Fransa’nın Marsilya ve Almanya’nın Hamburg kentlerinde, Paris’te 9 Ocak 2013'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ile 23 Aralık 2022'de katledilen Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ın katillerinin açığa çıkarılması, dava dosyasındaki devlet sırrının açıklanması talebiyle binler yürüdü.
HAMBURG
Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen PKK kurucularından Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ve 23 Aralık 2022’de yine aynı kentte katledilen Emine Kara, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl, Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen bir yürüyüşle anıldı.
Hamburg Rojbin Kadın Meclisi tarafından düzenlenen yürüyüşe, Hamburg’un yanı sıra Kiel, Bremen, Lübeck, Stade ve Oldenburg’dan gelen Kurdistanlılar ve dostları katıldı.
Hachmannplatz’da Paris Şehitleri anısına saygı duruşunda bulunulması ardından bir konuşma yapan kadın hakları aktivisti ve yazar Anja Flach, saldırıda Emine Kara’nın bilinçli bir şekilde hedef alındığını hatırlattı. Eylemin sıradan ve bir meczuba mal edilerek kapatılmaya çalışıldığını söyleyen Anja Flach, Fransa devletinin katliamı mutlaka aydınlatması gerektiğini vurguladı.
Yürüyüşe binden fazla insan katılırken sık sık “Sara Rojbîn Ronahî, jin jiyan azadî”, “Şehîd namirin”, “PKK halktır, halk burada”, ve “Kadına uzanan eller kırılsın” sloganları atıldı.
Yürüyüş, Türk Konsolosluğu yakınlarında bulunan Damtor semtinde sona ererken eylem, miting şeklinde devam etti. Mitingde konuşan Selma Irmak, “Cizre direniş öncülerinden Mehmet Tunç’un dediği gibi katliam ve zulümlere karşı bu halk asla diz çökmeyecek. Fransa, Kürtlere karşı olan borcunu ödemek için bu katliamlardaki karanlık güçleri mutlaka ortaya çıkarmalıdır. Hiçbir irade, hiçbir güç mücadelemizi engelleyemeyecektir” dedi.
MARSİLYA
Fransa’nın Marsilya kentinde Paris Şehitleri için 14.00’da Canebiere Meydanı’nda toplanan binler, “Hakikat ve adalet için on yıllık devlet sırrı açıklansın” pankartı taşıdı. Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn), Leyla Şaylemez (Ronahî), Emine Kara (Evîn Goyî), M. Şirin Aydın (Mîr Perwer) ve Abdurrahman Kızıl’ın fotoğrafları taşındı, sık sık “PKK intikam", "Bijî Serok Apo", "Sara Rojbîn Ronahî", "Jin Jiyan Azadî", "Bijî Berxwedana Gerîla", "Şehîd Namirin", "Terörist Erdoğan” sloganları atıldı.
Miting alanına doğru yürüyüş yapılırken bildiri okundu ve yerel halka, siyasi suikastların Türk istihbarat teşkilatı eliyle yapıldığını anlatan bildiriler dağıtıldı.
“Kürtler için adalet” başlığıyla okunan bildiri şöyle;
On yıl önce, 9 Ocak 2013'te, Kürdistan Enformasyon Merkezi'nde üç Kürt aktivist Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Saylemez katledildi. Bu üç kadın, kadın özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözüm mücadelesinde, mücadele yoldaşlarımız ve öncülerimizdi. 40 yılı aşkın süredir liderliğini sürdürdüğümüz bir mücadele. Suikastçı Ömer Güney, Türk faşist örgütü "Bozkurtlar"ın bir üyesi ve Fransa'daki Kürt topluluğuna sızan bir Türk gizli servis ajanıydı. Duruşmasından kısa bir süre önce hapishanede esrarengiz bir şekilde ölmesinden bu yana, soruşturmanın devam etmesi ve bu üçlü kadın cinayetinin gerçek sponsorları ve uygulayıcılarının, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da bulunduğu faillerin yargı önüne çıkarılması için seferber olduk. Türk devletinin üst makamlarının bu suça karıştığına dair reddedilemez kanıtlara rağmen, Fransız makamları davanın belgelerini "gizli savunma" olarak sınıflandırdılar. Bugüne kadar, suikastçının ortadan kaybolmasının ardından davanın nihai olarak kapanmasını engelleyebildik ama bu üçlü suikaste ışık tutulması ve adaletin yerini bulması için bu çok önemli belgelere ihtiyacımız var.
2013'teki üçlü suikast için protesto eylemleri ve anma etkinliklerine hazırlanırken, silahlı bir adam 23 Aralık 2022'de Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne ve diğer iki Kürt işyerine saldırdı. Bu saldırıda Kürt Kadın Hareketi'nin Fransa temsilcisi Evîn Goyî, Kürt sanatçı Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl hayatını kaybetti. Bu son terörist saldırının hapisten yeni çıkmış "ırkçı bir hastanın" münferit eylemi olduğuna inanmamızı istiyorlar, ancak biz 2013 ve 2022 cinayetleri arasında siyasi bir bağlantı olduğunu biliyoruz.”
‘DEVLET SIRRI KALDIRILSIN’ TALEBİ
Bildiri okunduktan sonra ise talepler sıralandı. Avrupa Kürt Kadın Hareketi imzası ile açıklanan talepler ise şöyle;
“Kürt Kadın Hareketi, Kürt Demokratik Toplumu ve kadın haklarını savunan arkadaşları ve ezilen halkların özgürlüğü bugün birlikte yürüyor:
-Fransa'da öldürülen kadın siyasi aktivistler için Fransız makamları "savunma sırrını" kaldırmalı ve 2013'teki üçlü suikasta ışık tutacak gerekli tüm belgeleri sağlamalıdır.
-2022 saldırısının "terörist" niteliğinin korunması ve soruşturmanın, suikastçının hapisteyken ve serbest bırakıldığında kiminle bağlantılı olduğunu ortaya çıkarılması.
-Siyasi mülteci olan insanların Fransa topraklarında gerçek anlamda korunabilmeleri ve Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu'da barış, özgürlük ve demokrasi için sosyal, siyasi ve diplomatik çalışmalarını sürdürebilme çalışmalarının engellenmemesi.”
HAKİKAT VE ADALET MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Marsilya Belediyesi’ne kadar slogan ve zılgıtlarla yürüyen kitle, burada bir miting gerçekleştirdi. Mitinge Fransa Radikal Dayanışma, İtaat Etmeyen Fransa İttifakı’ndan milletvekilleri, Marsilya Belediye Başkanı’nın yanı sıra çok sayıda kurum ve temsilcisi katıldı.
Burada yapılan konuşmalarda da “Hakikat ve Adalet” sloganına dikkat çekildi ve 10 yıllık “devlet sırrının” kaldırılması talep edildi.
Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına yapılan konuşmada ise mücadeleyi yükseltme vurgusuna değinilerek şunlar kaydedildi; “Yıllardır özgürlük mücadelesi veren değerli halkımız, çağrımıza kulak verip bugün burada toplandığınız için hepinize teşekkürler. Kürtler, PKK öncülüğünde büyük bir direniş ve savaşla bu noktalara geldiler. Bu direniş karşısında yenilgiye uğrayan komplocu güçler, Avrupa’nın kalbinde önce Sara, Rojbîn ve Ronahî’yi, on yıl sonra da Evîn, Mîr Perwer ve Abdurahman yoldaşları katlettiler. Herkes bilsin ki özgürlük için ayağa kalkan bir halkı hiçbir güç durduramaz. Binlercemizi katletseniz bile biz özgürlük için mücadele etmekten asla geri durmayacağız. Ant olsun ki bizden kopardığınız bütün çiçeklerimizin, yoldaşlarımızın, dağ ve derelerimizin intikamını alacak, özgür bir Kürdistan hediye edene kadar savaşmaya mücadele etmeye devam edeceğiz. On yıl değil, yüz yıl geçse de direniş sürecek, mücadele sürecek, savaş sürecek.”
Miting daha sonra slogan ve zılgıtlarla son buldu.