Marsilya'da Abdullah Öcalan’a özgürlük konferansı

Fransa’nın Marsilya kentinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük başlığı altında bir konferans düzenlendi.

Konferans, Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde gerçekleşti. Konferansa iki dönem Özgürlükçü Hukukçular Derneği Eşbaşkanlığı ve aynı zamanda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan Ömer Güneş de katıldı.

İki oturumdan oluşan konferansta, 19 ayı aşkın bir süredir hiçbir haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumuna dikkat çekildi.

İlk oturumda konuşan avukat Ömer Güneş, “2005’te Sayın Öcalan’ın görüşüne gidenler arasında bende vardım. Ağır baskılarımız sonucu İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) de girişimleri ile Öcalan’dan alınan örneklerin laboratuvarlarda incelenmesi sonrası Öcalan’ın ‘ölümcül derecede’ zehirlenmeye çalışıldığı ortaya çıktı” diye hatırlattı.

Buna rağmen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan geri adım atmayınca devletin 2006’da ile masaya oturmak zorunda kaldığını ifade ederek Oslo görüşmelerine işaret eden Güneş, “Bütün bu saldırı ve ağırlaştırılmış tecride rağmen Sayın Öcalan hiçbir zaman geri adım atmadı. Çünkü Sayın Öcalan bu ağırlaştırılmış tecridin asıl sebebinin PKK’nin tasfiyesi olduğunu biliyordu. Ancak kimsenin beklemediği bir direniş İmralı’da sergilendiği için devlette PKK’nin tasfiyesinin mümkün olmadığını gördü” dedi.

2015’ten sonra tecridin derinleştirildiğini belirten Güneş, “Bu tecrit, Sayın Öcalan’ın Rojava özelinde geliştirdiği ve Ortadoğu’nun tamamına ilham kaynağı olan ve ulus devletlerin sistemleri için risk temsil etmesinden kaynaklanıyor. DAİŞ karanlığına karşı Sayın Öcalan’ın yarattığı paradigma ile Rojava’da gelişen direnişin bütün dünya tarafından tanınması ve bilinmesinden sonra Türk Devleti yine yönünü Sayın Öcalan’a yönelik tecridin ağırlaştırılmasına çevirdi” şeklinde konuştu.

Uluslararası kurumların tecrit karşısındaki sessizliğine tepki gösteren Güneş, şöyle konuştu: “CPT her ne kadar işkenceyi önlemeye yönelik çalışmalar yapılıyor diye bilinse de unutmamak gerekir ki CPT’de bir Avrupa kurumu ve en nihayetinde de Avrupa devletlerinin güdümünde bir kurum. Bilindiği gibi yakın bir dönemde bir görüşme gerçekleşti. Ancak bu görüşmenin detayları ne bize ne de basına paylaşıldı. Bunun sebebi ise CPT’nin çalışmalarını siyasi bir çerçevede yapıyor olmasıdır. Her ay avukatları olarak düzenli bir görüşme talebi yapıyoruz. Sadece Sayın Öcalan için değil yanında bulunan diğer üç kişi içinde başvurular yapılıyor ancak ya başvurulara cevap verilmiyor ya da ‘disiplin cezaları’ adı altında reddediliyor.

Sayın Öcalan ve diğer tutsaklar için bütün Avrupa ve dünya diplomasisinde mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Güneş, devletin yükselen bu mücadelenin çeşmesinin Sayın Öcalan olduğunu bildikleri için tek odaklandıkları yerin de orası olduğuna dikkat çekti. Güneş, “Bütün bunlar karşısında devlet Sayın Öcalan ile görüşmelerini sıklaştırdığını düşünüyoruz. Ancak bu görüşmeler çözüm odaklı değil, imha odaklıdır. Sayın Öcalan bunun farkında olduğu için 50 yıllık kazanımları korumaya çalışıyor. Bizimde buna karşı kazanımları görünür kılıp, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için daha fazla çalışmamız gerekiyor.”

Konferans daha sonra soru cevap biçiminde sürdü. Katılımcıların soruları sonrası ise konferanstan çıkan kitle, PKK’nin “yasaklı örgütler” listesinden çıkarılmasına dönük kampanya çerçevesinde imza topladı.