konuyla ilgili kurumları ve uluslararası toplumunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.” 

Kürt soykırım politikasını yürüten Türk devletinin, Kürt Özgürlük Gerillasına karşı uluslararası alanda yasaklanmış kimyasal ve yasaklı silahlar ve bombalar kullanarak insanlık ve savaş suçları işlediği belirtilen açıklamada, uluslararası güçlerin de  sessiz kalarak bu suçlara ortak olduğunun altı çizildi.  

Açıklamanın sonunda şu talepler dile getirildi: “Bizler Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük uygulanan insanlık dışı tecridi ve işkenceyi kabul etmediğimizi ifade ediyor, tüm kurumları göreve çağırıyor, uluslararası toplumunda duyarlı olmasını bekliyoruz. Yine sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Kürt gerillalara karşı kullandığı yasaklı kimyasal silah ve bombalarla işlediği savaş suçlarına ilgili kurumların müdahale etmesini ve soykırımcı Türk devletinin insanlık ve savaş suçlarından dolayı yargılanmasını talep ediyoruz.”