Lozan’da tarihi konferans başladı

İsviçre’nin Lozan kentinde Kürtlerin son yüzyılda yaşadıkları ve gelecek yüzyıllarını nasıl şekillendireceğine ilişkin uluslararası konferans düzenliyor.

İsviçre’nin Lozan kentinde1923 yılında İngiltere ve Fransa’nın öncülüğünde Türk devleti ile yapılan ve Kurdistan’ı 4 parçaya bölen Lozan Antlaşması'nın 100. yıl dönümü KNK’nin organize ettiği etkinlikler ile protesto ediliyor. Etkinlikler kapsamında düzenlenecek ve 2 gün sürecek farklı konuların tartışılacağı konferans, Lozan’da Beaulieu Kongre Salonu’nda (Salle de Congrès de Beaulieu) başladı. 600 kişinin katıldığı konferans saygı duruşu ile başladı. Tertip Komitesi adına Leyla İmret ve Refik Gafur katılımcıları selamlaması ardından KNK eşbaşkanları Ahmet Karamus ve Zeyneb Murad konferansın amaç ve hedeflerine ilişkin açıklama yaptı.

'ORTAK BİR İRADE SAĞLANACAK'

Ahmet Karamus Lozan Antlaşmasının 100. yılında Kürt halkının burada bu antlaşmanın sonuçlarını tartışmasının önemli olduğunu belirterek, Kürt halkının bu antlaşmaya 100 yıldır direndiğini ve bu antlaşmanın sonuçlarına karşı büyük bir irade ortaya koyduğunun altını çizdi. Karamus, yapılan konferansın önemine dikkat çekerek, burada Kürt halkı adına bir irade ortaya çıkacağını söyledi.
KNK Eşbaşkanı Zeyneb Murad ise Kürt halkının 100 yıldır bu antlaşmaya karşı direndiğini belirterek, bu yüzyılda Kürt halkına karşı uygulanan soykırım, katliam ve yok sayma politikalarına dikkat çekti.

LOZAN BELEDİYE BAŞKANI: KÜRTLERLE YENİ SAYFA AÇMAK İSTİYORUZ

Daha sonra söz hakkı alan Lozan Belediye Başkanı Gregore Jupond 1923 yılında bu şehirde Kürtlere karşı büyük bir haksızlığa zemin sunan bir antlaşma imzalandığını belirterek, “Kürtlerle burada yeni bir sayfa açalım istiyoruz. İlimizde bunu anlatmak istiyoruz. Kürt halkının da diğer halklar gibi yaşama hakkı vardır” dedi. Gregore Jupond 1923 yılında Lozan antlaşmasının yapıldığı salonun da müze yapıldığını söyledi.

 Lozan Belediye Başkanı'nın konuşmasının ardından konferans Lozan Antlaşması'na ilişkin hazırlanan sinevizyon ile devam etti.

'ÖNDER APO 50 YILDIR LOZAN'A DİRENİYOR'

PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, Lozan antlaşmasının Kürt halkına karşı yapılan soykırımların başlangıcı olduğunu ifade ederek, “Lozan Antlaşması'na karşı 100 yıldır büyük bir emek, mücadele ve direniş yürütüldü. Bu özgürlük mücadelesinde Kürt halkına öncülük eden ve şehit düşenlerin önünde saygı ile eğiliyorum” dedi. Abdullah, Kürt kadınının tüm mücadele alanlarında işgal saldırılarına uluslararası terör ağı DAİŞ’e karşı Kürt halkı ve insanlık adına yürüttüğü mücadeleye dikkat çekerek, “Onun için 21. yüzyıl kadın yüzyılıdır.  21’inci yüzyıl Kürt halkının ve geleceği için mücadele eden diğer hakların yüzyılıdır. Geride bıraktığımız 100 yüzyıl Kürtler için tarihi dersler alınacağı bir yüzyıldır. Kürt halkının haklarının inkâr edildiği yerde direniş vardır. Mücadele vardır. Bu yüzyılda Kürt halkının mücadelesine büyük bir emek veren Kurdistani mücadeleye öncülük eden, Kadın özgürlük felsefesinin yaratıcısı Önder APO 50 yıldır Lozan Antlaşması'na karşı direniyor. Büyük bir mücadele yürüttü. Hem Kurdistan hem de dünya için. 25 yıldır İmralı’da mücadele yürütüyor. İmralı da yürütülen mücadele zulme karşıdır. Kurdistan halklarının hakları için Kürt kimliği ve kültürü için. Tüm bölge halklarının özgürlüğü için mücadele ediyor. Önder APO’nun direniş ve mücadelesini selamlıyoruz” diye konuştu.

'LOZAN'I İMZALAYANLARA TEPKİ

KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ise 100 yıl önce Kurdistan’ın bölündüğüne işaret ederek, şunları söyledi:

“Halklarımızı haklarından yoksun bıraktılar. Halklarımızı haklarından yoksun yaşamaya mahkûm ettiler. Bu anlaşmayı imzalayan bütün ülkeleri halkımız adına kınıyorum. Geçen yüzyılda Kürt halkı için başkaldıranlar ve bu mücadelede yaşamını yitiren bütün Kurdistan şehitlerini saygı ve minnet ile anıyorum. Halkımız bu anlaşma için hazır değildi. Toprağımızı böldüler. Halkımızı parçaladılar. Halkımızı bütün haklarından mahrum bıraktılar. Bu geçen yüzyılda halkımız üzerinde uygulanan toplu katliamlar ve soykırım bu anlaşma bunun temeli oldu. Türk devletin tekçi ve inkâr siyasetinin temel nedeni de Lozan Antlaşması'dır. Aynı şekilde diğer ülkelerde Kürt halkının inkarını sürdürme siyasetinde bu antlaşmayı esas aldılar. Bu çerçevede Lozan Antlaşması bizim içinde. Şeyh Said’dir, Agîri’dir, Dersim'dir. Yine İstiklal Mahkemeleridir. Göçtür. Asimilasyondur.

 Bütün bu siyasetçilerin yürütülmesinin temeli bu antlaşmadır.  Yürütülen tüm siyasetlerin temelinde Lozan var. Lozan yine Kurdistan Enfal'dir, Halepçe'dir, Şengal'dir. Rojava Kurdistan’ında Arap kemeridir. Kuzey'de Şark Islahat Planıdır. Rojhilat a Qadı Muhammed’in idamı ve Mahabat’ın katliamıdır."
PJAK Eşbaşkanı Siyamend Muini de Kürtlerin Lozan Antlaşması'ndan ötürü hem coğrafi katliama hem fiziki katliama uğradığını söyledi. Antlaşmanın 100 yıldır Kürt halkına karşı soykırımların esasını oluşturduğunu ifade eden Muini, Kürt halkının buna karşı artık tüm alanlarda tek ses olarak ve ulusal bir temelde mücadelesini yeni bir aşamaya taşıması gerektiğinin altını çizdi. 'KÜRT

KADINI YENİ BİR AHLAK VE DEVRİM YARATTI'

Avrupa Kürt Kadın Temsilcisi Besime Konca ise Lozan Antlaşması'ndan sonra Kürt halkına karşı geliştirilen yok etme politikalarına karşı Kürt halkının her zaman direnerek kendini koruduğunu söyledi. Ortadoğu’nun en direngen ve özgür sürekli mücadele eden halkının Kürt halkı olduğunu kaydeden Konca, şunları söyledi:

"Kürtler Lozan’ın 100. yılında tüm katliamlara ve fermanlara karşı hala ayaktalar. Bu yüzyılda Dersim’de Maraş’ta ve Efrîn'de katliamlar yaşandı. Kadın katliamları yaşandı. Yine son olarak İran’da Jina Emini şahsında yine kadınlar katledildi. Ancak bütün bu katliamlara rağmen Rojava’da görüldüğü gibi Jin Jiyan Azadi şiarı ile Kürt kadınları direniyor.

Bu konferansta bizim düşmanlarımızdan bir beklentimiz yok. 9 Ekim Şengal kırımını hedefleyen antlaşmada ve diğer antlaşmalarla uluslararası güçler yeni kırım antlaşmalarını devreye koyuyor. Biz kendi gücümüzle savunmamızı yapacağız. Kurdistan’ın 4 parçasında direnen kadınlar adına sizi selamlıyorum. Kürt kadını direndi. Kürt kadını toplumsal bir ahlak ve devrim yarattı. Biz gücümüzle ve inancımızla 21. Yüzyılda Kürt halkına ve diğer halklara yönelik gerçekleştirilmesi istenen kırımlara ve yok etme politikalarına karşı Kürt kadını olarak müsaade etmeyeceğiz."